Minho Changbin'in yüksek sesinden dolayı uyanmıştı. Kendisi dışındaki herkes olayın şokuyla hareket etmiyordu. Hatta internette sıkıntı olmuş internetten açtıkları film bile donmuştu.Yattığı omza kafasını iyice yerleştirirken ortam sessiz olduğu için herkesin duyabileceği bir şeyler mırıldanmıştı.
"Bok mu yedim uyurken?" Ağzından gelen tattan dolayı yüzü ekşimişti. Uyurken tüm algıları kapanan Minho çok tehlikeliydi.
Felix olayın şokuyla hareket edemiyorken Changbin'in onu öpmesini istemediği için böyle davrandığını düşünüyordu.
Aslında düşünmüyordu sadece kuklacı olmasına inanmak istemiyordu.
Kuklacılar korkunçtu ama Changbin korkunç birisi değildi.
Jisung, Minho'nun uyku sersemliğiyle tekrar bir şeyler diyeceğini fark etmiş elini ağzına kapatmıştı.
Minho ağzındaki eli ittirip konuşmuştu "Chan kardeşim beni böyle susturamazsın." Gözlerini kapattığından dolayı rüya gördüğü belliydi.
Jisung gergin ortamı daha fazla bozmaması için Minho'yu dikkatlice ayağa kaldırmış Minho'nun başı omzundayken odasına götürmüştü.
Uyku sersemi olduğu için duvardaki resimleri algılayamacaktı. Kendi yatağına yatırıp o da odadaki sandalyeye kurulurken aklına Changbin'in dediği şey gelmişti. Gerçekten kuklacı mıydı? Peki Minho bunu biliyor muydu?
O sırada gerginlikten gözleri dolmaya başlayan Felix Changbin'e bakmamaya çalışıyordu.
Changbin ise gözünden sessizce yaşların akmasına izin vermişti. Elini yavaşça Felix'e uzattığında Felix refleksle geri çekilmişti.
Bunu fark eden Changbin'in eli havada kalmış gözyaşlarının arasından şok olmuş gözlerle Felix'e bakıyordu.
Ve Felix ona bakmamak için ısrarla gözlerini kaçırıyordu.
"Özür dilerim." Dedi kısılan sesi arasından Changbin.
Felix bu lafıyla gözlerini Changbin'e çevirdiğinde ağladığını fark etmişti. Bu manzarayla kaşları çatılırken içinden 'sen niye özür diliyorsun?' diye geçirmişti.
Bunu dışarıya yansıtmayıp tekrar gözlerini Changbin'den çekti.
"Kuklacı olduğumu söyledikten sonra veya önce Changbin hep aynı Changbin'di." Changbin dışından konuşurken okul kaydımı nereye aldırsam diye de düşünüyordu.
'Minho'yu da yanıma alırım. Kukla ve kuklacı da aynı sınıfta olmak zorunda kalmaz. Bizim okulun aşağısındaki okula transfer oluruz.' Beyninde plan yapmayı tamamladığında Felix'in beyni de ondan farklı değildi.
'Şimdi ona sarılırsam beni kontrol etttiği için mi sarılmış olacağım yoksa kendi isteğim ile mi? Changbin beni duyabiliyor musun? Hey Changbin' tepkisini ölçmek için Changbin'e bakınca hareketsiz durduğunu görmüştü.
"Benim beynimi kontrol edebiliyor musun?" Kalın sesiyle konuştuğunda Changbin bu sesle tüm vücudunun titrediğini fark etmişti.
"Kuklacılar sadece kuklalarının zihnini kontrol edebilirler. Çok ihtiyaç duymazsak öyle bir şeyi yapmayız da zaten. Bizim amacımız beyinleri kontrol etmekten çok hastalıkları kontrol etmek." Kısaca olayı açıklayınca Felix biraz rahatlamış hissetmişti.
Korkmadan Changbin'e bakabiliyordu mesela.
"Bak!" Changbin ani hareketle Felix'e dönmüş rahatsız hissetmemesi için elini dizlerine koymuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppeteer
Fanfic» İnsanların haberi olmadan insanlarla beraber Dünya'yı paylaşan kuklacılar yaşamak için kuklaya ihtiyaç duyarlar. Kuklacı Minho, tek arkadaşı dışında kimseyle konuşmayan ve anksiyetesi olan Jisung'u kuklası seçer. Peki bundan sonra ne olacaktır? ...