Minho gözlerini sonsuz beyazlıkta olan bir alanda açtı. Kendini bembeyaz bir küpün içine hapsolmuş hissediyordu. Ölmüştü değil mi?
Vücudu hiç hissetmediği kadar hafifti. Aniden aklına Jisung'un gelmesiyle nasıl olduğunu merak etti. İyi miydi? Ona hiçbir şey olmamıştı değil mi?
"Lee Know" kuklacı adını duymasıyla çevreye bakındı kimse yoktu. Sonsuz beyazlık ve kendisi dışında...
"Kuklana aşık olup bedenlerinizin tamamen birleşeceğini bilseydin yine de kuklanı o çocuk yapar mıydın?" Minho sorulan soruyla afalladı. Sesin nereden geldiğini çözmeye çalışmaktan vazgeçmişti.
"Ona aşık olmamın tek yolu buysa evet yapardım." Diye cevapladı kendinden emin bir şekilde.
"Kuklacılar kuklasına aşık olma vakalarını çok yaşamasalar da yaşıyorlar. Böyle durumlarda çoğunluk kuklasını öldürüp kendisi yaşamaya devam ediyor. Senin Jisung'u yaşatmaya çalışman çok güzel bir hareketti."
Minho Jisung'un adını duymasıyla gözyaşlarına engel olamadı. "Onun yaşamadığı bir dünya hiçbir işime yaramaz ki" kekelemişti.
Konuşan kişi konuşmaya devam etti. "Bu hayatınızda beraber olmanız imkansızdı. Bir kuklacı kuklasına aşık olamaz. Bunu dememem gerekse de bu hayatın aynısını geçmişinizde de yaşamıştınız. Sadece adlarınız ve görünüşleriniz farklıydı."
Minho kimlerden bahsettiğini düşünürken aklına gelen iki isimle kanı donmuştu. Bir ihtimal 'Kuklasına aşık olan kuklacı' kitabındaki Bm ve Jseph olabilir miydi?
Konuşan kişi Minho'nun zihninden geçenleri onaylayıp konuşmaya devam etti. "Bu konuşmanın aynısını Lee Know olarak tekrardan doğmadan önce de yapmıştık. Tek fark o hikayede kendini feda eden insan olan olmuştu. Geçmiş hayatında Jseph'tin sen Lee Know."
Minho bir şok yaşamıştı. Önceki hayatında insan mıydı? O zaman Jisung'ta kuklacı mıydı?
"Sana o gün bir tercih hakkı sunmuştum. Çok büyük bir fedakarlık yapmanın yanında büyük bir kuralı da çiğnemiştin. 1. tercih hakkın kuklacı olarak yaşamanı sürdürüp insanlara bağlı bir hayat yaşamak zorunda olduğundu, 2. tercih hakkın ise gelecek hayatını normal bir şekilde yaşayabileceğin ama Bm'le karşılaşmayacağındı. Sense hiç düşünmeden 1.'yi seçmiştin. Nasıl yaşarsam yaşayım Bm'in olmadığı bir dünya benim hiçbir işime yaramaz demiştin."
Minho Jisung'la ruh eşi olduğunu biliyordu. Jisung'u kuklası seçtiğinde neden burnunun kanayıp başının ağrıdığını öğrenmişti. Ruhu onu tanıyordu. Aynı şekilde Jisung'un tanımadığı bir çocuğu her gün çizmesinin nedeni de buydu.
Yine tercih yapacağını düşünüp 1 demeye hazırlanmıştı ki konuşan kişi konuşmaya devam etti.
"Sana o ikisi arasında seçim yaptırmayacağım. Yeterince cezanı çektin 2 hayatında da. Dünyaya yeniden doğduğunda Jisung'la karşılaşıp onu sevip normal bir hayat yaşayacaksın ama Jisung ile tanışana kadar yüzünde büyük bir yara izi olacak. Eğer bunu kabul etmezsen Jisung'la tanışma-" hiç düşünmeden kabul etti Minho.
Yeterince hayat yaşamıştı ve bu seferkinde de Jisung'la mutlu olmak istiyordu. Mutlu sonu yaşamak istiyordu.
Jisung gözlerini açtı. Elinde bir sızı hissettiğinde serumlu elini görüş alanına sokmuştu. Üzerinde yazan 'M' harfini görünce tesadüftür herhalde diyip elini öptü.
Ardından koltukta Changbin'in omzunda uyuya kalmış Felix'i gördü. Ağzını açıp bir şey diyecekti ki Changbin eliyle onu susturdu.
Chan odaya kapıyı çarparak girince Felix uyanmış Changbin ise Chan'a seni öldüreceğim bakışları atmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puppeteer
Fanfiction» İnsanların haberi olmadan insanlarla beraber Dünya'yı paylaşan kuklacılar yaşamak için kuklaya ihtiyaç duyarlar. Kuklacı Minho, tek arkadaşı dışında kimseyle konuşmayan ve anksiyetesi olan Jisung'u kuklası seçer. Peki bundan sonra ne olacaktır? ...