19. Bölüm

999 105 97
                                    

Yerime çivilenmiştim.

Neler olup bittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Telefonuma öylece bakakalmıştım.

O sırada birisi bana dokundu ve ben de korkudan sıçradım.

-Hümeyra sana sesleniyorum sabahtan beri niye cevap vermiyorsun?

Bu Emirdi.

-Sana kaç kere daha dicem Emir. Bana DO KUN MA. Diye her heceyi üstüne basa basa söyledim.

-Tamam tamam da sen bir şe ettin ya

-Ne ettim?

-Ya duraksadın işte o yüzden merak ettim dedi benim soruma karşılık.

Sonrasında da telefonuma doğru bir hamle yaparak elimden kaptı.

-Hey heeey ver şu telefonumu bana diye bağırıyordum ama o telefonu benden uzaklaştırıyor yukarı kaldırıyordu.

- Alabiliyorsan al

-1 90 boyun var nasıl alabilirim Allah aşkına ya. Ver şunu saçmalıyorsun iyice.

-Cık cık cııık hanımefendi. İlk olarak boyum 1 90 değil,191 ikinci olarak hayır saçmalamıyorum. Sen o mesajdan sonra bir garip göründün gözüme o yüzden merak ettim ben de.

- İlk olaraaak diye onu taklit ettim kendi kafanda kurup oynatıyorsun ikinci olarak bu senin benim telefonumu alabileceğin anlamına mı geliyor?

-Haklısın leydim bunu almam doğru olmadı dedi ve telefonu bana uzattı.

Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum açıkçası derken tam telefonumu alacakken geri çekti elini.

-Tabi şu bilinmeyen numaradan gelen mesaja baktıktan sonraaaa.

Ve ben onu durduramadan mesajı okudu.

Kaşları çatıldı, duraksadı ve tekrar tekrar okudu mesajı.

Gergin gözlerle bana baktı;

- Majesteleri bu ne ya anlamadım. Sizin herhangi bir düşmanınınz mı var? Neden böyle mesajlar alıyorsunuz.

Bir an bende düşmandan bol ne var be emir kardeş diyecektim ki kendimi zor tuttum.

-Bana majeste falan deme. Ve hayır düşmanım falan yok.

-Pek te inandırdıcı olmadı ha leydim? Senin gibi birisinin nasıl düşmanı olmaz

Duraksadım.

-Nasıl yani benim gibi biri derken dedim hırçın bir şekilde

-Yanii eeee diye gözlerini yukarı dikti, düşünüyor gibi yapıyordu. Meselaaa sert, soğuk, gıcık, konuşmayan, kendini haklı gördüğünde susmayan, duygusuz, kendi işin olmayan işlere karışan bişiysin işte.

Çenem kasılmıştı. Bişiysin ne be? Ne konuşuyor bu çocuk sanki 10 yıllık asker arkadaşından bahsediyor.

-Duygusuz, hmm soğuk gıcık öyle mi? Dedim dişlerimin arasından

-Ayy çok pardon bir de sakarsın onu unutmuşum.

Ölümcül bakışlarımı üzerine göndermekten hiç çekinmemiştim. O ise bana bakıp kahkahayı bastı.

-Tamam tamam özür dilerim sen dünyanın en sevimli karıncaincitmez bişiysin o zaman dedi gülüşünü saklayamadan.

-Ver şu telefonu diyerek telefonuma davrandım ve elinden aldım. Aldığım gibi de kapatım ve cebime soktum.

O da böylece gülmeyi kesmişti

-Bak hümeyracım, cım cım cım böyle olmuyor. Bir de bu mesaj da neyin nesi cidden.

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin