29. Bölüm

680 75 57
                                    

-Ahmet hadi hızlı ol çabuuuk diye bağırdım ona doğru o da son anda otobüs tam kalkacakken otobüse atladı.

-Ohh son anda

-Birazcık dikkatli olsan ne olur sanki Ahmet? Az daha ortadan caaart diye ikiye ayrılacaktın.

-Bişi olmaz bişi olmaz dedi gülerken.

-Bak hala gülüyor yaa oğlum kendine gel haa. Bu aradaa Deniz ile aranızda neler oldu görmedim değil.

Bir anda yüzündeki gülümseme durmuştu

-Ne olduuu işte böyle soldururlar gülmeni diyip bu sefer ben gülmeye başladım

-Yaa Hümeyraaaa lütfen dedi Ahmet

-Ufff tamam tamam diyerek geçiştirdim

Bir kaç dakika sessiz kaldık ama o yerinde duramıyordu.

-Ama sen de hissettin değil mi aradaki elektriği haa dedi heyecanlı heyecanlı.

-Hem de nasıııl trafo mübarek

-Hümeyra bin yılda bir şurada mutlu oluyoruz on...

-Ayy tamam be tamam. Evet hissettim bende muhteşem bir çekimdi aranızdaki hatta öyle böyle bir çekimdi ki Deniz sana sinirlendiğinde katana ile ortadan ayıracaktı seni. Öyle böyle bir çekim değil dedim sonunda kendimi tutamayıp gülerken

-Evet aramızda küçük bir husumet yaşanmış olabilir ama ne deerleeerr

-İntikam soğuk yenen bir yemektir

-Büyük Aşklar nefretle başl... Bir dakika bir dakika intikam soğuk yenen bir yemektir mi?

-Yoo ben de tam büyük aşklar nefretle başlar diyordum diyerek söylediğim sözü çarpıttım.

-Neyse ne işte. Görüceksin bizim aramızda mükemmel bir aşk doğacak.

-Tamam dedim yüzüm asıldı aklım anonimdeydi

-Offf eski Hümeyra biraz daha sonra gelse ne olurdu sanki ne güzel eğleniyorduk.

-Hı hı

Ahmetin yüzünden gerçekten üzüntüsü okunuyordu.

-Keşke eski günlerdeki gibi olabilsek Hümeyra. Ne güzel sürekli gülüp eğlenirdik. Mutluyduk. Sen konuşurdun eskiden.

-Şimdi konuşmuyorum sanki diye tepki gösterdim.

-Konuşuyorsun konuşuyorsun da tadı tuzu kalmadı sanki. Hepsi o günden sonra...

-Yeter artık kes sesini Ahmet. Nefes nefese kalmıştım sinirden. Biraz daha devam ederse panik atak geçirebilirdim. Sesim çatallaştı "Yeter!"

Hemen sustu benim o halimi görünce. Ve gözlerinden birer damla yaş döküldü.

Sonra hemen kendini toparladı ve her zaman yaptığımdan birer sahte gülüş ekledi ağzının kenarına.

-Konuşmuyorsun belki ama... Sen sağlıklı ol yeter Hümeyra dedi bana bakarken.

İneceğimiz durağa gelmiştik.

-Hadi dedim hızlı ol yoksa kapının arasında kalacaksın ve Denizi'in katanası ile seni ortadan ikiye ayırmasına gerek kalmayacak.

Ona baktım.

Gülümsedi...

Gülümsedim...

Ben de eski bene dönmek istiyordum. Eskiden bu kadar kendi içime kapanık değildim en azından. Çabalıyordum. Ama başaramıyor gibi hissediyordum.

Apartmana yaklaşmıştık.

-Bu arada sakın şaka yaptığımı düşünme ha dedim Ahmete

-Ne konuda? Diye sordu

-Denizin evinde gerçekten bir Katana var. Abisinin katanası.

-Abisi mi? Dedi gözleri fal taşı gibi açılmıştı

-Evet abisi. Bir gün bana abisinin bir Kill Bill hayranı olduğunu ve başrol karakterin katanasının Benzerinden bir katanası olduğunu söylemişti.

-Yandık desene o zaman. Dedi ve hafif korkuyla kahkaha attı. Aynı şekilde ben de

O sırada Ahmetin telefonuna bir bildirim sesi gelmişti biz tam apartmana girecekken.

-Ya annen eve gelirken 4 tane ekmek al yazmış bana hemen gidip alıp da geleyim dedi

-Sen dur hemşehrim nereye gidiyorsun ben alıp gelirim sanki.

-Kızım saat geç oldu olmaz

-Sanki nereye geç oldu. Ben bu mahallede yaşıyorum Ahmet farkındaysan.

-Ama Hümeyr...

-Aması maması yok. Misafire ekmek aldırmam ben. Hemen gidip kendim alırım bir şey olmaz dedim ve onun ağzını açmasına fırsat buldurtmadan elimdeki poşetleri ona verdim.

-hıııh sen de taşırsın bunlar yukarı ben de hemen ekmek alıp geleyim bari. Dedim. Tam olarak içinde sinmediyse bile başını salladı ve apartmana girdi.

Ben ise bir koşu bakkala gittim ama bakkalın her zaman açık olan kapısı kapalıydı. Telefonuma baktığımda saat gerçekten geç olmuştu ve o yüzden kapatmışlardı.

Neyse ki bir üst mahallede açık bir dükkan vardı oraya gidebilirdim.

Seçeneklerini değerlendirdim

A) ekmeği almayıp annenin lafını işit

B, B dedim direkt a şıkkını eleyerek. B şıkkı üst mahalleden almaktı ekmekleri, evet belki biraz gecikmiş olurdum ama en azından getirmiş olurdum değil mi?

Böylece üst mahalleye yürümeye başladım. Pek tekin değildi burası ama yapacak bir şey de yoktu.

Tam dükkana yaklaşmıştım ki telefonuma bir bildirim geldi. Hemen tıkladım

586***: Yaptıklarını yanına bırakmam diyorsam bırakmam

Sesli mesaj

Kanım çekilmişti ama yine de o sesli mesaja tıkladım.

Robotik bir ses konuşuyor. Kahkaha atarak başlıyor kayıt. Benim sevdiklerimin canını asla yakamazsın ASLA diye bağırdı adam ya da kadın bir anda şimdi korkma sırası sende tam yanındaki çöp kutusunun yanına bak ve kendinle beraber daha kaç kişinin hayatını zindana çevireceğine bir kanıt olsun

Başımı yavaşça oraya çevirdim. Bir anahtarlık vardı. Peluş küçük bir ahtapot. Deniz'in anahtarlığı...

Tik tak, tik tak şimdi tam sırası kaçmanın
Tik tak, tik tak ödeyeceksin bedelini yaptıklarının


🌵🌵🌵

Vaov Vaov Vaov neler oluyor?

Hadi bakalım hayırlısı kfldşsmdlsllx

Kendinize iyi bakıııııın

Yeni bölümü çok yakında atacağım o yüzden vote sınırı yok ancaaak oy vermeyi unutmayın

Ta daaaa bb

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin