50. bölüm

357 43 11
                                    

HÜMEYRAAAĞĞĞĞ

-BÜŞRAAĞĞĞĞĞ

Bunlar bize doğru koşturan ve önyargılarını ayakları altına alan bir avuç kişiydi sadece. Bizi değiştirebilmeyi başarabilenler. Herkesin aslında ihtiyacı olduğu kişiler. Zeynep ve Deniz.

***

Bütün koridordaki herkes bize bakıyordu. Nöbetçi öğretmenler de dahil olmak üzere. Ancak biz bakılmalara ve arkamızdan konuşulmalara , bizim hakkımızdaki fısıldaşmalara takılmadan Zeynep ve Denize doğru yürüdük. Ama onlar bize koşuyorlardı:)

Kızlar yanımıza geldikleri gibi birbirimize sarıldık ve sınıfa geçtik. İlk dersimiz Sina hocayaydı yani Kimyaydı.

Ben sağ arka sıranın bir ön sırasına geçtim. Her zaman yalnız oturmaya alıştığım için Büşranın yanıma oturması ilk başta şaşırmıştı beni ama sonrasında ona gülümseyerek karşılık verdim ve kendisi için yer açtım. Böylelikle sınıfta tek başlarına oturan iki kişi de yok olmuş oldu.

Zeynep ve Deniz hemen bizim önümüzdeki sıraya geçtiler ve selamlaşma faslını bitirdikten sonra ise bombayı patlattılar.

-Kızlar az önce babam aradı veee dedi Zeynep sesine heyecan katmaya çalışarak

-Eee ne oldu söylesene Zeynep dedi Büşra ise

-Az önce babamdan haber aldım ve ANONİM AKIL HASTANESİNE SEVK EDİLMİŞ!

Herkes bu duruma şaşırırken ben Zeynepe bunu bağırarak söylediği için kızmakla meşguldum. Belki şu anda okulumuz geçen gece karakolluk olduğumuzu bilmiyor olabilirdi ama Zeynep sayesinde öğrenmiş olacaklardı eğer onu biraz daha durdurmasaydım.

-Dur da bu bilgiler bize kalsın sadece canım benim dedim fısıltıyla gülümseyerek ve arkamızdaki meraklı melahat dedikoducu arkadaşları Zeynepe göstererek.

-İyi de bunu nereden öğrenmiş baban ?

-Babam adliyede çalıştığı için bu davadan haber aldığı gibi bana haber vermesini söylemiştim. O da bunu yaptı işte dedi Zeynep gülümseyerek.

Herkes bu haberin mükemmelliğine sevinirken ben bir anda duraksadım.

-Zeynep sen şu Anonimden haber vereceğine Kerem abiden haber ver bakalım. Neler dönüyor aranızda dökül dedim muzip bir kızgınlıkla

-Neeeee bizim mahalledeki Kerem abiiyle mi diye şaşırdı Büşra

-Aynen öyle diye cevap verdim ona

-Yaaa kızlar abartılacak bir şey değil dedi Zeynep amaaa çoooktan yüzü domates gibi kızarmıştı. Deniz onun bu haline kahkahayı basarken birden yapıştırdım lafı.

-Sen hiç gülme bir kere sana da geleceğiz. Hatta sana da gelelim benim bir tanem. Hatırladığım kadarıyla Ahmete sürekli bağıran çemkiren ve ters ters cevap veren sen geçen gece YÜZÜN KIZARMIŞ BİR HALDE Ahmete teşekkür ettin. Yanlış mıyım dedim diğer kızlara.

Zeynep konunun kendisinden döndüğü için gayet memnun görünüyordu. Büşra da Zeynep de "Aynen öyle " cevabını verdiler soruma karşılık.

Tam Deniz bu yaşanan her şeye itiraz edecekken Sina hoca sınıfa girdi ve onun diyeceği bütün şeyler boğazına dizildi.

Derste geçirdiğimiz bir kaç dakikanın sonunda Sina hoca Büşranın benim yanıma geçtiğini gördüğü gibi şoka uğradı ve bize "Ne bu hal" diye sordu büyük bir şaşkınlıkla.

Biz ise bütün sınıfın bu cevabı duymasını ister gibi "Bundan sonra böyleyiz hocam" dedik hep beraber 4 kız.  Hoca bu halimize çok sevinerek bizi tebrik etti ve bütün sınıfa bizi örnek gösterdi.

Denizin "Hocam madem bizi bütün sınıfa örnek gösteriyorsunuz o zaman bu dersi tatil yapalım mı. Hem büşra ile de barıştık yani. Olmaz mı? "demesiyle bütün sınıf kahkaha tufanına tutuldu. O gerçekten de tam bir fırsat kollayıcısıydı.

Ama hoca onun bu mükemmel teklifini reddederek derse, biz ise kader mahkumu olarak dersi dinlemeye geri döndük.

***
Öğle arası zili çalarken kafetaryamızdaki hunger games de başlamıştı bile. Biz de hemen camın yanındaki güzel bir masayı tutarak yemeklerimizi almaya gittik. Daha doğrusu Zeynep ve Deniz bizimkilerini de almayı teklif ederek bizi Büşra ile masada yalnız bıraktılar.

Kafetaryadaki herkes bize ters ters bakıyor ve arkamızdan konuşuyorlardı.

Fısıltılarını duyabiliyordum. "Hani şu Hümeyra denen kız Büşrayı dövmüştü ve sonrasında disiplin cezasına çarptırılıyordu?" "şimdi de böyle bir oyun mu oynuyorlar bize" "Arkadaşım onları serviste de böyle sarmaş dolaş görmüş kesin bir iş var bu işin içinde" "Büşra da ne kadar yüzsüz kız ya iftira attığı kızın masasında oturuyot. Peki şu Hümeyra? O da salak olmalı" gibi daha onlarca fısıltı.

Ben bu fısıltıları ne kadar takmamış olsam da ,Çünkü her zaman bunlardan daha kötülerini duymuştum, Büşra çok rahatsız olmuş gibiydi. Sonunda ise ağzındaki baklayı çıkararak konuşmaya başladı.

-Hümeyra her şey için çok çok üzgünüm. Ne kadar üzgün olduğumu tahmin dahi edemezsin. Sana iftira attığım için, başına bir sapık musallat ettiğim için, o dosyası düşen kıza zorla yalancı şahitlik yaptırdığım için. Her şey için . Sana bir şey daha itiraf etmeliyim çünkü bu ağırlıkla daha fazla yaşayamayacağım.

Onun bu sözlerine karşılık ne diyeceğimi bilemedim. Bana ne itiraf edecek olabilirdi ki? Bunun cevabını öğrenmekten gerçekten çok korktuğum için onu ne bu itirafı söylemesi için cesaretlendirdim ne de söyleme ,duymak istemiyorum dedim. Yalnızca öylece durdum ama o konuşmaya devam etti.

-B-ben bilmiyordum ama... Annem ve babam müdürü tehdit ettirerek senin suçlu bulunmanı sağlamışlar. Müdür de buna karşılık benim ve yalancı şahitin sözlerine göre hareket etti.

-Nasıl yani dedim şaşkınlıkla .Şok olmuştum. Müdür tehdit edildiği için bile bile bir öğrencisini mi yakacaktı yani?

Başımdan kaynar sular dökülürken oturduğum yerde sinirim git gide artıyordu.

-Ben ç-çok özür dilerim

Büşraya cevap vermedim ve artık olduğum yerde de oturamıyordum. Ayağa kalktım. O müdürden hesap sormadan içim rahat etmeyecekti.

Müdürün odasının önüne geldiğim zaman içimi bir anda bir boş vermişlik kapladı. O kadar büyük bir his dalgasıydı ki kendimi rahatlatmak için koridorun sonundaki cama çıkmak zorunda kaldım. Gerçekten bu dünyada birileri hala adalet var diyorsa çok yanılıyorlardı çünkü. Eğer her şeyi düzeltmek için harekete geçmeseydim suçsuz günahsız ben disiplin cezası alarak geleceğimi mahvedecektim. Ve bunu da gururuma yediremiyordum.

Okulun bahçesini incelerken 3 tane siyah araba dikkatimi çekti. Arabalar dikkatimi çekti çekmesine ama içinden çıkan kişi daha merak uyandırıcıydı. Sadece biraz bile dikkatli bakmam onun kim olduğunu anlamama yetmişti.

Emir YARGIN...

Okulun kapısından içeri hızlı adımlarla giren Emirin acelesi varmış gibiydi. Arkasındaki bir sürü siyahlar içindeki adamı ise okulun içerisine koca koca kutular taşıyorlardı. 

Bu çocuk yine ne halt yiyordu acaba?

🌵🌵🌵

Biz de bilmiyoruz Hümeyra ileriki bölüm öğrenicez galiba

Bu arada yayım günlerini söyleyip saatlerini söylemeyen bi akıllı ben varım galiba

Salı - perşembe - cumartesi günleri saat 19.00 ve 20.00 arası yayımlicam bölümleri bilginiz olsun

Kendinize iyi bakıııın

Bye byeee ❤️

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin