Beyza ablanın düğün günü sonunda gelmiş çatmıştı.
Dünki bir anda ortadan kaybolup okula gitmem konusunda Ahmet ve kızlar sinirlenmişti ama onlara hemen durumu açıklayıp sakinleştirmiştim. Onlar da sonunda suçlamamın düştüğüne sevinip beni kutlamışlardı. Ahmete hala o korkunç gecede neler yaşandığını anlatamamıştım ve o da beni bu konuda zorlamamıştı. Anlayışla ona bir gün anlatacağım günü bekliyordu .
Onları gerçekten çok seviyor ve onlara çok değer veriyordum. Ahmet, Deniz,Zeynep hepsi sanki bu kısacık süre içerisinde daha da bir canımdan parça olmuşlardı. Ve bu benim için yeterliydi. Başka kimseye ihtiyacım yoktu. Ellerimdeki toprak rengi elbiseyi sıkıyordum. Ve sağ tarafımda da her zaman giydiğim siyah elbise ile bakışıyordum.
Toprak rengi elbiseye bakınca içime öküz oturmuş gibi hissetmiştim. o yüzden hemen o elbisemi dolaba kaldırıp her zamanki siyah olanı giydim. Odamdan çıkınca Ahmetle göz göze geldim ve üzgün bir şekilde baktı. Annem benim bu elbiseyi giydiğimi fark etmiş olacak ki hemen konuştu
-Kızım arkadaşlarınla gidip aldığınız yeni elbiseye ne oldu onu giyeceğini sanıyordum.
-Yok anne onu giymek nasip olmadı bunu giydim dedim ben de gözlerimi yere dikerek.
Annem ise hiç ses çıkartmadı. Evimizde misafirler olduğu için benim neler yaşadığımı anlayamıyorlardı Allahtan. Ve anlamalarını da hiç istemezdim. Ahmet bana bakıp tam ağzını açacaktı ki sonra çatık kaşlarımı görüp tekrar yüzünü kapadı.
Biz ise Ahmetle beraber dışarı çıktık. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Efe de orada bizi bekliyordu.
-Bonsoir madamoiselle dedi bana bakarak
-Bonsoir bonsoir hele ki ne bonsoir dedi Ahmet benden önce davranıp.
-Neyse lak lakı kesin yetişelim şu saçma düğüne.
-Niye saçma olmuş olsun bakalım? diye sordu Efe
-Böyle düğün mü olur allasen nikahı kıy bitsin işte masrafa gerek yok. Farklı olacağız diye yakında helikoterden falan atlayarak yapacaklar düğünleri ondan korkuyorum. sözlerime iki genç adam da kıkırdadı.
-Yani sen de haklısın diyip sessiz kaldı Efe . Bir müddet sonra ise lise 1 anılarını tek tek anlatmaya başladı. Ahmet arada araya giriyor Küçük Efe ile dalga geçiyordu ama ben sadece dinliyordum. Ne devam etmesine teşvik ediyor ne de susmasını söylüyordum. Bu şekilde o konuşurken benim konuşmama gerek kalmıyordu ve benim de elbette işime geliyordu.
Ben de o sırada telefonumu kontrol ediyor kızların acaba ne zaman geleceklerini çok merak ediyordum. Bir de Emir vardı. O gelecek miydi ki? Davet etmiştim ama bilemiyordum.
Sonunda düğünün olduğu evin önüne gelmiştik. O sırada ise Deniz beni aramıştı. Ahmet yanımda ciyaklayarak kendi etrafında döndü ve telefonu elimden kapmaya çalıştı. Ama elbette ki ben çevik bir saltoyla Ahmetin atağından kurtulup kafasına yumruk atarak onu uyarmayı başarmıştım. Sonrasında ise bir daha telefonu elimden almaya çalışmamıştı.
-Kızlar size konumu attım zaten 2 saat öncesinde niye aradınız ki diye söze başladım.
-Evet evet haklısın attın ama biz bir saattir yolu bulamadık yani şimdi esnaf amcalara soruyor Zeynep sağ olsunlar bütün mahalle esnafı kasabından terzisine manavından bakkalına bizim için seferber olmaya başladılar
Arkadan Zeynepin ve bilinmeyen adamların sesi geliyordu.
-AMİCE ORAYA BASMAYACAHSAN NEYDİRSEN . Zeynep bu kadar bağırdığına göre belli ki esnaf baya yaşlı olmalı aynı zamanda da kızlar artık kaç saattir onlarla uğraşıyorlarsa onlar gibi konuşmaya başlamışlar. Kıkırdadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting
Humor"Belki de bazı şeylerin en güzel hali ile gerçekleşmesi için zamana ihtiyacı vardır" 🌵🌵🌵 -Şimdi gerçekten bazı insanlar sana kaktüs mü diyorlar? -Aynen oluyor öyle şeyler arada -Aslında çok da yanlış bir tabir değil senin için ama ben o "bazı" in...