Vay vay vay sizin tatlı yazarcığınız hiç beklemediğiniz anda size bölüm mü atarmıııış
Hihihiihi
Size iyi okumaalaaar
🌵🌵🌵
GÖZLERİM FALTAŞI GİBİ AÇILMIŞTI. (bilindik bir giriş mslsldmds)
Hemen farkedilmemek için kendimi en yakın boş koltuğa attım. Bazı öğrenciler dikkatini çekmişti bu durum ama çoğu öğrenci gözlerini emirden alamamıştı dahi ki bana bakabilsinler.
Baya baya da yakışıklı görünüyordu şimdi de. Onların evinde benimle konuşan kişi değil gibiydi gayet ciddi bir şekilde neden bu okulu yatırım yapmak için seçtiklerinden babasının ne iş yaptığından kendinden bahsediyordu.
Ve bu şekilde bizim kızları 30 kat daha fazla etkiliyordu. Yakışıklı, zengin sayılamayacak ama sayılabilecek bir varlık sahibi, tıp okuyan ve son söylediğine ben bile inanmamıştım ama HAFIZ.
Valla onun gerçek hallerini bilmesem aşık olurdum herhalde. Bu yüzden kendimi ondan uzak tutmak zorundaydım çünkü bu işin sonu hiç iyi bitmeyecekti böyle giderse.
Tam konuşmasını bitirmişti ki gözleri benimle buluştu ve bende kaldı. Kurnaz bir gülümseme ile ise gözlerini benden çekti. Beni gördüğüne hiç de şaşırmamışa benziyordu. Ama kızlar bu durumdan hiç hoşlanmamıştı.
Emirin kime baktığını anlamasalar bile gözlerinin bir kişide takılı kaldığını ve o kişiye gülümsediğini herkes farketmişti. Çoğu şeyden korkmayan ben bu kızların kıskandıkları insanlara yapabileceği haltlardan korkuyordum.
Emir aşağı indiğinde bütün salonun ışıkları açılmıştı bu da artık rahatsınız istediğiniz gibi konuşabilirsiniz demek oluyordu.
Bir çok öğretmen ve müdür ile müdür yardımcısı ise birbirleri ile sohbet ederek emiri değerlendiriyorlardı.
Benim şu anlık hedefim öğretmenler, idare ve emir ile onun koruması ya da arkadaşı olan kişilerin sol tarafında bulunduğu sahnenin önündeki koridoru geçip karşı köşedeki merdiveni almak ve onu sağsalim Mehmet amcaya ulaştırmaktı.
Adam uzun süredir beni bekliyordu ve büyük ihtimalle beni çok merak etmişti ama şu an oraya ulaşmam emir ile muhatap olmam bütün öğretmenlere aramızdaki ilişkiyi açıklamam demekti. Ve onlara ne dersem diyeyim o benim arkadaşım kuzenim ya da başka bir şey yanlış anlayacaklarmış gibi hissediyordum.
Yine de cesaretimi topladım ve yürümeye başladım.
Diğerleri solumda kalacak şekilde dikkat çekmeden yürümeye çalışıyordum. O sırada muhteşem müdür yardımcımızın dikkatini çekmiştim herhalde çünkü bana seslenmeye başlamıştı.
-Hümeyraaaa Hümeyra buraya gel.
Gözüm önümde hocaya doğru yürümeye başladım. Hiçkimse ile muhatap olmak ya da göz göze gelmek istemiyordum çünkü.
-Hallettiniz mi bakayım sıkıntıyı Mehmet beyle?
-Yok daha halledemedik şu merdiveni aşağı götüreceğim Mehmet bey istedi de dedim köşedeki merdiveni göstererek.
-Tamam dedi ve başını salladı. Bak şuradaki alet çantasını da götür ona ihtiyacı olur büyük ihtimalle. Sen güçlü kuvvetli kızsın yaparsın.
Hele hele laflara bak. Çok kolaysa sen götür o alet çantası en az 7 8 kilo vardır bazuka sığar o çantaya be.
-Tamam hocam. Dedim içimden geçenlere karşılık. Polemik yaratacak enerjim kalmamıştı.
Ve hızlıca yürüyerek sağ elimle merdiveni tuttum, sol elime ise alet çantasını aldım. Merdiven yine o kadar ağır değildi ama o alet çantası varya o alet çantası. İşte göründüğünden çok çok çoook daha ağırdı ama racona ters kaçmasın diye sanki hiç sıkıntı yokmuş gibi davrandım.
Ve yürümeye başladım.
Arkamdan adımı seslenen bir oğlan sesi duyulmasaydı büyük ihtimalle sol kolum yerinden çıkacaktı. Ben de o fırsat bu fırsat diyerek alet çantasını yere bıraktım ve bana seslenen oğlana döndüm.
Şaşırmamıştım Emir ile karşılaşmama.
-Hümeyra yok artık dedi şaşırmış taklidi yaparak. Ne hoş tesadüf oldu karşılaşmamız.
Fazla sulu davranmıyodu bunun için ona minnettardım gerçekten.
-Hoş geldiniz dedim duygusuz bir şekilde Emire ve yanındaki adamlara karşın.
-Hoş bulduk dedi Emir ise.
Çok bilmiş müdür yardımcımız hemen söze girişti.
-Aaa siz birbirinizi tanıyor musunuz bakalım.
-Evet evet Selim bey tanışıklığımız vardır Hümeyra ile babalarımız üniversite arkadaşları. Onun burada okuduğunu bilmiyordum tabi ama güzel oldu buraya yatırım yapmamız.
-A aaa ne kadar hoş ne kadar hoş. Müdür yardımcısının gözleri parıldıyordu.
Herkesin gözü benim üzerimdeydi ve bundan çok rahatsız olmuştum. Uzun bir sessizlik olunca ben de bundan yararlanıp elimi alet çantasına bir attığım ile çektiğim bir oldu. Emir tekrar konuşmaya başlamıştı.
-Dur ben sana yardım edeyim beraber taşıyalım onları dedi ve bana doğru bir hamle yaptı.
-Yo yoo Emir bey hiç gerek yok buna dedim ama yine de Emire dinletemedim kendimi.
Alet çantasını eline almıştı bile ama yüzü kıpkırmızı olmuştu.
-Biraz ağırmış dedi sessiz bir şekilde
-Yaa demi demi biz diyoruz Hümeyraya ama diyor ki ille de yapacam ille de yardım etmeliyim yoksa kendimi kötü hissediyorum diye. Uyardım yapma dedim ama dinlemedi dedi Müdür yardımcımız.
İçimden ona sövüyordum ama belli etmemeye çalışıyordum. Kendi söylemişti halbuki bunları da aşağı götür diye.
Emir bana bir bakış attı ve sessiz kaldı Selim Beyin söylediklerine karşılık.
-Hadi hemen götürelim dedi emir sonrasında, ben de yatay olarak bıraktığım merdiveni tekrar elime aldım ve emire ayak uydurdum.
Kapıyı açtı ve bayanlar önden diyerek beni geçirdi sonrasında da ikimiz de çıktıktan sonra konferans salonundan kapıyı kapattı arkamızdan.
-Abi bunun içerisinde gavur ölüsü mü var yaaa?
🌵🌵🌵
İçinde Emir olan bölümleri yazmak çok keyifli olduğu için yakın zamanlı atacağım gibi duruyor ileriki bölümleri söz vermeyeyim ama...
Sizi sevireeeem
Kendinize iyi bakın bakalım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting
Humor"Belki de bazı şeylerin en güzel hali ile gerçekleşmesi için zamana ihtiyacı vardır" 🌵🌵🌵 -Şimdi gerçekten bazı insanlar sana kaktüs mü diyorlar? -Aynen oluyor öyle şeyler arada -Aslında çok da yanlış bir tabir değil senin için ama ben o "bazı" in...