Selamün aleyküm dostlar
Bu bölümü bir pazartesi akşamında atmam bölümle uyuştu açıkçası
Hadi neyse bölüme geçelim ve bu haftanın güzel bir hafta olması için dua edelim
Bismillah
🌵🌵🌵
Görüşürüüüüüüüüz diye bağırdım haluk amcaya. Yine servisten en son inen kişi bendim.
-Görüşüz kızım iyi dersler dedi ve sonrasında arkamdan kapanan kapının sesi duyuldu.
Pazartesii....
Gerçekten hiçbir öğrencinin pazartesi sabahlarını sevdiğini düşünmüyorum ki zaten ben de sevmiyorum.
Artı olarak üzerinde bir gerginlik vardı. Aileme Büşra ile aramızda geçen tartışmadan bahsetmemiştim. Ama büyük ihtimalle bu durumcuk hakkında bilgi sahibi olmamalarının son günü olacaktı bugün.
Neyse diye geçirdim içimden. Sen göğsünü dik tut. Hiçbir zaman doğru ve dürüst olmaktan şaşma.
Hocalar tarafından en sevilen özelliğim olabilirdi bu durum. Düz bir insandım doğruyu dürüstü hiç eğriltmeden anlatırdım. Karşı çıkardım. Yeri geldiği zaman kimse susturamazdı beni. Din, dil, ırk ayırt etmeksizin doğruyu savunurdum.
Müdür de beni severdi hani. Müdür yardımcısıyla aramız iyi olmasa da. O daha çok sessiz kişileri severdi. Her şeye tamam diyen. Sorgulamayan.
Ben onun isteklerine biraz ters düşüyordum. Hatta baya ters. O yüzden de benden hoşlanmazdı pek ve hoşlanmadığını da belli ederdi.
Bütün bunları düşünürken ve yine her zaman ki gibi dik yürürken okul kapısından içeri girdim ve üç kat merdiven çıktım
(Buradan okul idarelerine sesleniyorum!!!! Neden bütün en üst kattaki dersleri sabahın bilmem kaçına veriyorsunuz anlamıyorum. Zaten kendime zor gelmişim bir de 4, 5 kat merdiven mi çıkayım yani???)
Sınıfın kapısını yavaşça açtım ve içeri girdim.
Bütün sınıf bana şaşkınlığa karışık büyük bir hayranlıkla bakıyordu. Galiba Deniz haklıydı diye geçirdim içimden.
Ve herkesin gözü üzerimdeyken en arka sıralara doğru yol aldım.
Ve yerime oturdum. Bu bakışlardan hiç hoşlanmamıştım. Sınıfta kızların fısıldaşmalarından başka hiçbir şey duyulmuyor ve garip garip birbirlerine bakıyorlardı.
-Kızlar ne oldu niye öyle garip garip bakıyorsunuz eğer söylenecek bir şey varsa söyleyin yoksa önünüze dönüp sesinizi kesin!
Sinirlenmiştim. Kendi aralarında fısıldaşan insanlara oldum olası gıcık olmuşumdur zaten.
Çoğu kişi bana yan yan bakmayı kesip önüne döndü ve sınıfta ki fısıldaşmalar azaldı. Benden korkmuşa benziyorlardı. Ya da Büşraya bile öyle hesap sorabilen biri bize neler yapmaz diye düşünmüşlerdir belki. Kim bilir?
Ben de önüme döndüm kimya dersi için hazırlık yapmaya başladım. O sırada kapı hızlıca açıldı ve Deniz zıplayarak Zeynep ise çok sakin bir şekilde sınıfa girdi.
-Yyooooooookkk artııııık bizim buzlar kraliçemiz gelmiş demek. Sen ne kadar kral adamsın ya şu Büşrayı ne güzel susturmuşsun. Dedi Deniz çantasını sırasına bırakırken bağırarak.
Sonra benim yanıma koştu ve yanındaki Zeynep'i de sürükleyerek yanıma getirdi.
-Deniz sakin olur musun lütfen
-Hayır olamam efendim. Şu olaya bak ya. Büyük Hümeyra hazretleri bildiğimiz prenses Büşrayı tahtını sarstı yaaa derken kapı açıldı ve içeri bir hışımla Büşra girdi.
Deniz'in de lafı yarıda kalmıştı.
Büşra bana öyle bir bakış attı ki sanki onunla aynı sınıfta değil de aynı gezengende bile olmayı haketmiyordum.
Kapıyı da arkasından çarptı ve yerine oturdu.
Sonrasında da o muhteşem hocamız kimya öğretmeni Sina hocamız içeri adımını attı
-Ne oldu hayrola Büşra yine kızgın gibisin bugün
Büşranın bile saygıyla yaklaştığı tek hoca Sina hocaydı.
-Bazı kendini bilmezler var burada da şu ana kadar anlayamamıştık şimdilerde anlamış olduk hocam dedi imalı imalı konuşarak.
Hoca zaten Büşranın bu triplerine alışkın olduğundan pek takmadı
-Hmm demek öyle ha dedi Hadi o zaman derse geçelim Büşra ve kendini bilmez kızımız da iyi dinlesinler ve arkadaşlar yerimize oturalım lütfennn
Bu sözleri duyan Zeynep ve Deniz de hemen yerlerine oturdular ve bu şekilde ders başlamış oldu.
...
Dersin başlamasından en fazla 10, 15 dakika olmuştu ki biri kapıyı çaldı.
Bu gelen kişi sınıfımızdan fatmaydı. Demek ki nöbetçilik sırası bizim sınıfa geçmişti ha. Zaten sınıf listesinde sonlarda yer aldığım için şu anda dert etmem gereken bir mevzu yoktu bununla ilgili.
Ama Fatmanın da hayırlı bir haber için geldiği söylenemezdi. Çok gergin görünüyordu.
-Ne oldu Fatma neden geldin?
-Şey hocam ben ııı şey müdür Hümeyra arkadaşımızı çağırıyor da onu söylemek için buradayım.
Sina hocanın kaşları çatılmıştı.
-Tamam peki madem öyle olsun dedi ve bana tatlı bir gülümseme gönderdi. Ama yüzünden bir şeylerin ters gittiğine dair düşünceleri belli oluyordu
Malesef ki gülümsemenin karşılığını veremedim. Neden çağrıldığımı biliyordum. Ne konuşacağımızı biliyordum ama yine de garipti herkesin şaşırmış halini görmek.
Yerimden kalktım ve yavaş bir şekilde kapıya Fatmanın yanına doğru yürüdüm.
Dışarı çıkarken kapıyı kapatmadan önce ise bütün sınıfı inceledim hızlıca ve bir kişi gözüme takıldı o kadar kişinin arasında
Büşra...
Çünkü sadece o sırıtıyordu.
🌵🌵🌵
Eveeet efenimler bu bölümün de sonuna geldik
Gelecek haftaya kardeşime kışkırtma gelmesi için bu bölümü beğenmeyi yorum yapmayı ve kanalımıza abone olmayı unutmayın bütün yorumlara kalp atıcam arkadaşlar
Slmdöxözçxkşxöc
Hadi kendinize iyi bakın bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting
فكاهة"Belki de bazı şeylerin en güzel hali ile gerçekleşmesi için zamana ihtiyacı vardır" 🌵🌵🌵 -Şimdi gerçekten bazı insanlar sana kaktüs mü diyorlar? -Aynen oluyor öyle şeyler arada -Aslında çok da yanlış bir tabir değil senin için ama ben o "bazı" in...
