57. Bölüm

345 38 29
                                    

İkimizin de ağzından yalnızca şu kelimeler döküldü.

-S-sen O'sun!

-B-bben inanamıyorum buna, yok artık yok artık yok artık diye sayıkladı

O güne giderek olanları düşündüğü her halinden belliydi. Ben de o günü ve başıman geçenleri hatırlamak için beynimi zorladım ama pek de iyi hatırladığım söylenemezdi. Emiri ve onun yüzünü hatırlamıyordum bile sadece su şişesini ustalıkla yakaladığım aklımda kalmıştı.

-Tabi ya! tabi tabi, tabi. O gün ben sana gülleri vereceğim zaman nasıl da telefonumu yakalamıştın. Bu bana bir yerlerden tanıdık gelmişti zaten. Hem de o kadar tanıdıktı ki bir garip olmuştum. Refleksleriniz iyi, aynı soğuk yüze ve ciddi bakışllara sahipsiniz. A-ama ben... diyip ağlamaya başladı Emir

-Ne oldu Emir iyi misin? dedim şaşırarak. Ağlamasını beklemiyordum.

-B-ben sadece onun... ıııımmm yani senin... var olmadığına o kadar inanmıştım ki galiba çok şaşırdım ve aynı zamanda da çok sevindim. Bu kadar büyük bir duygu değişimi yaşamayı beklemiyordum. Birazdan yığılıp kalacağım şuraya dedi göz yaşlarını silerken.

-Nasıl var olmadığıma ? diye merakla sordum. Aynı zamanda da piknik çantasından tuzlu ayran çıkartıp bardağa dolduruyordum. Tuzlu ayranı Emire verdiğimde tek dikişte hepsini içti ve biraz bekledikten sonra konuşmaya başladı:

-Ben o zamanlar çok kötü durumdaydım ve seni bana böyle bir hızır edası ile Allahın gönderdiğine çok inanmıştım. Elbette yine Allah gönderdi seni ama sen şimdi kanlı canlı karşımdasın ve sana ne diyebileceğimi bile bilmiyorum. Ayağa kalktı. Çok çok teşekkür ederim Hümeyra, ben önce Allah sonra senin sayende düzeldim. Hayat umurunda olmayan birinden çalışkan, tekrar neşeli ve umutlu birini çıkarttın ortaya, kelebek etkisi dedikleri bu olsa gerek. Halbuki sen hareketinin çok küçük ve etkisiz olduğunu düşünürsün ama bak ! İşte o hareketin bir oğlanın hayatını değiştirdi . Tekrar çok, çok teşekkür ederim diyip önümde bir kere eğildi ve yine kalktığı yere oturdu.

Ben ise böyle şeylere yol açtığımdan habersiz 3 yıl yaşamıştım ve yine de hayat beni tekrar hayatını değiştirdiğimi iddia ettiği oğlanla bir araya getirmişti.

Gerçek bir drama!

-B-ben seni bilmiyor, seni tanımıyordum. O gün acelem vardı ama yine de o su şişesini sana değmeden yakaladım. Kader diye işte buna denir galiba dedim sessiz bir şekilde. Üzerimdeki şoku hala atamamıştım.

-Aklıma maNga'nın we could be the same şarkısı geldi. Sonrasında şarkının o özel kısmını söyledi ritmine uyarak. "For all this time, I've been loving you
Don't even know your name" dedi ve bana gülümsedi. Bunca zamandır seni seviyormuşum meğer, adını, sanını bile bilmeden. Ve biliyor musun? Bu hayatımda aldığım en doğru kararmış. Şu an ne kadar mutlu olduğumu hayal dahi edemezsin.

Bu apaçık bir itiraftı ve ona ne diyebileceğimi kestiremiyordum.

-Keşke seninle o halamın sizi sözde evine davet ettiği günden çok daha önce karşılaşsaydık dedi Emir üzgün bir şekilde .

-Demek ki o gün karşılaşmamız gerekiyormuş Emir. Baksana bizim elimizde miydi bu? O na rağmen yine de bir şekilde karşılaştık - ne kadar saçma sapan bir şekilde olsa da- her şeyin bir zamanı varmış gerçekten de. Belki de bazı şeylerin en güzel hali ile gerçekleşmesi için zamana ihtiyacı vardır dedim Ahmet masamıza doğru yaklaşırken.

-Yok artık şuna bak kıpkırmızı olmuş gözleri diyerek masaya oturdu Ahmet. Bir şey olmadı inş.

-Ya Ahmet ben sana kaç defa daha diyeceğim inş değiş İN-ŞAL-LAH diye bağırdım.

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin