"Ellerin ne kadar da soğuk böyle. Üşüyor musun yoksa? "
Esen dosyayı teslim ederken parmaklarına, parmakları değen adamın söylemlerine şaşırmadan önce sıcak ellerin verdiği duygu karmaşasından dolayı şaşkındı zaten. Pembe dosya altından tutulan ellerini ile tedirgince durakladı.
" Yok,annem kansızsın derdi hep, ondan sanırım."
Cihan tuttuğu soğuk elleri ve karşısında ürkekçe bekleyen adama sataşmadan duramadı.
" Hiç de kötü bir insana benzemiyorsun, neden soysuz derdi ki ?" Cihan kansızın argoda ki anlamına laf çarptırıp kendi çapında, çapsız bir espri yapmıştı.
Esen bir an şüphelense de karşısında ki adama hafif bir üzüntü ile baktı. " Annem bana hiç kötü söz söylemezdi ki, dediğim kansız, tıp anlamında ki olan ."
Dosyayı bırakıp ellerini kurtardığında, iki kolu yanlarında hazır ol vaziyetinde saygılıca duruyordu. Cihan, karşısında ki adamın şakasına anlamadığını düşünerek dudaklarını dişleyerek boynunu kaşıdı. " Çevremdekiler espri yapma sen derlerdi, haklılarmış sanırım."
Burnunu buruşturarak bir süre karşısında ki adamın tedirginliğini izledi. Belki de böyle çapsız esprileri bırakmanın zamanı gelmişti. O da hafifçe bakındı.
Esen durumu anlayamazlığının ve cidden kendi kulvarında bile kötü bulduğu esprinin açıklamasına hafifçe kafasını salladı. İş arkadaşını ya da üstü sayılabilecek kişinin modunu düşürmek, olmayan arasını açmak gibi bir hareket yapmadan ortamı terk etmek istiyordu.
" Yok , çok kötü değildi."
" Kötüydü ama çok kötü değildi yani?" Cihan sırıtarak öne eğildi. Esen'in hafif kızaran yanakları ve çekingen bakışlar ile bıraksa koşarak kapıya gidecek gibi duruyordu. Cihan dudaklarını büzdü.
"Üzdün beni Esen."
Esen tedirginlik ve ne diyeceğini bilemeyecesine eğdiği başını kaldırdı. " Öyle değil, öyle değil! Vallahi o anlamda demedim."
Hızlı ve ardı ardına sıraladığı heyecanlı cümlesi ve ıslak dudaklarını büyülenmiş gibi izledi Cihan, ellerinde hala soğuk parmakları hisseder gibi irkildi. Adem elmasını aşağıya ve yukarıya hareketi tek düze halde iki sefer tekrarlandı.
Esen parmaklarının göbeği hizasında birleştirmiş suçlu çocuklar gibi Cihandan gelecek cevabı bekliyordu. Cihan güzel sıfatını anlık olarak yapıştırdığı kişiye ve ona bakarken büyüsü altına girdiği o hissiyatın hayretinden koptu ve oda da yankılanacak bir şen kahkaha koyuverdi.
" Şaka yapıyorum alınma ama seninle uğraşmak," işaret ve baş parmağını gözü hizasından birleştireyazdı "birazcık eğlenceli."
Esen için birilerinin onu eğlenceli bulması ya da eğlence terimi altında değerlendirmesi hayatının bir ilkiydi. O insanlar için genel olarak; sıkıcı, sessiz, görünmez, tekdüze, ağzı var dili yok, belki de varlığından bile bihaber olunan kişiydi. Eğlenceli , komik, iyimser ya da uğraşmak için muhabbet kurulacak hiç bir yanı olduğunu sanmazdı. İnsanların da sandığından haberi yoktu zaten. Zihninde oluşan bir değişken kan akışını hızlandırmış gibi istemeden gerçek bir tebessüm etti. Hayatının sayılı gerçek tebesüsümlerinden biriydi.
" Ahh, a- anlıyorum." İlk defa duyduğu iltifat'a ne cevap vereceğini bilemez gibi beceriksizce ellerini iki yana sürttü ve çevresine bakındı bir tur. Cihanın arkasında, kuyu resmi bulunan bir çerçeve asılıydı. Kuyuyu üst perspektiften resme alınmıştı ve dipte ufak bir ışık parıltısı vardı, karanlığın içinde gömülü gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Proletarya
De TodoEsen, yirmi dört yaşında iki yıllık bir memurdu. İyi yaptığı tek şey; iki dakikada 120 kelime yazmak ve bulunduğu ortamda görünmez olmaktı. Arkadaşı ve sevgilisi yoktu. Dahası, hayatında hiç öpüşmemişti. • • b x b •• 11.09.20