İstinas

1.7K 193 37
                                    

Mümkünse çok dingin bir müzikle dinlemenizi isterim...
Belki, eklemedir koca konak güzel olur.

Soğuk  havaya rağmen kuş seslerini ve rüzgarı duymak için oturduğu  odanın camı açıktı. Asılı olan beyaz perde uçuşuyor, tül ile birbirine dolaşıyordu. Gün çoktan tepede olmasına  rağmen, kapalı havadan dolayı gün, daha doğmamış  gibi kasvet doluydu.
Esen odada bulunan ortalama büyüklükte ki tek koltuğu  üzerinde  rahat kıyafetleri  ile oturuyordu.
Önünde duran kahvesi ki pek içmese de böyle  huzurlu bulduğu  anlarda tercih ediyordu.

Kahve hala sıcak  ve üzerinde  dumanı tütüyordu, camdan esen soğuk hava , peteklerden çıkan  sıcak  havayla bir savaş vererek dengelenmek istiyor gibi bir hali vardı.

Eh, petekleri sadece hafta sonları yorduğu için  faturanın  çokta kabarık  geleceğini  düşünmüyordu. Zira hafta içi  sabahtan akşama  kadar en düşük  ayarda tutuyordu, boş evi çok  ısıtıp  ne yapacaktı zaten. Biraz birikim yapsa fena olmazdı.

Sahaf'ı gezmeye üşendiği için kitabı yoktu, artık yeni bir heves edinmek istiyordu. Kitap artık hobilikten çıkmış hayatının  bir köşesine  yerleşmişti zaten, ona artık yeni bir şey gerekiyordu değil mi ? Esen düşündüğü  yenilik  kavramı ile irkildi, bir ay önceye  kadar yeni olan her şeye  tamamen kapalı kişiliği ne ara böyle  köşeli bir dönüş  yaparak değişmişti ?

Kapalı gözleri, önünde bulunan orta sehpanın titreşmesi ile açıldı. Umutsuzca telefona uzandı, belli ki aylık hat vergisi kesim haberini alıyordu. Kilitsiz telefonunu kaldırdığında telefonunda yeni yer edinmiş numara sahibinin adını görünce  hafif ürkekçe  yeşil aplikasyona tıkladı.

Günaydın.
Umarım, uyanıksındır.

Esen bir iki numara hariç  bomboş mesaj panosunda gördüğü  ilk defa ona özel mesaj kalbini hızlandırdı. İlk  defa telefon klavyesi kullanıyor  gibi yavaşça elini gezdirdi. Ne diyecekti şimdi. Hayatında  biri ile mesajlaştığını hatırlamıyordu. Belki lise zamanı bir iki ödev  haricinde.

Uyanığım.

Sabahın henüz yeni doğuş saatlerinde herhangi bir insan uyuyor olduğu  gerçeği genel bir düşünceydi. Eh o da uyku severdi zaten, ama bugün hava güzeldi.
Gönderdiği  mesaj o an mavi olmuş, Cihan bir an çevrimdışı olup tekrar çevrimiçi olmuştu.( Cihanım heyecanı beni öldürüyor)

İnterneti mi kesilip geri gelmişti acaba diye düşündü  Esen. Bazen hatlarda sorun olabiliyordu.  Bir süre  çevrimiçi  bekleyen Cihan'ın adı altında yazıyor... imleci belirince Esen panoya pusu kurmuş hevesle gelecek mesajı bekliyordu.

Müsait misin peki? Böyle birden emrivaki yapıyorum ama

Gelen mesajı okuyup eli klavyede süzüldü.

Yok yapmıyorsunuz. Müsaitim, önemli  bir evrak sorunu mu oldu?

Eh, hafta sonuna sabahın bu saatinde emin ki mühim  bir işi vardı. İçin de oluşan  gereksiz heves bir an kırıldı. Eli  ile sıkıca kavradığı telefonda ki mavi tik olan mesajına cevabı beklemeye başladı.

*Fotoğraf
Konser anısı yayınlamışlar. Bizimde fotoğrafımız vardı..

Gelen mesajda galerisine inen fotoğraf üzerine tıkladı, telefon ekranını  kaplayarak büyüyen  fotoğrafta;  yan yana gülümseyerek duran ikisini gördü. Kendisi ve Cihan'ı. Hafif yutkunarak ilk defa çekinmeden izledi  güzel sureti. Hafif bir utanç ile geri tuşu ile çıktı. Karşısına tekrar mesaj panosu geldi.Bu samimi konuşma onu daha çok  heyecanlandırırken ayağa kalkıp  üzerini basan sıcaklığı  açık camın  önüne gelerek rahatlatmaya çalıştı. Karıncalanan parmak uçlarını  görmezden geldi.

ProletaryaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin