Reyyan'dan
Alarmımın sesi ile uyandım.Hazırlanmam uzun sürebilir diye 7'ye kurmuştum alarmı.Kalkıp odamdaki banyoda yüzümü yıkadım.Üzerime sabahlığımı geçirip salona geçtim.Kimse daha kalkmamış olduğunu düşünüyordum.Ta ki salonda oturmuş evraklar ile uğraşan babamı görene kadar.
Reyyan:Günaydın baba.
Hazar:Günaydın canım kızım. Erkencisin. Deden işe başlayacağını söyledi. Ortaklar falan derken konuşamadık.
Reyyan:Evet baba.Dedeme sormama gerek kalmadan o söyledi.
Hazat:Belki bu konuda ben birazcık dedenle konuşmuş olabilirim.
Reyyan:Yaa baba.Bende sandım ki dedem beni düşündüğünden yaptı.
Hazar:Öyle zaten yavrum öyle. Dedenin de aklında varmış.Ben sadece biraz daha erken olmasını sağladım.O Yaren mezun olunca birlikte başlamanızı düşünüyormuş.
Reyyan:Senin gibi babam olduğu için çok şanslıyım babam.
Hazar:Asıl ben dünyanın en şanslı babasıyım.Gel buraya sarılıyım bir sana.
Babamın dediğini yapıp sıkıca sarıldım.Saçlarımı okşadı.
Reyyan:Baba ben gidip hazırlansam iyi olur.Geç kalırsak ortaklara ayıp olur.
Hazar:Tamam yavrum.Kahvaltıdan sonra yanıma uğra.
Babama "Tamam"diyip odama gittim.Hemen duşa girip saçımı kuruttum.Dün Yaren ile ne giyeceğimi seçmiştim.Beyaz bileklerime kadar uzanan bir elbiseyi giyip belime kalın bir kemer taktım.Ayağıma hafif topuklu beyaz ayakkabılarımı da giyip makyaj masama oturdum. Yaren'in verdiği makyaj malzemeleri ile hafif bir makyaj yaptım.Düğün dernek dışında makyaj yapmazdım. Babamların kızacağından değil ama yüzüm zaten güzeldi.Üzerine birşeyler sürmeme gerek kalmayacak kadar.Kahvaltı saati gelmek üzereydi. Aynada kendime bakarken kapı çaldı."Gel"diyip kimin geldiğine baktım.Gelen annemdi.
Zehra:Yavrum bu ne güzellik.Işık saçıyosun.Kırk bin kere maşallah güzel kızım.
Reyyan:Sana çekmişim Zehra sultan.Hazır mı kahvaltı.
Zehra:Hazır kızım hadi.
Reyyan:Tamam anne.
Annemle birlikte mutfağa gittik.Herkes masaya oturmuştu.
Reyyan:Günaydın herkese.
Herkes tek tek günaydın diyip yemeğine başladı.Yaren'in yanına yerleşip yemeğimi yemeye koyuldum. Yaren kulağıma eğilip "Ne güzel olmuşsun kız"diye fısıldadı.Teşekkür edip hızlıca yemeğimi yedim. Masadakilerin çoğu salona geçmişti.
Azat:Reyyan yediysek çıkalım mı?Ortaklar bizim şirkete gelcek ev sahibi olarak önce gidelim.
Reyyan:Tamam Azat.Babam gitmeden yanıma uğra dedi.Sen geç arabaya geliyorum hemen.
Azat:Tamam.
Hızlıca salona gidip babamın yanına vardım.
Reyyan:Baba yanıma uğra demiştin.
Hazar:Evet kızım.
Babam cebinden siyah bir kutu çıkarıp bana uzattı.İçini açtığımda üzerinde Reyyan ŞADOĞLU yazan zarif bir kalem vardı.
Reyyan:Babacığım çok teşekkür ederim.
Hazar:İlk imzanı bununla at tamam mı kızım.
Reyyan:İlk değil tüm imzalarımı bununla atıcam baba.
Salondakilerle vedalaşıp odama çantamı ve paltomu almaya gittim.Azat'ın doğum günümde aldığı ucunda kelebek olan kolyeyi boynuma,babamın hediyesini de çantama koyup hızlı adımlarla avluya indim.Annem,yengem ve Yaren kapının önünde bekliyorlardı.Yanlarına gidip teker teker yanaklarından öptüm.
Reyyan:Ben kaçar.
Zehra:Görüşürüz annem.
Handan:Hayırlı gidin hayırlı gelin yavrum.
Yaren:Dikkat et kendine.
Hepsine sarılıp arabaya bindim. Kemerimi taktım.Azat arabayı çalıştırdı. Şirkete doğru yola koyulduk.İçimde büyük bir heyecan vardı.
Azat:Noldu amcam birşey mi söyledi.
Reyyan:Yok be Azat.Kalem hediye etti.
Çantamdan kalemi çıkarıp Azat'a gösterdim.
Azat:Hayırlı olsun.Bana da almıştı amcam.Şirkette duruyo.Bakıyorum da kolyeyi takmayı ihmal etmemişsin.
Reyyan:Hiç ihmal eder miyim yakışıklım.Uğur getirecek bana.
Azat tebessüm ederek şirketin otoparkına arabayı park etti.