''Hayatımın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne girdiğim bölümüne geçebilir miyim artık?'' diye bağırdım. Aynı zamanda kafama sert bir şeyin çarpmasıyla yere düştüm. Allah'ım ben ölümü kastetmemiştim niye böyle oldu şimdi? Soğuk zeminde sırt üstü uzanırken annemin balkondan uzattığı kafasını ve elindeki son kalan portakalı gördüm. ''Wasted!'' diye bağırdı. ''Kalk oradan hasta olacaksın!'' Cin görmüş gibi anneme bakarken yanı başımdaki portakalı alıp elimle soymaya başladım. ''Bir anne wasted'ı nereden bilebilir ki?''