Ekmek de anne şefkati, kebap da babamın sıcaklığını... Künefe benim bebeğim. Bir de kaymağı varsa üzerinde durun ben bir dua ritüeli yapıp geleyim. Mutluluk zor değil. En yakın restorana gideyim. Bir buçuk İskender üzerine de kaymaklı bir künefe yerim dünyaları bana vermeseniz de olur... Sıfır beden olmayı biz de bilirdik lakin gerek yok. AA! Unutmadan! Müzik dediniz mi akla ilk ben gelirim.. Mesela; Fırından yeni çıkan baklava tepsisinin üzerine döküldüğünde şerbetin çıkardığı sesi mesela çok severim. O sesi dinleyerek huzur bulurum. Tüm baklavalı erkeklerde benim bebeğim. Ne var be! Kemiklerimiz iri diye baklavalı erkekleri sevmeyelim mi? En çok biz sevelim. Kışın bana sarıldığında benimle ısınacak o adam. Benim hamarat ellerim sayesinde adam gibi yemekler yiyecek Biz şişmanız ama en önemlisi biz de kadınız. Kıvrımlarımız da var sadece biraz daha dolgun kıvrımlar... Östrojen derseniz en alası biz de var. Biz daracık kabinlerde kendimize küçük gelen kıyafeti giymek için terler döken, zorluğu seven kadınlarız. Biz kendimize uygun kıyafeti bulabilmek için şehrin alışveriş mağazalarını fetheden araştırmacı kadınlarız. O yüzden bizi sevin! Bizi koruyun!