Bölüm 9- Gizli Hatıralar ve Sarsılan Dünyalar

29.4K 2.7K 231
                                    

Siz Ulaş ve Bengü'yü özlemeden geldim bilee💃💃💃

Başlamadan önce oylarımızı verelim mi?

İyi okumalarr

***

"Buraya senin gelmen Ozan'ı rahatsız etmiyordur umarım." diyor Ulaş karşıma oturmadan önce.

Yine NightLine'da çalıştığımız bir günü yaşıyoruz. Bu gün Utku abi buralarda değil. Ulaş ile baş başa çalışıyoruz. Sitenin tasarımını Şebnem yaptı, ancak Ulaş ile birlikte resmen baştan yarattık. Aslında eğlenceli olduğunu çekinmeden söyleyebilirim.

Şimdi ise ufak bir kahve molasındayız. Ulaş bana elleri ile kahve hazırlarken Ozan'ı soruyor. Hareketlerinden gerçekten kibarlık akıyor. Şaşkınlıktan bir gün küçük dilimi yutturacak bana, çok eminim.

"Neden rahatsız olsun ki, çalışmaya geliyorum buraya en nihayetinde." diyorum kendimden fazlası ile emin bir şekilde.

Kısa sayılmayacak bir an gözlerimiz kesişiyor. Neden ucuz yaz dizisi tadında bir bakışmanın ortasına düştük gerçekten bilmiyorum.

Ama Ulaş sanki gözlerimde başka cevaplar aramış gibi bakıyor. Bedenimi hemen bir korku salıyor. Bir şeyleri kendi irademle ortaya sermekten korkuyorum. Aynı zamanda neyi ele vereceğimi de bilmiyorum.

Elimdeki kahveyi hatırlayınca onu dudaklarıma taşıyorum. Kahve gerçekten harika olmuş. Tam kıvamında bir latte. Köpüğü çok hoşuma gidiyor.

"Ellerine sağlık, kahve çok güzel olmuş." diyorum garip havayı dağıtmak için. İltifatımı ufak bir baş hareketi ile göğüslüyor ve biraz da gülümsüyor.

Önceden ne zaman gülse sinirimi bozardı. Artık bu gülüşün aynı hissettirmediğine eminim. Karşısındaki diğer kadınlar gibi keşkül kıvamında titremiyorum. Ancak en azından onlarla empati kurabiliyorum sanırım.

"Okulu bıraktığını söylemiştin, neden bıraktın?"

Bu ufak soru dünyamın eksenini biraz oynatıyor. Oturduğum yerde yalpalıyorum. Gözlerimi kaçırıyorum.

Ulaş bunu fark etmiş olacak ki "Çok özelse anlatmayabilirsin tabii." diyor. Biraz mahçup olduğunu da görüyorum.

Ulaş Ulucan ve mahcubiyet 15 gün öncesine kadar çok uzak kavramlardı oysa.

Bu olayı sadece Yaprak biliyor. Annem bile olanların bütününe hakim değil aslında. Yine de, Ulaş'a anlatma fikrinin bir an o kadar kötü gelmediğini fark ediyorum. Belki bundan daha sonra pişman olacağım, ama şu an bunu yapabilecekken yapmayı istiyorum.

Başımı yavaşça iki yana sallıyorum. "Sanırım anlatabilirim." diyorum. Gözlerini uzunca yumup geri açıyor. Bu hareketi sanırım bana güven vermek için. Asıl ilginç olan ise aradığım cesareti bu ufak göz hareketinde bulmam. Sonrasında kelimeler ağzımdan öylece dökülüveriyor.

"Aslında başarılı bir öğrenciydim. Psikolojiyi de çok isteyerek seçmiştim. Okul hayatım da işte hep bildiğin gibiydi, o zamanlar da gözde öğrenci bendim."

Bunu söyledikten sonra hafifçe gülüyorum. İmamı görüyor ve onun da yüzünde benimkine benzer bir gülümseme oluşuyor. "Bilmez miyim?" diye mırıldanıyor.

"2. sınıfın sonuna doğru bir gün öğleden sonra dersine geç kaldım. Geç kaldığım ders de en sevdiğim hocanın dersiydi.

Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin