Özel Bölüm/Son Söz

29.8K 2.4K 316
                                    

Ebruuuu666 merimiko ve bengisunalp çiçeklerime gidiyor bu bölüm tabii ki. Bu serüveni benim için daha eğlenceli kıldığınız için çok teşekkürler. Siz olmasanız aynı hevesle yazabilir miydim, gerçekten bilmiyorum.

İyi okumalar

***

Son birkaç sayfa diye telkin ediyorum kendimi bilgisayarın başında. Sırtımı hiç iyi hissetmezken, gözlerim kan çanağına dönmüşken bu işin bitme ihtimali diri tutuyor beni. Birkaç sayfa daha okuyorum ve bu sefer gerçekten bitiriyorum.

Dosyayı kapatırken derin bir nefes bırakıyorum. Önümde kocaman bir zafer varmış gibi heyecanlıyım. Olmadığını da söyleyemem sanırım. Ama aynı zamanda kariyerimde her şeyin başladığı yerde olduğumu da biliyorum elbette.

Boynumu geriye verip sağlıksız hareketlerle esnemeye çalışırken kapım çalınıyor usulca. "Gel" diyorum yumuşak bir şekilde. Tüm bu yorgunluklarıma ilaç olacak birinin ya da birilerinin geldiğini biliyorum.

Ulaş kucağında kızımızla giriyor içeri ve hemen yanı başımdaki sandalyeye oturuyor. "Meyveni yedikten sonra anneye gidebiliriz dedim. Tahmin ettiğimden daha çabuk bitirdi. Kusura bakma." diyor.

Bu sırada kızımın gözleri beni bulmuş olacak ki babasının kucağında çırpınmaya başlıyor. Uzanıp onu alıyorum ve boyun girintime yaslıyorum. Daha az önce sudan çıkmış balık gibi çırpınan kendisi değilmiş gibi hareketleri yavaşlıyor, derin nefesler alıp birkaç mutluluk mırıltısı çıkarıyor.

Ulaş'la bu ana gülmeden edemiyoruz. Gündüzleri Ulaş'ın, akşamları ise benim düşkünüm olan politik bir kızımız var gerçekten. Babası işten geldiğinde aynı ilgiyi alakayı ondan da esirgemiyor.

"Şimdi bitti zaten." diyorum Ulaş'a ben de bu arada. "Gerçekten mi?" diye soruyor. Heyecanını anlayabiliyor, hatta onunla paylaşabiliyorum. Aynı evin içerisinde birbirimizi özleyerek geçirdiğimiz zamanlar yaşadık, sonunda bitmiş olmasına ben de sevindim.

"Beklesene biraz." deyip ayaklanıyor Ulaş. Sanırım şu an neler yaşadığımızı merak ediyorsunuz, hemen anlatayım size.

Ulaş ile yaklaşık 4 yıl önce, sade bir nikahla ve Marmaris'te yakın arkadaşlarımızla yaptığımız ufak bir kutlama ile evlendik. Sonrasında 2,5 yıl Nightline'da birlikte çalıştık. Bolca seyahat ettik, görmek istediğimiz ne varsa gördük.

Aramızda sessiz bir anlaşma vardı. Bir bebek yapma konusu hiç açılmasa da, bunun ikimiz için de bebekten önceki son çıkış olduğunu biliyorduk ikimiz de.

Ve bir gün, Roma'ya 3. gidişimizin dönüşünde, uçakta önümüzde oturan sarışın bebeği severken Ulaş bana bir bebek istediğini söyledi. Sessiz anlaşmamızı karşılıklı olarak fes etmiş olduk böylelikle.

Yaklaşık 1 yıl sonra güzel bir kızımız vardı. Ancak planlarımız bununla sınırlı değildi.
Nightline'da çalışırken aynı zamanda bir kitabın üzerinde çalışıyordum. Lara doğduktan sonra Ulaş ile ortak bir karar aldık ve kariyerimi yazarlık üzerine şekillendirmek üzerine işten ayrıldım.

Bu bizi aynı zamanda bir bakıcı arama yükünden de kurtarmış oldu. Lara ile gündüzleri ben ilgileniyordum, akşam Ulaş gelir gelmez ise kızını benim kollarımdan alıp beni çalışma odasına postalıyordu.

Ve bu sayede bugün, kızımız 1 yaşına yeni girmişken kitabımı tamamlamış bulunuyorum.

Ulaş olmadan, Lara olmadan bunların hiçbirini başaramayacağımı da adım gibi biliyorum. Ulaş elinde bir meyve tabağı ile içeri girdiğinde Lara'nın nefesinin de iyice düzene girdiğini fark ediyorum. "Lara'yı yatırıp geleceğim." diyorum sessiz bir şekilde. Onun da peşimden ayaklandığını görüyorum. Muhtemelen salonda oturacağız.

Bebek telsizini de yanıma alıp salona geçiyorum ve Ulaş'ın yanına kuruluyorum. Hazırladığı kocaman meyve tabağındaki iki çataldan birini alıp Ulaş'a bir çilek uzatıyorum. İşim kaçta biterse bitsin bensiz yemeyeceğini bilmiyorum çünkü.

"Seni çok özledim." diyor Ulaş hemen sonra. Ona kocaman sarılıyorum. "Ben de seni çok özledim." diye ekliyorum. Önümüzdeki birkaç hafta hiç evden çıkmadan, Ulaş'ı da bir yere göndermeden çekirdek ailemle evde oturmak istiyorum sadece. Ancak bunun da mümkün olmadığını ikimiz de biliyoruz.

"Yarın gitmek zorunda mıyız?" diye soruyor Ulaş. Zorunda olduğumuzu biliyor. Bu yazın en azından bir haftasını Kemal Amca'nın yanında geçireceğime dair sözümüz var. Annemler de gelecek, Erkan zaten bizden önce gitti. Hareketli bir hafta var önümüzde sizin anladığınız.

Tüm bu telaşın düşüncesi bile beni yorarken başımı Ulaş'ın dizlerine bırakıyorum. O da ne istediğimi bilir gibi saçlarımla oynamaya başlıyor zaten hemen. İkimizi bu küçük ve sakin anın içine hapsetmek istiyorum.

Yanımızdaki telsizden Lara'nın nefes sesleri geliyor. Ulaş uzanıp televizyonu kapatıyor ve sakin birkaç şarkı mırıldanıyor bana. Mayıştıkça mayışıyorum ama bilincimi kaybetmemeye çalışıyorum.

Sahip olduğumuz bu birkaç saatlik mucizevi zamanın tadını çıkarmak istiyorum.

***

Size minik, belki de çok minik bulacağınız bir özel bölüm yazmak istedim. Bengü ve Ulaş'ın yaşayacağı güzel günler konusunda hiçbir şüpheniz olmasın diye.

Tanıdık Bir Hikaye benim için tarif bile edemeyeceğim kadar özel bir hikaye. Her şeyini içime sindirebildiğim, içinde hiç keşke barındırmadım ilk hikayem.

Yazdıkça adını bile bilmediğim hislere dokunan, lisede başımı yastığa koyduğumda kurduğum hayal bu aslında. Hep yaşamak istediğim o basit aşk hikayesi...

Umarım bu kitabın benim için hissettirdiklerini sizlere de geçirebilmişimdir. Umarım siz de benim gibi içinizde bir boşlukla ayrılırsınız buradan.

Tüm destekleriniz, tüm güzel düşünceleriniz için çok teşekkürler. Sizi bilmem ama, ben bir süre daha buralardayım. Genç Aşıklara Tavsiye'lerin ilk iki bölümünün yayında olduğunu da böylelikle haber vermiş olayım.

Sizi çok ama çok seviyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sizi çok ama çok seviyorum

07.06.2021, Muğla

45, 200

Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin