Bölüm 32 - Deniz Kabuklu Kolyeler ve Keşkül Kıvamı

23.7K 2.4K 181
                                    

Pediatriyi geçtim, okulum kapandı ve aile evine döndümm. Sizde tam kapanma durumları nasıl?

Başlamadan önce oylarımızı verelim mi?

***

Aramayı sonlandıracak gücü bile kendimde bulamazken en azından kendi vücut sıvılarımda boğulmamak adına burnumu çekiyorum. Hayati bir refleks olmasa bunu bile yapmayacağımdan çok eminim.

"Hala haber alamamış mı?" diye soruyor Yaprak doğru cevabı bile bile. Yavaşça kafamı sallıyorum. "Kemal Amca'ya da söylememiş nerede olduğunu. Mesaj atmış sadece biraz kafa dinlemem gerekiyor diye." diyerek açıklıyorum durumu.

Bu sırada salonumdan içeri giren Erkan'a bakıyorum. Kesinlikle en ufak bir umut beslemiyorum. "Yok, anneme de mesaj atmış sadece." diyor o da dümdüz bir şekilde. Olmayan umutlarımı bile bu şekilde yok ediyor.

"Sen neden Ulaş'ı yana yakıla arıyorsun ki, ne söyleyeceksin ona."

Yaprak'ın sorusunu ufak bir gülümseme ile karşılıyorum. Benden duymak istediği şeyi biliyorum. Hatta benden duymak istediği şeyi zaten bildiğini de biliyorum. Ancak, Ulaş'a olan aşkımı ondan önce Yaprak'a itiraf etmek gibi bir niyetim yok tabii ki.

"Konuşmak istiyorum sadece." diyorum hafif bir omuz silkmesi eşliğinde. Ağızının içerisinde bir şeyler mırıldanıyor. "Efendim?" diye soruyorum.

"İzni kaç günlükmüş, onu öğrenebildin mi? İzni bitince dönmek zorunda kalır herhalde." diyor.

Söylediği bir anda içime anlık bir umut aşılıyor. "İzin almamış ki, uzaktan çalışıyor. Utku Abi ile paslasmışlar sadece işleri." diyor Erkan. Bu hayatın benim mutlu olmama gerçekten alerjisi var. Siz de görüyorsunuz.

Tekrardan gözlerim dolmaya başlıyor. Artık ağlamaktan da sıkıldığım, Yaprak ve Erkan'ı da sıktığım yerdeyim. Ben bir kere daha ağlamaya başlayınca Erkan bir kere daha panikliyor. Önce beni kolumdan tutup kaldırıyor.

"Sonsuza kadar kaçamaz en nihayetinde. Bir şekilde geri dönecek. Sen kalk hazırlan hadi, yine bir şey biliyorsa Utku Abi biliyor bence." diyor Erkan.

Haklı olduğunu biliyorum. Utku Abi'nin bir şeyler bildiğinden emin gibiyim. Ancak kendisi tam bir kapalı kutu. Ona Ulaş'ı her sorduğumda biraz kafasını dinlemeye ihtiyacı olduğunu söylüyor, başka da bir şey söylemiyor.

Yine de Utku Abi'nin Ulaş ile iletişimde olduğunu bilmek elime bir koz veriyor. Son bir ihtimalin varlığına tutunmamı sağlıyor. Bu son ihtimalde Utku Abi'ye ağlayarak Ulaş'a aşık olduğumu söylüyorum. Kesinlikle kendimi içinde bulduğum en iyi durum olduğu söylenemez. Ancak yine de denemeye değeceğini biliyorum.

Tüm bu rezillikleri göze almış olsam da bunlara gerek duymamayı umarak hazırlanıyorum. Ancak çok da özenli davranmıyorum. Örneğin göz altlarımı kapatmıyorum. Tamam, itiraf ediyorum mor farımı alıp göz altlarıma biraz daha koyuluk ekliyorum. Utku Abi'nin bana acıyıp Ulaş'ın yerini söylemesi için girdiğim ufak kirli oyunlar elbette bunlar.

Daha önce Ulaş ile geldiğim bu yolları Ulaş'sız kat etmenin içimde yarattığı boşluğu aldığım derin nefeslerle dolduramıyorum. Yine de bir şekilde Utku Abi'lere varabiliyorum. Ayça henüz ben kapıyı bile çalmadan karşılıyor beni. Daha sonra hiçbir şey demeden, sadece yüzüme birkaç saniye baktıktan sonra alıp bağrına basıyor beni.

Verdiğim birkaç kilo sonrası çöken yüzüm mü, göz altımı iyice karartmam mı yoksa yolda ağladığım için şişen gözlerim mi tetikledi ondaki şefkati bilmiyorum.

Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin