Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)

Bölüm 7-Güç Kalkanları ve Çocukluk Travmaları

Selamlarrr

En hızlısından bölümü da kaptım geldim.

Bu bölümün ithafı Ebruuuu6666azAZ balıma

Oylarımızı vermeyi unutmayalım.

Öpüldünüzzz

***

"Bir şey söyleyeyim mi, fotoğraflardan çok daha iyiymiş." diyor yanımda Yaprak heyecanla. Şaşırdınız değil mi? Onu hala öldürmemiş olmama siz de şaşırdınız.

"Yaprak, adama rezil ettin beni zaten." diyorum bıkkın bir şekilde. Bu konunun bir an önce kapanmasını istiyorum. Haftada birkaç gün gördüğüm bir adamın tüm hayatımı domine ediyor olması bana fazlasıyla saçma geliyor.

"Yemekte ne konuştunuz?" diye soruyor.

"Aman, çok değişmişsin, sen de çok değişmişsin, baban nasıl falan." Bir birini uzun zamandır görmeyen iki insanın konuşacağı rutin şeyler.

"Annesinden bahsetti mi?" diyor.

Şimdi, siz buralara hakim değilsiniz tabii. Ama Yaprak hakim. Ulaş ile Yaprak'ın tanıyacağı aklımın ucundan bile geçemeyen zamanlarda ben Yaprak'a Ulaş'la ilgili en gizli kalması gereken şeyleri bile anlattım.

Tedirgin oluyorum. Hem Ulaş'a ihanet etmiş gibi hissediyorum. Hem de Yaprak'ın bir patavatsızlık yapıp Ulaş'ı üzme ihtimali beni geriyor.

"Sormadım tabii." diyorum. "Ama konuşuyor olduklarını da sanmıyorum." diye kendimce bir çıkarım yapıyorum.

O zaman Yaprak'ın bildiği gerçekten size de bahsedeyim. Zaten ne Ulaş'ın ne de benim sizden gizlimiz saklımız kalmadı en nihayetinde.

Ulaş 6 yaşındayken annesi ve babası boşanıyor. Sebebi annesinin babasını aldatıyor olması. Hem de Ezgi teyze baya profesyonel bu konuda. Başka bir adamdan bebeği oluncaya kadar çaktırmıyor. En sonuda gelip böyleyken böyle deyip boşanmak istediğini söylüyor. Çocuğunun babasız büyümesini istemiyormuş.

Tüm bu süreçte ve sonrasında Ulaş'ı annesiz bıraktığı yetmiyormuş gibi bir de ona türlü çocuk travmaları hediye ediyor. Onu tanısanız hiç konduramazsınız ama o dünyanın en bencil insanı.

Ulaş'a acıdığınızı duyar gibiyim ama acımayın. Bundan nefret eder. Annesi ve babası arasındaki ilişkiyi okuldan tek bilen bendim. Benimle arasına bu kadar keskin mesafeler koymasının bir sebebinin de bu olduğunu biliyorum. Ona acırım ya da sorular sorarım diye ödü kopuyor.

Yine de, Ulaş'ın lisedeki Sen benim neler yaşadığımı bilmiyorsun kızım, üzerim hallerinin hiçbir açıklaması olmaz bu yaşanlar. Kimse çok şeyler yaşadı diye başkasına da kötü davranamaz. Tamamen kişisel pislikliğiydi yaptığı her şey.

"Bu kadar mı?" diye soruyor Şebnem. Başta ne dediğini anlamıyorum. "Başka bir şey konuşmadınız mı yani?"

Derin bir nefes koyveriyorum. "Bir de Şebnem'i kendisinden nasıl uzaklaştırabileceğimi sordu."

Yaprak'ın kaşları çatılıyor. "Ama dergiye geldiğimde hiç de şikayetçi gibi durmuyordu Şebnem'den." diyor.

Geçen gün karnıma yediğimiz tekmeyi hatırlıyor musunuz? Aynısından bir tane daha geliyor. Sanırım bu sefer karaciğerim parçalandı.

Bu konu üzerinde düşünmeye başlasam 6 ay düşünebilirim. Bu yüzden kendimle anlaşıp bu konuyu rafa kaldırıyorum. "Belki de sonradan hoşlanmaya başladı Şebnem'den."