Bölüm 30 - Güçlü Argümanlar ve Ağlama Çizgileri

26.1K 2.4K 416
                                    

🔼🔼

Bu hikayeyi yazarken aklımda hep şu şarkı dönüyor:

Eski Bando- Unutma Zamanı 💙

Dinleyip yorumlarınızı yazın olur mu, size de öyle hissettirecek mi
merak ediyorum

Ay bir de bölüm ithafı arım balım çiçeğim bengisunalp 'e 🍀

***

Çalan telefonumun sesini bir kere daha keserken bu sefer tamamen sessize almayı da es geçmiyorum. Dün geceden beri kulaklarımda çınlayan telefon sesine daha ne kadar tahammül edebilirim bilmiyorum çünkü.

Dün gecenin bana ufak bir hatırası olan baş ağrımı da sırtımda sürükleyerek geldiğim dergide biraz bile mutlu değilim. Yokluğumda biriken işler var öncelikle. İncelemem gereken sayfa sayfa dergi var. Muhtemelen bir çoğu alkışlarla Şebnem'e gidecek bir çok revizem de olacak.

Masamın üzerinde tavana bakacak şekilde bıraktığım telefonum bu sefer ses çıkarmıyor. Ancak ışığı da hiç sönmüyor. En son, art ardına gelen birkaç mesaj arasından gözüm bir tanesine takılıyor.

"Bir bok yedin değil mi sen?"

Bu batağa düştüğümü hissediyorum. Hemen ardından atılan o mesajı da okumuş bulunuyorum.

"Umarım Ulaş'ın koynunda uyuduğun için bakmıyorsundur bu telefona."

Sonrasında bir mesaj daha düşüyor ekranımda.

"Kalan tüm ihtimallerde elimden kurtuluşun olmayacak çünkü."

Geride kalan bir ihtimali yaşadığımız kesin. Hatta en Yaprak'a göre en kötülerinden biri gerçekleşti. Dün gece kaza yapıp bugün öğle namazına yetiştirilmeye çalışmamdan biraz daha kötü Yaprak'a göre bu olanlar.

En sonunda buna daha fazla dayanamayacağımı fark edip telefonumu masamın yanındaki çekmecenin en altına koyuyorum. Eski ofis tipi çekmeyeceyi kilitleyip anahtarını da kaktüsümün altına saklıyorum. Kendimi şu anda güvende hissediyorum.

Kesinlikle hiçbir şey olmamış gibi davranmak gibi bir niyetim yok. Ancak en azından birkaç saati işime ayırmam gerektiğini biliyorum. En azından önümdeki dergiyi incelemeli ve sonraki haftanın yazısını editöre göndermeliyim. Daha sonra da biriken maillerimi temizlemeliyim. Bunular hayatımı devam ettirmek için sergilemem gereken ufak eforlar inanın bana.

Sonra bir şekilde Yaprak ile ya da yaşananlarla yüzleşebilirim. Ancak şu an buları yapmak zorundayım.

Öğle arasına kadar kesintisiz süren çalışma serüvenim beni gerçekten mutlu ediyor. Öğleden sonraki takvimimi fazlası ile boşalttım mesela. Öğleden sonra bol bol kafayı yiyebilirim.

Ancak öğle arası derginin kapısından giren bie misafir tüm dengeleri alt üst ediyor. Utku Abi dünkinden biraz daha az iyi olmayan siyah takım elbisesi ile derginin kapısından girdiğinde birçok film klişesi aynı anda yaşanıyor.

Herkesin bakışları ona dönüyor, kaynağını asla anlamadığım bir rüzgar esiyor ve Utku Abinin gözleri beni buluyor. Bana sıcak bir şekilde gülümseyip Nurten Hanım'ın odasına giriyor.

Bir saat boyunca da onlardan hiçbir haber almıyorum.

Bu sürede tüm güne yayamam gereken işlerimin hepsini de hallettiğimi fark edip ofisin derinliklerine gömdüğüm telefonuma ulaşıyorum. Yaprak'ın dergiyi basıp olay çıkartmasına ramak kaldığını biliyorum.

Tanıdık Bir Hikaye (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin