Bölüm 30.

4.2K 450 749
                                    

" Seninle sadece görev için bu kadar yakın olmadım. "

Dazai odaya girdiklerinde direkt olarak bu cümleyi kurmuştu. Ardından devam etti.

" İlk başta yaptıklarım görevim içindi evet, fakat kısa bir süre sonra sana kendimi yakın hissetmeye başladım. Senin için endişelenmeye, senin için en iyisini istemeye başladım. Hatta kendimden çok seni düşünmeye başladım. Günlerdir uyumuyorum, gözümü dâhi kırpmıyorum ve seni arıyorum. "

Dazai iki küçük adımla Chuuya'ya yaklaştı ve yüzüne baktı yukarıdan.

" Ya seni bulamazsam, ya seni öylece ölüme terk edersen diye çok korktum. Bana bu durumu yaşattığın için kendini nasıl affettirmeyi planlıyorsun? "

Dazai'nin soğuk sesinin karşısında Chuuya üzerindeki battaniyeye daha sıkı sarındı.

" Özür dilerim, Dazai... Sana bunları yaşatmayı istemedim ben. Ama o kadar çok şey üst üste geldi ki kendimi bulamadım, kayboldum. İnanamadım. Avucumun içindeki sayılar git gide azalıyor. Aslında bekleyecektim ama dediğim gibi.. korktum. Yaşamaya devam edeceğim ama eski hayatımdan bir farkı olur mu bilmiyorum. "

Dazai gözlerini devirdi.

" Üzerinden şu laneti kaldırdıktan sonra yeni hayatın eski hayatına benzeyecek mi birlikte göreceğiz. Yalnız benim canımı böyle sıkmaya devam edersen çekeceğin var. "

" Beni tehdit mi ediyorsun sen? "

" Ne şekil anlarsan. "

" Peh! "

" Her neyse, bir an önce şu dağa gidelim. "

.
.
.
.

Aynı günün gecesiydi. Chuuya yeni kıyafetlerini giymiş, şapkasını takmış ve avucundaki sayıları izliyordu. Heyecandan yerinde duramayacak hâldeydi. Arabada 3 kişilerdi. Kunikida arabayı sürüyor, Dazai onun yanında oturuyor ve kitabı inceliyor, Chuuya da arkada bir o yana bir bu yana hareket ediyordu. Kalbi son hızda çarpıyordu. Her ne kadar insanlarla dövüşmeye alışkın olsa da cümlede geçen ' doğaüstü varlık ' kelimesi onu biraz ürkütmüştü.

2 buçuk saatlik yolculuklarının yarısı neredeyse tamamlandığında Kunikida aynadan Chuuya'ya doğru baktı.

" Sana en öldürücü silahları verdik. Zaten tüm dövüş sanatlarında iyi sayılırsın. "

" Uzun zamandır birilerini dövmüyorum ama sanırım biraz ısınırsam savaşmaya başlayabilirim. "

" Ama önce şu heyecanını biraz yenmelisin, Havuç kafa. Her şey güzel olacak. "

Dazai mutluydu. En az Chuuya kadar da heyecanlıydı çünkü ona dokunabilecekti artık.

" Umarım her şey güzel olur gerçekten. "

Üçü de sessizliğe bürünüp yollarına devam ettiler. Artık o bahsi geçen dağa doğru tırmanmaya başladıklarında yol daha korkunç ve tehlikeli bir hâl almaya başlamıştı. Keskin virajlar vardı ve arabanın farlarından başka hiçbir şey etrafı aydınlatmıyordu.

" Umarım muhteşem ötesi bir sürücüsündür Kunikida-kun. "

Dazai koltuğuna sinerken Kunikida'ya endişe ile bakarak söyledi.

" Emin olmadığım bir işe girişir miyim? Asla. Hem neredeyse geldik sayılır. Biraz daha tırmandığımızda geniş ovaya varıyoruz. "

Tekrar sustular ve yollarına devam ettiler. Biraz daha zaman geçmişti ve bir düzlüğe ulaştıklarında Kunikida arabayı geniş bir kayalığın önüne park etti. Üçü birlikte silahları da alıp arabadan indikten sonra etrafa baktılar.

Lust [ soukoku ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin