" Kunikida, o geceki kamera kayıtlarına bakmış olsam da hava yağmurlu olduğu için hiçbir veri elde edemedim. Görüntü puslu. Kitabı kimin getirdiğini bulmamız bir hayli zor olacak gibi. "
Yosano sabahtan beri izini sürdüğü bu meseleden eli bomboş döndüğü için mutsuz ve gergindi.
" Başka çareler bakacağız. "
Dedi Kunikida. Ardından Ranpo söze karıştı.
" Kitabı getiren kim olursa olsun bizim tarafımızda ve bize yardım etmeye çalışan biri olduğu kesin, tabii içindeki bilgiler yalan değilse. Bizi gerçekten tanıyorsa bilgilere hemen inanmayacağımızı da biliyor olmalı. Bu yüzden yakın zamanda bize başka bir yöntem ile gelecektir. Şu an sadece beklemekten başka çözümümüz yok gibi görünüyor. "
Diğerleri kafası ile onayladıktan sonra Atsushi merakla sordu.
" Dazai-san'dan haber alan var mı? Dün gece ona ulaşamadım. "
" Muhtemelen Chuuya ile geceyi dışarıda geçirmiştir. Endişelenecek bir şey olduğunu sanmıyorum. "
Dedi Kunikida.
.
.
.
Dün GeceNehirden çıktıktan sonra dakikalarca birbirlerine sarılan iki beden vatandaşların çağırdığı ambulans gelene kadar hareket etmemişlerdi.
Ayrılmamak için makul bir sebepleri vardı: üşümek.
" Bu kadar sıkı sarılma aptal, kemiklerimi kıracaksın. "
" Bu kadar sıkı sarılmazsam donarak öleceğim. Hem senin kemiklerin güçlüdür, bir sürü adam dövüyorsun. "
İkisi de çeneleri titrerken konuştu. Chuuya sızlanmayı bırakıp Dazai'nin beline kollarını sarmaya devam ederken az da olsa ondan ısı aldığı için mutlu oluyordu.
Az sonra ambulans geldiğinde Yokohama'nın en büyük hastanesine doğru yola çıktılar.
Yan yana yataklarda kollarında serumla uzanıyorlardı ve tüm kıyafetleri değiştirilmişti. Sevimli yüzü olan bir doktor hanımefendi ikisinin yatağının arasına geldikten sonra gülümsedi.
" Geçmiş olsun! Ciddi bir durumunuz yok fakat neredeyse donmak üzereymişsiniz. Çok fazla soğuk yemişsiniz. Vücut ısınızı dengelemek ve vitamin sağlamak için serum taktık, bu geceyi her ihtimale karşı burada geçireceksiniz. Ha bu arada, muhtemelen bundan sonraki 4-5 günü de evinizdeki yatakta nezle bir şekilde geçireceğiniz için size güzel ilaçlar yazdım. Lütfen kendinizi sıcak tutun ve bolca dinlenin! Geçmiş olsun. "
Doktor odadan ayrılarak ikisini yanlız bıraktığında Chuuya yattığı yerden halsiz bir şekilde Dazai'ye baktı. Sinirli bakmaya bile mecalinin olmadığını hissediyordu şimdiden.
" Seni susam kafalı herif. O nehre atlamasan bunlar olmayacaktı. "
Dazai de aynı halsizlikle gülmeye çalışsa da bu sadece bir dudak kıvırma olabilmişti. Çatallaşmış sesiyle Chuuya'ya taraf döndükten sonra mırıldandı.
" Olacakları merak etmiştim sadece. Hem bak, aylar sonra bir yatakta uyuyacaksın. "
" Sence umrumda mı? Hastalanmak isteyeceğim en son şeydi. Gelecek bir kaç günü sokakta hasta bir şekilde nasıl geçireceğim düşündün mü? "
" Chuuya. "
Dazai'nin sesi bir anda ciddileşince Chuuya serumlu kolunu yukarıda tutarak tamamen ona taraf döndü.
Dazai'nin ona bakan gözlerine baktı.
Aslında bir hayli yakışıklı görünüyor.
" Efendim? "
" Bir evin olduğunu söyledin. En azından iyileşene kadar gidip yatağında yatmalısın. "
" Olmaz. O yatakta Fyodor ile uyumuştum. "
" Bu defa da benimle birlikte uyu. Onu unutmana yardımcı olur. "
" N.. ne ? "
Chuuya şaşkınlıkla Dazai'nin söylediği şeye tepki verdi.
" B.. bilmiyorum. O evin her köşesi bana kötü hissettiriyor. Tüm duvarlar iğrenç geliyor. Şu an bu odadaki duvarlar bile beni korkutuyor. "
Chuuya derin bir nefes aldıktan sonra tekrar yüz üstü yattı ve rahatsız edici ışığa baktı.
" Yukarıya baktığımda gökyüzünü görmezsem uyuyamam. "
Dazai dikkatle onu dinlerken duygu dolu sözlerini kalbinde hissetti. Chuuya'nın her kelimesinde yaşadığı kötü anıların izleri vardı.
" Chuuya, evim çatı katında ve teraslı. İyileşene kadar benimle kal. "
İkinci şoke eden teklif geldiğinde Chuuya yine şaşkınlıkla ona doğru baktı. Fikri çok hoş geliyordu kulağa ama içini tırmalayan bir şeyler vardı hâlâ.
" Bu doğru mu? Biz çok yeni tanıştık ve evine mi davet ediyorsun? Nasıl güvenebilirim ki? "
Chuuya'nın güven sorunu yine Dazai'nin işini zora sokarken derin bir nefes çekerek yattığı yerden doğruldu ve sedyenin başlığına yaslandı.
" Daha önce kimseyi evime davet etmedim ve daha önce kimseyle olan arkadaşlığımı sorgulamak için buz gibi havada buz gibi olan nehre atlamadım. Üstelik hasta olmaktan nefret etmeme rağmen. Ben sana çoktan güvendim, sen de bana güvenmek zorundasın Chuuya-kun. "
Ardı ardına gelen cümleleri dinlerken Chuuya öylece bakakaldı. Bir kaç kere gözlerini kırpıştırarak Dazai'ye baktıktan sonra kafasını göğsüne doğru eğdi.
" Pekâlâ, geleceğim. Teşekkür ederim. "
------
Y/N:Selam çok değerli okuyucular. Nasılsınız?
Hikâye güzel gidiyor mu? Sizi kendine çekti mi?
Sizce fazla mı ağır gidiyorum? 🤔
Ben böyle yavaş yavaş işleye işleye ve planlı gitmeyi severim her iş için bu yüzden size çok ağır gidiyor gibi geldiyse üzgünüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lust [ soukoku ]
FanfictionDazai, Chuuya'yı bulmalı, hayatına girmeli, ve onu kendi lanet yeteneğinden korumak için sonsuza dek yalnızlığa hapsetmeliydi. Ama bir şeyler bu defa ters gidecekti.