Siyah Kapı'da herkes panik olmuş bir hâldeydi. Yosano bilgisayarın başında Chuuya'nın telefon sinyalinden nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu. Tanizaki Dazai'nin evinin çevresindeki güvenlik kameralarını kontrol ederken Atsushi de internette Fyodor ile ilgili bilgi toplamaya çalışıyordu. Herkes bir şeyler ile meşgulken Kõyõ da Kunikida ve Ranpo'nun Chuuya'nın yerini tespit ettikten sonraki kurtarma planları hakkındaki konuşmalarına dahil olmaya çalışıyordu.
Dazai geniş odada gidip gelirken suçluluk duygusu ile tüm bedeninin yanıp kavrulduğunu hissetti. O kadar kötü ve endişeli hissediyordu ki normal zamanlarda işlerini kolaylaştıran zekâsını şu an neredeyse hiç kullanamıyordu. Tek düşündüğü şey Chuuya'nın iyi olup olmadığıydı.
" Telefon sinyali Dazai'nin evini gösteriyor. Anlaşılan yanında değil. Şaşırmadığım bir sonuçtu bu. "
Yosano hayal kırıklığı ile onlara seslenirken Tanizaki bulduğu kamera kayıtlarını inceliyordu.
" Kameraların görüntüsü o kadar bozuk ki neredeyse hiçbir şey görünmüyor.. "
Ellerinde şu an için hiçbir bilgi olmadığından herkes üzgün bir şekilde uğraştığı şeyi bırakıp geniş masada toplandı.
İlk konuşan Dazai olmuştu.
" Fyodor'un yerini bulamasak bile ona bir şekilde ulaşacağımız bir numara, mail veya o tarz bir şey gerekiyor. Onunla iletişim kurmayı başarabilirsem onu kandırabileceğimi de biliyorum. En kötü ihtimalle canını çok sıkarım ve beni de alır. İşte o zaman her şey bizim için daha da kolaylaşır. Şu an sadece ona ulaşabilmek için çalışalım. Chuuya zarar görmeden ona yetişmeliyiz. "
.
.
.
.
.
" Başkan, hücreye kapattığınız çocuğa ben işkence edebilir miyim? Uzun zamandır birinin canını yakmak için tetikte ve hevesliyim."" Senin bu insan kanına olan aşkın beni çok etkiliyor, Akutagawa. "
Fyodor elindeki şarabı usulca yudumlarken Akutagawa'ya doğru döndü.
Akutagawa, mafyasının gurur duyulan nadide bir üyesiydi.
" Teşekkür ederim, başkan. "
" Ah, aklıma gelmişken. Şu beyaz saçlı çocukla hâlâ konuşuyor musun? Mafyaya katılması için ikna edebildin mi? "
Akutagawa konu birden Atsushi'ye geldiğinde çekindiğini hissetti. Fyodor aralarındaki ilişkiyi iyi bilen biriydi.
" Geçenlerde yanıma geldi ve ikna etmeye çabalayacağım sırada biraz bozuştuk. Bir süredir konuşmuyorduk fakat şu an iletişim halindeyiz, başkan. "
Fyodor samimi bir kahkaha attıktan sonra mırıldandı.
" Bu kadar resmi olmak zorunda değilsin. Çıkıyoruz desene. "
Akutagawa cevap olarak kafasını eğince Fyodor devam etti.
" Ona benden bahsetmiş miydin? "
" Hayır, başkan. Bildiği tek şey bir mafyada görev yaptığım. Hiçbir özel bilgiyi bilmiyor. "
" Peki sen onun görevini biliyor musun? "
" O bir şirketin reklamcılık bölümünde çalışıyor, söylediğine göre. İşi bir hayli yoğun. "
" Güzel. Onu yemeğe çağıralım. Harika bir ortam hazırlayalım ki güzel bir izlenim oluşsun. Böylece bu lüks binada mafya için çalışmayı kabul edecektir. "
Akutagawa kafasını eğdikten sonra aklına takılan şeyle sessizce konuştu.
" Başkan, izniniz olursa bir soru sormak istiyorum. Atsushi'yi neden mafyaya dahil etmeyi bu kadar çok istiyorsunuz? "
Fyodor elindeki şaraptan büyük bir yudum aldıktan sonra gülümsedi cama bakarak.
" Çünkü senin sevgilin. İçeriden biriyle duygusal bir ilişki içerisinde olan kişinin mafyaya bağlı olması gerekir. Yoksa bu iş tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Sana güvensem de ben her zaman işimi sağlama alan bir adamım, Akutagawa. Bu yüzden üstü kapalı bir şekilde tehdit ettiğimi düşünebilirsin. Atsushi'nin mafyaya katılmamak gibi bir şansı yok. Hm, anlıyorsun değil mi? "
Akutagawa eğilerek kafasını eğdikten sonra Fyodor'un tekrar konuşması ile ona gözlerini dikti.
" Kız kardeşin bile mafya üyesi olduğunu bilmezken sevgilin biliyor. Bu da kız kardeşin yerine sevgilini yem etmeyi tercih ettiğini getiriyor benim aklıma. Pekâlâ, benim için sorun yok. Ve endişelenme, Atsushi mafyaya katılmayı reddederse en fazla yarım saat canını yakarım. "
Akutagawa korku ile gözlerini açtı. O an Atsushi'ye mafyada çalıştığını söylediği için bin pişman olsa da bu pişmanlığın bir çare getirmeyeceğini biliyordu. Şimdiden sonra yapacağı tek şey Atsushi'yi ikna çabalarıydı. Yoksa zarar görecekti ve bunu asla istemiyordu.
" Bu arada, Chuuya'nın işkencesi için sana veriyorum görevi. Akşam 9'da canını yak. Videosunu sevgilisine göndereceğiz. Ama çok abartma, hemen ölsün istemiyorum. Anlaşıldı mı? "
" Anlaşıldı, başkan. "
.
.
.
.
.Chuuya 4-5 saattir küçük olan odanın bir köşesine sinmiş hâlde bekliyordu. Ağlamaktan ve titremekten zayıf bedeni berbat bir hâle gelmişti. Henüz işkence görmese bile işkencenin düşüncesi bile ölmek istemesine sebebiyet veriyordu. Sadece ölüp bu işkenceden kurtulmak istiyordu. Ölümden başka hiçbir şey ona çözümmüş gibi gelmiyordu. Çünkü buradan kurtulsa bile Fyodor'un bir gün gelerek yine onun hayatını mahvedeceğine artık emindi.
Saatlerin sonunda kilitli kapı açılırken Chuuya gözlerini kapıya dikti.
Siyah uzun ceketli, yüzünde soğuk ifade bulunan kendi yaşlarında biri içeri girdiğinde ona bakmaya devam etti.
Akutagawa Chuuya'ya yaklaştıktan sonra onu hırkasının boyun kısmından tutarak ayağa kaldırdı.
" Uzun zaman sonra birini döveceğim için bir hayli mutluyum. "
Akutagawa'nın arkasından odaya giren kişiler odanın tümünü alan bir kamerayı yerleştirip kayıt tuşuna bastıktan sonra kapıyı kapatarak odadan çıktılar.
Chuuya tüm bunlar olurken hiç tepki vermiyordu. Çünkü hayatından vazgecmişti artık. Dövse bile direnmeyecekti.
" Beni öldür. "
" Ne? "
" Beni öldür. Kurtulmak istiyorum. Lütfen öldürün artık beni. Çok yoruldum.. "
Akutagawa Chuuya'nın yüzüne sert bir şaplak attıktan sonra onu yere sermişti bile.
" Ben bu tarz edebi cümlelerden hiç hoşlanmam. Hoşlandığım tek şey ne biliyor musun? İnsanların canını yakmak. "
Akutagawa tekmeyi Chuuya'nın kalçasına sert bir şekilde geçirdi.
Ardından sırtına da aynı şekilde vurdu.
Üst üste darbeler zayıf bedene inerken odada, hatta tüm dairede Chuuya'nın çığlıkları yankılanıyordu.
Dakikalar sonra Akutagawa odadan çıktıktan sonra kamerayı oraya yerleştiren görevli kamerayı aldı ve odadan ayrıldı.
Geriye kanlar ve yaralar içinde kıvranan Chuuya kalmıştı.
Tüm bedeni acı içinde kıvranıyordu.
Tüm kemikleri kırılmış, vücudunda ezilmeyen tek et kalmamıştı sanki.
Gözünden yaşlar ardı ardına süzülürken bayılmadan önce boş duvara doğru bir kaç kelime mırıldandı.
" Dazai.. hani izin vermeyecektin.. "
Ve gözlerini kapandı.
------------
Y/N :
Selaam. Bu bölümü yazarken yüreğim dağlandı resmen.. 😔
İlerleyişten memnun musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lust [ soukoku ]
FanfictionDazai, Chuuya'yı bulmalı, hayatına girmeli, ve onu kendi lanet yeteneğinden korumak için sonsuza dek yalnızlığa hapsetmeliydi. Ama bir şeyler bu defa ters gidecekti.