Lust [ soukoku ]

Lust özel bölüm ❀

" Dazai, onu görmek için hazır olduğumu düşünmüyorum. Her ne kadar psikolog yardımı ile artık iyi olduğu söylense de Fyodor'un arlanmaz biri olduğuna eminim. "

Dazai ve Chuuya, arabada şehrin dışına ilerlerken aralarında bu tarz bir konuşma geçiyordu. Fyodor babasının himayesi altına girdiğinden bu yana neredeyse 1 yıl geçmişti.

" Endişe etme, Chuuya. Mori'ye güveniyorum. Temiz bir adam. "

" Peki biz neden Fyodor'u görmeye gidiyoruz, böyle birden bire? Tanrı aşkına, daha bu sabah akşam yemeğine kadar sevişeceğimizi söylemiştin. Oyunbozansın Dazai. "

Dazai yanında mızmızlanıp duran sevgilisine bir bakış atıp ardından yeniden yola döndü gülerek.

" Bebeğim son hâlini çok merak ediyorum çünkü. Acaba babası onu gerçekten eğitmeyi başardı mı? Ve sevişme konusuna gelirsek.. şuralarda bir yerlerde durabiliriz. "

Oldukça ciddi bir şekilde etrafa bakınmaya başladığında Chuuya araba sürmesini umursamadan kucağındaki ceketi Dazai'nin suratına savurdu.

" Kes sesini, aptal. Yol kenarında sevişilir mi? "

" Bunu dönüşte sana kanıtlayacağım, Chuuya. "

" Sus! "

Mori'nin oldukça geniş bir arazide bulunan yeni evine doğru ilerlerken tartışmaları kapıya kadar devam etmişti. Ardından yaklaşık 5 dakika da Dazai arabayı park edene kadar geçmişti, çünkü 8 aydır uğraştığı ehliyeti geçenlerde alabilmişti ve hâlâ acemi sayılırdı.

Birlikte arabadan indiklerinde hafif soğuyan havaya karşın Chuuya ceketinin fermuarını boğazına kadar çekti. Birlikte geniş eve doğru ilerleyip, kapıyı çaldılar ve hizmetçinin önderliğinde büyük salona doğru ilerlediler. Etraf oldukça lüks eşyalarla doluydu ve koltukta Mori, eşi, Fyodor ve küçük Elise vardı.

" Sizi yeniden görmek gerçekten harika hissettirdi, lütfen oturun. "

Mori, Chuuya ve Dazai'yi karşıladığında ikili koltuğa oturdu. Tabiki tüm dikkatleri Fyodor'daydı. Her ne kadar Fyodor'un o tiksinç bakışları yerini daha sakin bakışlara bırakmış olsa da Chuuya onu gördüğü an yeniden midesi bulanıyordu.

" Fyodor'u ziyarete geldim aslında, iyi olup olmadığını görmek adına. "

Dedi Dazai.

" Ne kadar düşüncelisin. "

Bunu söyleyen ise düz ses tonu ile Fyodor'du. Her ne kadar psikolojik yardımlar ile eski kötümser hislerinden kurtarmış olsa da, geçmişin bıraktığı izler içerisinde sinirlerini hoplatacak cinsten kinler bulunuyordu.

" Fyodor son bir yıl içerisinde önemli bir yol katetti. Onu ilk tuttuğumda oda hapsi verdim, 2 ay boyunca her türlü kaçma planlarını kurmuş olsa da en üst düzey güvenlik önlemlerini aldırmıştım. Telefon ve bilgisayar kullanması yasaktı. Odasında sadece büyük bir kitaplık vardı vakit geçirebileceği. Eh, cezası son bulana kadar yaklaşık 36 adet kitap okumuş. Benim zeki oğlum. "

Son cümleyi söylerken Mori, Fyodor'a gülümseyerek bakmıştı ve o sırada, Fyodor'un yanındaki kırmızı saçlı kız Fyodor'un elini sıkıca sarmıştı. Bu hareket ile Chuuya da, Dazai de merakla o tarafa bakınca Mori bunu fark ederek açıklama gereği duymuştu.

" Oh, en önemli ayrıntıyı unuttum. Lucy Fyodor için tercih ettiğim Psikolog'tu. Oğlumu iyileştiren de, ona aşkı öğreten de Lucy oldu. Yaklaşık 3 aydır nişanlılar, yakında evlenecekler. Ona fazlasıyla minnettarım."

Özellikle Chuuya, olan bitene şokla baktığı sırada Dazai gülmüş, Fyodor'a dönmüştü.

" İyileşmene sevindim, Fyodor. Baban iyi bir adam olmasa şuan ne halde olacağını kim bilebilirdi? Babana minnettar olmalısın. "

Bunun üzerine Fyodor boğazını temizlemiş, yine o eski sevimsiz ama eskisi kadar tehditkar olmayan bakışlarla Dazai'ye bakmıştı.

" Öncelikle ben hasta değildim, sadece.. bana zarar veren bir yoldaydım. Ve tabiki başkalarına. Lucy sayesinde artık hayatımda önemsediğim tek şey bu salonda gördüğünüz kişiler. Bu arada, tebrikler sizin için de. "

Dazai Fyodor ile ilk defa bu kadar 'normal' konuşmuş olmanın verdiği şaşkınlıkla bir kaç saniye ne diyeceğini bilemese de sonrasında gülümsedi.

" Teşekkür ederim, Fyodor. Yeniden iyi olmana sevindim. Artık gidelim. "

Chuuya ağzını bile açmamış, sadece Dazai'ye uymuştu. Birlikte ayağa kalktıklarında refleks olarak Dazai'nin parmaklarını parmaklarına geçirdikten sonra diğer eliyle de kolunu tuttu.

" Geldiğiniz için teşekkür ederiz, güzel hayatlar. "

" İyi günler, Mori-san. "

Dazai son sözü de söyleyip evden ayrılmak üzere Chuuya ile birlikte çıktı. Yeniden arabalarına doğru ilerlerlerken Chuuya hâlâ Dazai'nin elini sıkıca tutuyordu.

" Bir sorun mu var, bebeğim? "

Chuuya normalde bu kadar sıkı tutmadığından, Dazai endişelenmişti.

" Hayır, bir sorun yok. Şu kırmızı saçlı kız seni yiyecek gibi süzüyordu sadece. Gözlerini oymamak için ellerimi meşgul etmeliydim. "

Dazai böyle bir cevap beklemediğinden şok ile turuncu saçlıya bakmış, ardından büyük bir kahkaha atmıştı. Chuuya'nın kıskanmaları gerçekten en beklenmedik anlarda oluyordu.

" Hiç böyle bir şey beklemiyordum. Yalnız bebeğim, Fyodor ile nişanlıymış duymadın mı? "

" Fyodor'u beğenen zevksiz biri seni nasıl beğenebilir? Aklım almıyor zaten. Eğer direkt gözlerini açıp üzerine atlasa daha kolay olabilirdi. Neden bu kadar uğraştı ki? Hayır, kendini de güzel sanıyor sanırım. Bu ne cesar--- "

Ve Chuuya arabaya binene, yola koyulana - ki bu Dazai'nin korkunç şoförlüğü ile yaklaşık 6 dakika sürmüştü - , ana caddeye çıkana kadar söylenip durmuştu. Dazai ise sessizce onu dinlemişti.

Çünkü Chuuya sinirli iken ona müdahale etmeye kalkışırsanız, ölürsünüz.

" Geçti mi bebeğim? "

Chuuya sonunda sessizleştiğinde Dazai sormaya cesaret edebilmişti. Chuuya ise yorgun ses tonu ile mırıldandı.

" Evet, geçti. Şimdi kenara çek. "

" Ne- "

" Kenara çek diyorum, Dazai. Bana ait olduğunu bir kere daha hatırlayıp içimi rahatlatmam için seninle sevişmem gerekiyor. "

" Oh, pekâlâ. Hemen. Yalnız, yol kenarında sevişilmezdi? "

Dazai hem bunu söylemiş, hem de arabayı mümkün olduğu kadar kenara çekip kapıları kilitlemişti. O sırada Chuuya çoktan uzun olanın kucağına atlamış, üzerindeki ceketi çıkarmaya koyulmuştu bile. Yüzünde hâlâ o agresif ifade varken Dazai'nin dudaklarına doğru cezbedici bir tonda konuştu.

" Yol kenarında da sevişilebileceğini bana kanıtlayacaktın değil mi? Hadi şimdi bunu yap, sevgilim. "

" Zevkle, benim sevimli havuç kafam. "

" Kes sesini de beni öp. "

" Özür dilerim. "

Chuuya ve Dazai, yorgun geçen 2 saatin ardından evlerine anca gidebilmişlerdi. Böylelikle birlikte tatmaları gereken bir şeye daha gönül rahatlığıyla tik atmamak için bir sebep yoktu.