Okuduğunuz kitaplardan benim yazmadığım bildiğiniz güzel alıntılar varsa yazın lütfen..
On Dakika Otuz Sekiz Saniye-Elif Şafak
*Bazen en alışkın hissettiğin yer aslında en az ait olduğun yerdir.*Eğer başkaları kederini göremiyorsa bu hüzün ve kederin görünmez olduğu anlamına mı geliyordu yoksa insanların birbirlerinin hislerine kör ve kayıtsız olduğuna mı?
*Böyledir işte ezelden beri insan aşık olmayagörsün atağa kalkar zaman. Eskisi gibi olmaz artık hiçbir şey. Başlar dünya daha hızlı dönmeye.
*"Yas dediğin bir kırlangıç" dedi yaşlı adam. "Birgün bir uyanırsınız kii yok. Gitmiş sanırsınız ama başka bir yere göç etmiş tüylerini ısıtmaya. Er ya da geç geri gelir konar kalbinizin üstüne."
*Bir kez bile neredeyse ölmediysen, hiç gerçekten yaşamamışsın demektir.
*Nefes alan mı ölü, mevta mı hayatta bilemezsin görünenin aksine.
Körlük-Jose Saramago
*Dikkatli bakmadıkça fark edilmeyen kusurlar, sadece söz edildiğinde gerçekte göründüğünden daha kötü görünürdü göze.*Ne iyilik süreklidir ne kötülük, ya da daha edebi bir ifadeyle ne mutluluk sonsuza dek sürer ne de mutsuzluk.
*İşin kötüsü şu atın durumu gibi halimiz, hani tam açlığa alışmışken ölmüş ya, dedi biri. Ötekiler de buu lafa isteksizce gülümsediler. İçlerinden biri, eğer o at öldüğü ana kadar öleceğini bilmemişse bu hiç te kötü bir fikir değil dedi.
*Düşünebiliyor musun bu merdivenleri vaktiyle gözüm kapalı inip çıkabilirdim. Kalıplaşmış cümleler böyledir işte. Binlerce anlam inceliğinde duyarlılık göstermez. Örneğin bu cümle gözleri kapalı olmak ile kör olmak arasındaki farkı göz ardı edebilir.
*Körlerin en kötüsü artık görmek istemeyen kördür.
Kemik Çayı-Hatice Dökmen
*Sen kendi haklarını korumazsan kimse senin haklarının peşinde koşmaz.*Sancılı günlerin hikayesi kısadır. "Ne oldu?" Diye sorarlar, "Hiç" dersin biter.
Kamelyalı Kadın-Alexandra Dumas
*Elbette ele aldığım ufacık bir konudan bu büyük sonuçları çıkarmam aşırı gözüpeklik gibi görünecek. Ama ben her şeyin azda olduğuna inananlardanım. Çocuk küçüktür ama büyük adam onun içindedir. Beyin daracıktır ama düşünceyi içine alır. Göz bir noktadan öte bir şey değildir ama fersah fersah uzakları kucaklar.*Daha dün ruhlarının yalnızlığında hasta odalarının loşluğunda çabucak ölmeyi arzulayanlar, başkalarının yaşamını ve mutluluğunu görünce nasıl da yaşamak istiyorlar?
Bir İdam Mahkumun Son Günü-Victor Hugo
*Yargılayalar ve mahkum edenler ölüm cezasının toplumdan kendisine zarar veren ve daha sonra da zarar verebilecek olan birini uzaklaştırmanın önemi nedeniyle gerekli olduğunu söylüyorlar. Sadece bu söz konusu olsaydı, müebbet hapis cezası yetecekti. Öldürmek neye yarar? Hapishaneden kaçabileceğini söylerek itiraz edeceksiniz, öyle değil mi? Nöbetçileriniz görevlerini iyi yapsınlar. Demir parmaklıkların sağlamlığına güvenmiyorsanız hayvanat bahçelerini açmaya nasıl cesaret ediyorsunuz?*İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar.
*Delirmenin insanı yaşattığı söylenir, en azından bilinç kaybolduğu için daha az acı çekilir, ölü gibi uyunur.
*Denek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim?
İçimizdeki Şeytan-Sabahattin Ali
*Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?*Dünyada şimdi onunla yan yana bulunmamamız kadar mantıksız ve lüzumsuz ne vardır acaba?
*Hayır unuttum diyemem fakat üzerimde bir tesiri kalmamış.
Martin Eden-Jack London
*Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet uğruna ölmeye. Kitaplar haklıydı. Dünyada böyle kadınlar da vardı.*Ne söylediğinizi biraz da nasıl söylediğiniz belirler.
*En hızlı giden, yalnız gidendir.
*Sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeteri aşkım.
*Hatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz.
Mavi Bilet-Sophie Mackintosh
*Bana ait olmayan bir nesne gibiydi hayatım, başka türlü olmasını dilemek en iyi olasılıkla bir yanılgı, en kötü olasılıkla hainlik.*Çünkü hayatta kalmanın ilk kuralı bir şeylere inanmaktır.
*İstemek güçlü bir sihirdir demişti Doktor A, başka bir şey istemeyi dene de ona sahip olduğun zaman arzularının nasıl hemen yeni hedeflere yöneldiğini gör.
*Gerçek sevgi aşağılanmadır.