Yeni biri☆☆☆Sahil kenarında ki küçük bir kafede çalışan Miray; Üniversiteyi bitirmesine rağmen kendi alanında -cinsiyet farklılığından dolayı- bir türlü iş bulamamıştı.
Sık sık sahil kenarında ki spor merkezine gelen Fatih ise; Babasının ona bıraktığı Holding' in yöneticiliğini, Zengin çocuğu kasıntılığını göz ardı etmeden yerine getiriyordu.
.....
Sabah 08.30 gibi Miray işe gitmek için evden alel acele, şapkasını başına geçirip çıkar. Çok az vakti kalmıştı işe yetişmek için. Cebinden çıkardığı anahtarla arabayı çalıştırıp kendisine konulan hız sınırını aşmak zorunda kalarak yola koyuldu. Sahilde ki otoparkta telaşla bulduğu yere giriş yapmak için hamle yaptı fakat o sırada çıkmakta olan lüks bir arabaya çarptı.
Fatih: Hopp! ne yaptın sen! Fatih inip arabasına çarpan arabaya bakmadan önce ultra lüks arabasında ki hasara baktı.
"Kimin arabasına çarptığının farkında mısın? kırdın arabanın arkasını be!!"
Miray arabayı tümüne park edip takmadan fatihin yanına ilerler. Ne de olsa fazla çarpmamıştı! Azcık ucundan...
Miray: Bilerek mi yaptık bee pardon! Hem kimin arabasıymış?
Fatih: Fatih Saraçlının arabası. Bu araba kaç para biliyor musun sen? Kendi arabanı satsan bu küçük parçayı bile yaptıramazsın.
Miray Fatih'in bu söyledikleri karşısında şok olmuş bir o kadar da sinirlenmişti. Parasıyla övünen zengin cücülerinden oldu olasıya hep nefret etmiştir.
Miray: Bana bak zengin cücüğü seninle uğraşamam zaten geç kaldım.
O sırada otoparkın hemen yanında olan hafif lüks kafenin bir çalışanı sigara molasına çıkmış - iş başlamadan- tartışma ortasında ki geç kalmış Miray'ı görünce telaşla seslenir;
X: Miray!! heyy Miray Ar patron çağırıyor, kovulmak mı istiyorsun sen!
Miray: Tamam geliyorum. Diyerek bağırdı garson arkadaşına.
Tekrar Fatih'e dönüp " Benim gitmem lazım Fatih Saraçlı, hem zengin değil misin yaptır işte, nasıl olsa paranız bitmez sizin!" demişti son bir kez nefret dolu bakışlarını Fatih'e gönderip, başındaki şapkayı çıkarırken oradan uzaklaşmıştı.
Katı kuralları vardı bu küçük kafenin. Sonuçta zenginlerin geldiği bir yerdi. Miray'ın burada çalışması bile mucizeydi ki En ufak bir hatasında affedilmeyeceğini çok iyi biliyordu. bu yüzden kafede normal hayattan daha nazik bir o kadar da sabırlıydı.
Miray'ın arkasından şaşkınlıkla baka kalan Fatih sinirle "Sen görürsün Miray Ar!" Demişti arabasına son bir kez bakıp geri binmiş, oradan uzaklaşmıştı...
....
Fatih, Miray'ı ilk fırsatta dava etmiş, artı olarak da bir miktar! -Miray'ın ödeyemeyeceği kadar- para talep etmiştir. Numarası ve ev adresi olmadığı için kağıdı çalıştığı kafeye göndermiştir. Çalışanlardan biri Miray'ı bulamayınca zarfı patronuna vermiş, bunu fırsat bilen patron, Miray'ın dava edildiğini duyunca hiç gecikmeden Miray'ı işten çıkarmak için işlemleri başlatmıştı bile...
Miray 1 saat sonra kafeye gelmiş olaylardan habersiz bir şekilde işine başlamıştı.
X: miray bu kağıt sana geldi bu arada patron kağıdı görünce...
Miray: Dur devam etme!
X: Kovuldun!
M; n ne!! ya siz, siz neden her şeyi patrona ispiyonluyorsunuz be, bilerek yaptınız değil mi? Beni işten kovmak için fırsat kolladığını biliyorsunuz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ BİRİ(düzenleniyor)
Hayran Kurgu((DÜZENLENIYOR)) Yerine göre efendi; Zengin cücüğü Fatih ile Kalabalık bir ailenin erkek evladını aratmayan hırçın kızı Miray... Bu iki farklı insan zamanla birbirlerine bağlanırsa ne olur? ........