Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken ben afkanla kızı izliyordum. Canım yanıyordu. Kıza kızmamıştım ben. Afkan'a kızıyordum. İzin veriyodu çünkü.
Kız afkan ' ın dudaklarına yükselirken buna daha fazla dayanamayacağımı anlayıp koşarak bardan çıktım.
Koşarken arada tökezliyordum. Ama hiç birşey umrumda değildi. Hani afkan aldatmazdı? Hani kızlar umrunda değildi? Yalan.
Eve gitmekten vazgeçip büyük parka geldim. Boş bir banka oturup dizlerimi kendime çektim. Durmuyordu işte lanet gözyaşları.
" durun artık lanet olası şeyler durun. " gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım.
" omu üzdü seni? "
" sende nereden çıktın? "
Can yanıma oturdu ve bana sıkıca sarıldı. Ellerimi boynuna doladım ve gözlerimi kapattım. Her kötü olduğumda yanımdaydı.
Kafasını boynuma gömdü. " ağlama. Lütfen değmez. "
Kollarımı boynundan çekip yanağımı elimin tersiyle sildim. " neden değer verince üzülüyorum neden? "
" çünkü değer veriyorsun dila. Değer verirsen üzülürsün. Kırılırsın, incilirsin."
" sen... " sanki bunu yada başka birşeyler yaşamış gibiydi.
" evet dila. Bende. Ama benimki seninkisi gibi değil boşversene. "
Onu daha fazla sıkmamak adına sustum. Konuyla ilgili Konuşmakta acı veriyordu.
" bekle burada sakın bir yere gitme. " can banktan kalkıp biryerlere kayboldu. Bende önüme dönüp gözlerimi kapattım.
" al bakalım kurtarıcı melek. " gözlerimi açtığımda güzel pamuk şekerleri gördüm. Sevinçle kıkırdayıp birtanesini aldım.
" her kötü anımda yanımdasın biliyorsun değil mi? " bir yandan pamuk şekerin paketini açıyor bir yandanda konuşuyordum.
" ben herzaman yanında olacağım dila. İstesende istemesende. " son söylediği şey ürpermeme neden olmuştu. İstesende istemesende neydi?
Pamuk şekere yüzümü daldırım ve ağzımı kocaman açarak pamuk şekerleri çiğnedim. Hep böyle yerdim. En çok böyle çıkar pamuk şekerin tadı.
Can'a baktığımda gülümseyerek bana bakıyordu.
" ne bakıyorsun? " yüzündeki gülümsemeyi silip kaşlarını çattı. Ne olmuştu ki şimdi?
Yaklaştı ve dudağım kenarına dilini sürdü. Ardındanda yaladığı yeri öptü. Şuanda donmuştum. Ne yapmıştı böyle? Yaptığı şey doğru değildi ama ona söyleyip ona kırmak istemiyorum. Çünkü kırılmak nedir iyi biliyorum.
" pamuk şeker kalmıştı. " dedi hiçbirşey olmamış gibi.
" artık eve gitmeliyim. " dedim ve ayağa kalktım ben kalkınca oda kalktı.
" beraber gidelim seni bırakayım geç oldu. " başımı onaylarcasına salladım. Geç olmuştu ve ben birtane daha bela almak istemiyordum başıma.
Evin önüne geldiğimizde durdum.
" birşey söylemeliyim ki bugün hayatımdaki en güzel gündü. " can böyle söyleyince düzgün bir hayatının olmadığını anladım. Kim bir arkadaşıyla gçirdiği bir saatine hayatımın en güzel günüydü der?
Ona sıkıca sarıldım. " biliyor musun bana kurtarıcı melek diyorsun ama sende öylesin. "
Ondan ayrılıp ağacın altından anahtarımı çıkardım ardından kapıyı açıp anahtarı tekrar yerine koydum.
" kimseye söylemiyorsun can. Sadece sen biliyorsun. " dedim ve göz kırptım.
İçeriye girecekken kolumdan tuttu. " şey acaba yarın beraber okula gidelim mi? " dedi ve yutkundu. " hergün tek başıma gitmekten sıkıldımda. "
" olur. Yarın bana mesaj atınca kapıda olurum. İyi akşamlar. "
Direk odama girip kendimi yatağa attım. Bugün mal gibiydi. Afkan başkasıyla öpüşmüştü. Bunu nasıl atlatacağım derken can gelip beni kurtarmıştı.
Kendimi en güzel şey olan uykuya bıraktım. Yarın yorucu bir gün olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİRDEK.
ChickLit" çekirdek gibisin ; insan senle bir kere tanışınca daha bırakamıyor. " babasının dayak atıp akşamları evden kovmasından dolayı dila iki erkek ile tanışır. yeni geldiği şehirde yeni okulunda bu iki erkekle tekrar görüşür hatta aynı sınıftalar ! kapa...