Bölüm 25

39 5 0
                                    

" ah allahım, artık seni uyandırmaktan yoruldum kalk artık okula gideceksin " afkan ' nın kolumu hayvanca dürtmesiyle gözlerimi açtım.

" ya lanet olsun kolum! "

" ben gidiyorum. Sende hazırlan ve okula gel. " yataktan kalktım. Pencereyi açtı ve ben birşey diyemeden pencereden atladı.

Pencereden aşşağı baktığımda çoktan gitmişti. Tamam iki katlıda nasıl olurda hemen gider? Hayır yani bir iki yeri burkulsaydı bari.

Hemen üniformalarımı çıkardım ve üzerime geçirdim. Saate baktığımda daha zamanımın olduğunu gördüm.

Hemen düzleştiricimi fişe takıp saçlarımı düzleştirdim. Ardındanda beremi taktım. Çantamıda hazırlayıp odadan çıktım. Çantamı kapının önüne atıp mutfağa geçtim.

" selam millet. "

" günaydın kızım. " masaya oturdum ve birşeyler atıştırdım. Çayımında son yudumunu içip masadan kalktım.

" doğru düzgün birşey yemedin az daha. Yeseydin. " derya abla böyle deyince yanağından öptüm. Şuanda yüzü ne kadar sapşallara benzesede gülme isteğimi bastırdım.

" saol ben tokum. Hadi size iyi günler. " dedim. Tam mutfaktan çıkarken babam bağırdı

" hayırdır bu ne neşe böyle? " aslında babama ' dün sevdiğim çocuk pencereden odama girdi beraber uyuduk. Acayip mutluyum. ' desem ne derdi?

Omuz silktim ve nihayet evden çıkabildim.

Okula geldiğimde rahat bir nefes alıp içeriye girdim. Geç kalmamıştım.

" dila " can ' nın arkamdan adımı bağırmasıyla ona dönüp göz devirdim ve tekrar yürümeye devam ettim. Onu çekecek halim yoktu. Dün zaten onun yüzünden hakaret yemiştim.

" bak üzgünüm benim suçum tamam mı? "

" lütfen can uzak dur benden. " dedim ve daha hızlı yürümeye başladım.

" benden uzaklaşma. Hocaya derim eşleri değiştiririz. Ama benden uzaklaşma biz arkadaşız değilmi? " yavru köpek bakışları atınca omzuna yalandan vurdum.

" pekala öyle olsun bakalım. " dediğimde bir oh çekti.

" harika. Neyse derse geçelim. " deyince başımı salladım. Koridorda beraber yürüdüğümüzde ilknur karşıdan sinirli bir şekilde bize gelmeye başladı.

" burada ne oluyor can? "

" ne saçmalıyosun ilknur? Ayrıca sana hesapmı vereceğim şimdi siktir git. " ilknur can ' a uzun uzun baktıktan sonra bana baktı ve yine o sinsi gülüşünü yüzüne yerleştirdi.

" senle sonra görüşeceğiz dila " ons göz devirdim ve omzuna çarpıp yürümeye başladım. Onun şuanki mosmor yüzünü. Görmek için nelerimi vermezdim.

Can yine bana yetişti. " yüzünü görmeliydin. " ona küçük bir kahkaha atıp sınıfa girdim. Afkan yoktu. Acaba neredeydi?

Çantamı sıraya fırlattım. Hemen eda yanıma geldi. " anlat herşeyi. "

Ona herşeyi anlattım. Pencere olayı falan.

" oha kızım bu afkan ne olmuş böyle. "

" resmen pencereden geldi. Böyle şeylerin sadece filmlerde olduğunu sanardım. " deyince kafasını salladı ve başını yine telefona eğdi.

" ya ne yapıyorsun her saniye o telefonda?"

" tumblr ' a bakıyorum. " dedi eda. " birşey diyeceğim kaykay sürmeyi biliyor musun? "

" geçen sene belediyeninkine gitmiştim niyeki? " geçen sene babamdan gizli gizli gitmiştim. Ama bir süre sonra öğrenmiş, azıma sıçmıştı.

" okuldan sonra sürmeye gidiyoruz ve tam bir tumbilrk kızı gibi giyinip taş çocukları kesiyoruz "

" iyide bende kaykay yok. "

" bende var fazladan merak etme sen. " bu kızda zaten ne ararsan var. Aslında güzel olurdu. Tabi taş çocukları kesmek hariç.

" pekala okul çıkışı sizin eve gelirim. Yalnız biraz unutmuş olabilirim. "

" önemli değil takma sen neyse ders başlayacak. " dedi ve yanımdana ayrıldı. Bende önüme döndüm bir süre sonra afkan ' da geldi bana göz kırpıp yanıma oturdu. Göz kırpınca ne kadarda tatlı oluyo öyle.

" pencereden odama girecek kadar ne yaşadın? " bu dediğime güldü ve bana yaklaştı.

" ımm. Bilmiyorum. " ona göz devirdim. O ise yaptığına kaşlarını çattı.

Ders bitince direk sıramdan kalktım. Eda ' da kalkınca sınıftan çıktık. Eda'nın gözleri telefonda olduğu için bir erkekle çarpıştı. Şansa bakki erkeğin gözleride telefonundaydı. Hayır ne varki şu telefonlarda.

" özür dilerim. "

" özür dilerim. "

İkiiside aynı aynda özür dilemişti. Aslında bunların ikisi güzek sevgili olurdu.

" senin bir suçun yok . Ben önüme bakmıyordum. " dedi eda.

" ah hayır. Bende önüme bakmıyordum. " deyip telefonunu eda'nın gözünün önünde salladı. Birden ikiside kıkırdamaya başladı.

Sahte bir öksürükle dikkati üzerime çektim. " artık gitsek eda? " ben böyle deyince erkek hemen devam etti.

" buarada adım ufuk "

" benimde eda. Memnun oldum ufuk. "

" bende. Görüşürüz eda. " dedi ve ufuk yanımızdan ayrıldı. İkiside birbirinden hoşlanmıştı. Bunu görmemek için kör olmak lazımdı.

" oha çok tatlıydı. " eda ' yı takmayıp bahçeye indim ve boş bir banka oturdum.

Eda'yla biraz etrafı izledikten sonra sınıfa çıktık. İki üç ders kalmıştı. Onlarıda uyuyarak geçirmiştik.

Çıkış zili çaldığında hemen. Eşyalarımı topladım. Tam eda ile çıkacakken afkan kolumdan tuttu.

" nereye gidiyorsunuz ?" dedi çenesiyle eda ' yı göstererek.

" kaykay sürmeye gidiyoruz "

" bak sen. Sen sürmeyi biliyor muydun ki? " ona sahte bir kahkaha attım.

" tabi biliyorum. Herneyse baybay. " dedim ve eda ' nın koluna girdim.

Okuldan çıkınca babama edayla olduğuma dair bir mesaj attım. Eda 'nın evine gelince direk çantamı fotmentoya fırlattım. Alışkanlık.

Eda ' nın odasına geçince eda direk elbise dolabını açtı.

" şimdi... Önce tümbilrk kızı olmamız için iki tane cap, iki tane salaş uzun tişört, ve iki tane şort ve vanslar " dediklerini çıkarıp yatağın üzerine fırlattı.

" birer tane al ve giy bebek. " dediklerini yapıp birer tane aldım ve banyoya gidip giydim. Eda ' nın odasına girdiğimde onunda giydiğini gördüm . Çok fazla güzel olmuştu.

İkimiz birbirimize bakıp güldük.

İkimizde boy aynasına geçip caplerimizi yana doğru taktık. Vanslarımızıda giydik.

Eda dolabın altından iki tane muhteşem kaykay çıkardı.

" woww. Bunlar gerçekten harika. "

" evet öyle. Neyse gidelim. Bizim burada kaykay yeri var oraya gideceğiz fazla uzak değil zaten. Hadi çıkalım. "

ÇEKİRDEK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin