Multide afkan. :)
Biran cesaretle çatalımı tabağıma seslice koydum ve yerimden kalktım.
" neden böyle yapıyorsun baba? Herşey benim suçummu? Hiçbirşey umrumda değil ama bana biraz baba sevgisi göstersen olmazmı? "
Bana kısa bir bakış atıp tekrar tabağına döndü.
" sus"
" niye baba niye? Annem böyle mi olmasını istiyordu bana böyle mi davranmanı? "
Yerinden hızla kalktı ve tokatı bastı. Kafam sola doğru kaydığında tekrar başımı. Döndürecekken tekrar vurdu. Ve yere savruldum. Ardından tekme atmaya başladı.
" senin yüzünden o öldü. Senin suçun eğer sen olmasaydın ölmeyecekti. Herşeyi hakediyorsun sen" hala vuruyordu tam kalkmaya çalışırken tekrar tokat attı.
Kanın iğrenç tadı ağzıma gelmişti. Kaçmalıydım eğer kaçmazsam şuracıkta ölebilirdim.
Birden gelen güçle yerimden kalktım ve kapıya yöneldim. Ve koşmaya başladım. Topal koşuyordum çünkü hertarafım acıyordu.
Arkamdan bağırıp koşuyordu. Yakalanmamalıydım. Yoksa azıma sıçabilirdi.
" dila buraya gel eğer yakalarsam daha kötü yaparım "
Sokağın başına gelince biran durup nefes aldım. Arkamdan geldiğini görünce koşmaya başladım.
Arada arkama baktığım için önümü fazla görmüyordum.
Biran sert bir gövdeye çarptığımda durdum. Başımk kaldırıp baktığımda okul üniformalı yakışıklı bir çocuk gördüm.
Arkamı döndüğümde hala babam geliyordu. Ulan sen kırk yaşındasın yavaş koşman lazım. Önüme döndüm ve çocuğa yalvardım.
" biyere saklanmam lazım yardım et lütfen "
" kimden kaçıyorsun ve yüzünün hali ne? "
" sonra anlatacağım söz ama lütfen şimdi saklanmam lazım " dediğimde başını salladı ve kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Kolum karıncalanmaya başlamıştı bile.
Yıkık bir binanın içerine girdiğimizde direk kendimi yere attım ve büyük büyük nefesler alıp nefesimi düzene koymaya çalıştım. Çocuk dizlerini kırıp önümde durdu.
" kim yaptı bunu sana? " deyip dudağımın kenarına elledi. Niye hep orası kanıyor anlamıyorum.
Dudağımın kenarına elleyince birden irkildim. Oda bunu anlanış olacakki elini çekti ve yanıma oturdu. Benden cevap bekliyordu ona söz vermiştim.
" babam "
" babanmı? " deyince başımı salladım.
" annem beni doğururken öldü ve bu yüzden beni suçluyor. Canı sıkılınca dövüyor, hakaret ediyor. Tabi dayım var o olunca beni kurtarıyor. Herneyse bugünde aynı şey oldu " dediğimde kaşları kalkmış beni dinliyordu.
" hangi baba bu kadar vicdansız olur benden de kötüymüş. "
" aslında artık alıştım canım acımıyor" deyip güldüm. " sadece canımı yakan dizgün bir babamın olmaması " deyip sözümü bitirdim.
" ee bu gece ne yapacaksın? " dediğinde ona döndüm ve sırıttım.
" bir iki saat sonra siniri geçer her akşam böyle oluyor dövüyor, kovuyor sonra tekrar hiç birşey olmamış gibi eve gidiyorum. Herneyse ya bir iki saat daha burdayım. Sorun olurmu? " dediğimde başını sağa sola salladı.
Yüzünde hiç bir ifade yoktu. Soğuktu. Sanki çok büyük şeyler yaşamış, hissizleşmişti.
" teşekkür ederim " dedim.
" ne için? " dediğinde gözlerimi devirdim.
" beni kurtardığın için "
" seni kurtarmadım. " dalgamı geçiyor? Anammı getirdi beni buraya.
" haklısın ben kendim geldim buraya zaten " dediğimde ofladı.
" artık susacak mısın? " dediğinde kaşlarım kendiliğinden çatıldı. Ne yaptım lan şimdi ben.
Çenemi kapadım ve gözlerimi kapadım. Biraz kestirsem fena olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİRDEK.
Chick-Lit" çekirdek gibisin ; insan senle bir kere tanışınca daha bırakamıyor. " babasının dayak atıp akşamları evden kovmasından dolayı dila iki erkek ile tanışır. yeni geldiği şehirde yeni okulunda bu iki erkekle tekrar görüşür hatta aynı sınıftalar ! kapa...