Can ile konuştuktan sonra iki derse daha girdim. Şimdi ise eve doğru yürüyordum ve bir adet yalvaran eda ile.
" ya bende sarhoştum tamam mı? Zar zor kendimi eve yetiştirdim nolur affet beni ya. "
" bana iki tane damak alırsan belki "
" ya bak nolur affe- ne tamam alıcam söz." deyip boynuma atladı. İlk başta anlamamıştı salak.
" eda çıkışta alışverişe gitmem gerek. Sende gelsene. "
" tabi gelirim. Benimde elbiseye ihtiyacım var. " dolabında binlerce kıyafet olmasına rağmen hala elbiseye ihtiyacım var diyo .
" bir şey diyeceğim bugün bizde kalsana evde kimse yok tatile çıkmışlar. "
" iyi olur ama önce eve uğramalıyım. Hadi görüşürüz. " yollar ayrıldığında koşarak eve geldim. Çantamı fotmentoya fırlattım ve odama girip şu sikimsonik üniformadan kurtuldum.
Üstüme tişört altınada bir jan giyip saçımı düzgün bir topuz yaptım. Ardından mutfağa girip birşeyler atıştırdım.
Kapı çalınınca uçar adımlarla kapıyı açtım.
" ben geldim gülüm. " üstüleri olduğu düşündüğüm çantayı fotmentoya fırlatıp koltuğa uzandı. Aynı ben.
" hoşgeldin ergenus eda. "
" kapa çeneni. Biraz uyunak istiyorum. " deyip koltuğun diğer tarafına döndü. Bende diğer koltuğa uzandım. Eğer alışveriş yapacaksak enerji gerekiyor. Gözlerimi kapatıp uykunun gelmesini bekledim.
............
" kalk kalk kalk alışverişe. " gözlerimi zorlada olsa açtım.
" ne bağırıyon mal. " deyip kafamın altındaki kırlenti eda ' ya fırlattım. Kulağımın dibinde bağırılmasından nefret ederim.
" sakin ol şampuan hadi alışverişe. " dediği şeye yüzümü buruşturup ayağa kalktım. Odama geçip boy aynasından kendimi süzdüm. Tek kötü olan saçlarım. Saçlarımı salık bıraktım ve yana attım. Ardından montumu giyip küçük sırt çantamı omzuma aldım. Odadan çıkıp fotmentodaki vanslarımı alıp giydim. Ve dışarıya çıktık.
Aslında avm fazla uzak değildi yürüyebilirdik ama ikimizde üşengeç olunca taksite bindik.
Avm ' ye gelince bir atm ' ye koşup dayımun her hafta gönderdiği parayı çektim. Kaç haftadır para çekmediğimden yüklü bir miktar oluşmuştu.
Parayı çektikten sonra eda ile avm ' yi gezdik.
" bak dila orada bir mağaza var. Hem normal kıyafet hemde parti için kıyafet var bi girelim. " dedi ve mağazaya girdi bende arkasından mağazaya girip tişört bölümüne baktım.
Gözüme çarpan beyaz, üzerinde siyah yazılı olan tişörtü çektim. Hiç denemeden koluma attım. İki üç tişört daha beğenip pantolon bölümüne girdim. Oradanda iki jean aldım. Eda ' da şortlara bakıyordu.
Telefonumun titremesiyle telefonu arka cebimden çıkardım. Mesaj afkan ' dandı.
" neredesin ?"
" eda ile alışverişteyim parti için. "
" sakın ha kısa şeyler almıyorsun dila. " aslında beni kıskanması sevindirmişti. Biri tarafından - sevdiğin erkek tarafından - kıskanılmam.
Cevapla kısmına girip ona mesaj yolladım .
" dizimin biraz üstünde alıyorum herzaman." tam telefonumu cebime atacağım sırada tekrar titredi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİRDEK.
ChickLit" çekirdek gibisin ; insan senle bir kere tanışınca daha bırakamıyor. " babasının dayak atıp akşamları evden kovmasından dolayı dila iki erkek ile tanışır. yeni geldiği şehirde yeni okulunda bu iki erkekle tekrar görüşür hatta aynı sınıftalar ! kapa...