Sınıftan çıkıp bodruma yöneldik. Ne kadar saçma birşey için konuşmuyorduk ama beni sinirlendirmişti salak kerem.
Bodruma indiğimizde sessizce kenardaki süpürgeyi aldım. Kerem odayı biliyordu muhtemelen. Hemen arkasından onu takip ettim .
Odaya geldiğmizde gerçekten odanın bir süpürgeye vurulması gerektiğini anladım. Kaç yıldır temizlenmemiş acaba?
Ama içi kütüphane olduğu için birsürü kitap vardı ama hep küflenmiş, paslanmıştı.
" ne bekliyorsun dila başlasana? "
" allah allah bu işi tek yapamam sende yardım edeceksin "
" tost ısmarlarsan belki. " dedi kerem.
" ah pekala tamam. Hadi başlayalım " dedim ve elimdeki iki süpürgeden birtanesini alıp kereme verdim ardından da bir kenardan başlayıp odayı süpürmeye başladım.
Kerem ' e baktığımda umursamaz bir şekilde süpürüyordu ona göz devirip işime devam ettim.
Birden odanın kapısı açılınca ikimizde oraya baktık. Gelen kişi afkan ' dı peki niye gelmişti ki?
Bana kısa bir bakış atıp kerem ' e kaş göz işareti yaptı. Kerem süpürgeyi kenara bırakıp direk odadan çıktı ne olduğunu hala anlamamıştım. Afkan bana biraz yaklaştı aramızda santimler vardı ve bu kalbimin güm güm atmasına sebep oluyordu.
" canla aranızda ne var? " yine o soğuk tavrını takınmıştı .
" arkadaşım. " dedim ve yalandan süpürmeye başladım.
" nasıl tanıştınız "
" sana ne afkan. " dedim ve süpürmeye devam ettim. Birden süpürgeye tekme attı süpürge resmen uçmuştu. Tabiki bu davranışı ödümü kopartmıştı.
" nasıl tanıştınız dila " dedi dişlerinin arasından tıslayarak. Sinirlenmişti eğer burnumun dikine gidersem daha kötü olacağını biliyordum.
Canla tanıştığımız anın hepsini anlattığımda sinirle ellerini saçlarından geçirdi boş yere sinirlenme gibi bir özelliği var.
Tam çıkacakken konuşma cesaretini kendimde buldum.
" sadece can'la düşmanlığın için mi benle konuşuyorsun " durdu. Durdu. Ve bana döndü bana kısa bir bakış atıp yere baktı ve yere bakarak konuştu.
" evet" dedi ve seslice yutkundu. " akşam hazır ol" dedi ve sınıftan çıktı. Kalbim kırılmıştı. Hergün her saat onu düşünürken onun böyle birşey demesi canımı acıtmıştı. Hemde ağlama raddesine gelene kadar.
Eğer gerçekten böyle düşünüyorsa -ki ben fazla inanmıyorum ondan uzak durmak için kendime yemin etmeliyim.beni kullanamazdı.
Kendimi topaladım ve odadan çıktım. Üzülmeyecektim ve onu umursamayacaktım.
Teeneffü olduğunu anladığım için hemen kantine indim. Afkan'da oradaydı ve yanında herzaman olan iki kişi.
Yine göz göze geldiğimizde bana suçluluk duygusuyla bakıyordu hemen gözlerimi ondan çekip bir kahve aldım ve boş bir masaya geçtim.
Telefonumu çıkarıp temple run oynamaya başladım. Önümde iki slüet görünce başımı telefondan çekip yukarı doğru baktım. Geçen gün ki edayı sıkıştıran serseri çocuklar yüznde morluklar vardı.
" bak bak prensesimizde burdaymış " deyince masadan kalkmak için hamle yaptığım anda biri kolumdan tuttu koluna bakıp kendimi çektim.
" yediğiniz dayaklar yetmemiş anlaşılan "
" sizin yüzünüzden yüzümüzü görüyorsun değil mi? Bunun hesabını kim verecek? "
" ben verebilirim " ah yinemi afkan salak bir kerede karışmasa ölür kendini kahraman felan mı sanıyordu?
Çocuklar biraz dirensede başa çıkamayacaklarını anlayıp gittiler.
" saol Ama gerek yoktu "
" senin için yapmadım. Canım biraz insanları dövmek istiyordu ama olmadı. " dedi küstahca bilerek yapıyodu işte! Bunu anlamayacak kadar kör değildim.
" ozaman benim olmadığım bir konuda yap " kapağımı yapıp kantinden ayrıldım. Şuanda deli gibi yüz ifadesini merak ediyordum.
Sınıfıma çıktım kerem sırada telefonuyla uğraşıyordu. Aklıma gelen düşünceyle kimin oturduğunu bilmediğim masadan kalemliği alıp kerem ' in kafasına attım tam isabet geldi.
Kafasını ovuşturup kimin attığını anlamak için etrafa bakıyordu. Olduğum yerden çıkıp kıkırdadım.
" seni man kafa beni orada bırakıp gittin ha? "
" ya aslında ben dedim onu orada bırakmayayım ama sonra çıtır bir kızla randevum olduğunu hatırladım o yüzden şey ettim ben " dedi. Bende ' hı hı ' diyerek onla dalga geçtim.
" anlıyorum keremcim bensiz hayatında başarılar. " deyip el salladım. Ve eda ' nın yanına cam kenarına gittim şuanda kerem ' in arkamdan yalvarışlarını duyabiliyordum.
" selam " dedim ve yanına oturdum. Oda beni görünce gülümsedi ve " selam " dedi.
" birşey soracağım dila afkanla aranda ne var? "
" birşey yok " dedim kısa cevap vererek. Birşey demeyince ona baktım bana 'inanmadım ' bakışları atıyordu.
" ah tamam söz anlatacağım ama şimdi değil tamam mı? "
" tamam ama ben... Onu hiç böyle görmemiştim yani sınıfta hiç konuşmaz. Heleki bir kızla hiç konuşmaz. Ama görüyorum ki seninşe hep konuşuyor " dediğinde yüzümde buruk birgülümseme oldu. Bir bilse can için konuştuğunu.
" boşversene parti için heyecanlı mısın? " dedim konuyu kapatmaya çalışarak .
" ayy evet ya heyecanlıyım belki kendime göre birini bulurım ha nedersin? " dedi ve omzuma vurdu. Ben hala şaşırıyordum onun gibi güzel bir kızın nasıl olurda sevgilisi olmaz?
" ya birşey soracağım neden hiç kızlarla takılmıyor afkan? " diye sordum merak etmiştim. Onun gibi yakışıklı nir erkeğin mutlaka kızlarla konuşması gerekirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİRDEK.
ChickLit" çekirdek gibisin ; insan senle bir kere tanışınca daha bırakamıyor. " babasının dayak atıp akşamları evden kovmasından dolayı dila iki erkek ile tanışır. yeni geldiği şehirde yeni okulunda bu iki erkekle tekrar görüşür hatta aynı sınıftalar ! kapa...