~BÖLÜM 14~

40 3 0
                                    


🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

Astronomi dersine sürüne sürüne on dakika erken gittim ve amfi şeklindeki sınıfın ortasında göze çarpmayacağını düşündüğüm bir yer seçtim. Birkaç öğrenci daha gelmişti ve ön sıralara yerleşmişlerdi. Esneyerek yerime oturdum ve gözlerimi ovuşturdum. Sadece bir saat uyuduğum için bu sabah içtiğim bir kova kahvenin üzerimde hiçbir etkisi olmamıştı.

  Üç kısa cümle.

Gözlerimi sımsıkı yumup başımı koluma dayadım. E-postayı ya da bilgisayarımı yeniden açıp silinmiş iletiler dosyasında  duran kuzenimin e-postasını okuduğum gerçeğini düşünmek istemiyordum. Yolladığı ileti ailemin yüzünü nasıl kara çıkardığım ve onun ailesinin de bu konuda ne kadar endişelendiği ve annemle babama yeni bir kriz geçirteceğim yönünde ileri geri konuşmalardan ibaretti. -Eve dönmen gerek- diye yazmıştı. -Yapılacak en doğru   şey bu.- Onlar için doğru olan buydu ve şehrin yüzde doksanından farksız olarak annemle babamın tarafını tutan kuzenimin bu gizemli e-postada parmağı olduğundan şüpheleniyordum. Gönderen e-posta adresini tanımıyordum ve bunu gönderebilme ihtimali olan bir sürü insan vardı ancak kim olduğunu hiç bilemiyordum. "O" kişi olamazdı çünkü o bile benimle temas kurmayı deneyecek kadar gerzek olamazdı.

  Yoksa o muydu?

Ensemden aşağı bir titreme indi. Ya Blanie ise? Ya nereye taşındığımı öğrendiyse? Ailem söylemezdi. Fakat onun annesiyle babasına söylemiş olabilirlerdi çünkü golf kulübünden tanışıyorlardı. Eğer böyle bir şey yaptıysalar onları öldürürdüm. Cidden. Teksas'a giden ilk uçağa atlar ve onları öldürürdüm çünkü ta buralara kadar gelmenin tek mantığı kaçmaktı...

" Günaydın tatlım,"

diyen derin bir ses düşüncelerimi böldü. Kafamı kaldırdım ve oturduğum yerde döndüm. Şaşkınlıktan hiçbir şey diyemeyerek Cam'in yanımdaki boş yere oturmasını izledim. Müdahale etmekte biraz yavaş kalmıştım çünkü oranın dolu olduğunu ya da oturmaması gerektiğini söyleyebilirdim ama öylece baktım.

   Arkasına yaslandı ve yan gözle bana baktı.

" Bu sabah biraz yorgun görünüyorsun."

O ise dün gece parti vermiş birine göre son derece dinç ve yenilenmiş görünüyordu. Saçları nemliydi ve dağınıktı, gözleri pasparlaktı.

" Teşekkür ederim."

" Bir şey değil. Bu defa derse gelebildiğine sevindim."

Duraksadı, başını arkaya dayayıp, ayağını ön sıraya koydu ve bana baktı.

" Yine de şu birbirimize çarpma olayını özlediğimi söyleyebilirim. Pek heyecanlıydı bence."

" Ben hiç özlemedim,"

  diye itiraf ettim ve eğilip çantamda defterimi aramaya başladım.

  " Çok utanç vericiydi."

  " Öyle olmamalıydı bence."

  " Senin için söylemesi kolay. Sonuçta sana geçiren bendim."

Bunu duyunca Cam'in ağzı açık kaldı. Aman tanrım, bunu gerçekten söylemişmiydim? Evet söylemiştim. İliklerime kadar kıpkırmızı kesilip defterimi açtım.

" Raphael çok iyi bu arada."

Rahatlamış şekilde gülümsedim.

" Bunu duyduğuma sevindim. Eline işedi mi?

" Hayır ama ramak kalmıştı. Sana birşey getirdim."

" Kaplumbağa çişi mi?"

Cam güldü ve sırt çantasına elini atarken başını iki yana salladı.

HEP SENİ BEKLEDİM ( Aşk Serisi 1#) ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin