HEP SENİ BEKLEDİM ( Aşk Serisi 1#) ( TAMAMLANDI)

~ BÖLÜM 51~

Merhaba 🤗

Medya: Cardi B - Bodak Yellow

🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

   Hayatım kısacık bir sürede hiç beklenmedik biçimde de­ğişmişti. Cam bütün pazar gününü benimle geçirdi ve bu sabah ondan aldığım bir günaydın mesajıyla uyandım.Cam ile aramda yaşananlara dair haberleri Brit ve Jacob’a yetiştirmeye fırsat bulamadan bu duruma bizzat ta­nık oldular. Derse girmeden önce binanın önünde dikiliyor ve Brit'ın sigarasını bitirmesini bekliyorduk.Cam birden ortaya çıktı, arkamdan yaklaştı ve kollarını belime sardı. Kısacık bir an için gerildim ancak sonrasında kendimi rahatlamaya zorladım. Beni yanağımdan öptü ve o anda hissettiğim titremenin soğuk havayla hiç ilgisi yoktu.

“Hey selam.”

Brit ağzındaki sigarayı düşürdü.
Jacob gözlerini kırpıştırdı, sonra bir kez daha ve bir kez daha.

“Bu da ne?..”

Cam dudaklarını kulağıma doğru yaklaştırırken onu kolundan yakaladım.

“Galiba Brittany ayakkabısını yak­maya niyetlendi.”

Bakışlarım yere döndü ve Cam’in kollarından sıyrıldım.

“Aman tanrım, Brit, ayakkabın!”

Brit ayağına baktı ve ufak bir çığlık attı. Bir tekme sa­vurarak ayakkabısının üstüne düşmüş sigarayı attı ve ge­riye doğru zıpladı.

“Neredeyse yanarak ölecektim. Hepsi senin suçun!”

“Benim suçum mu?”

“Evet. Çünkü bana bundan hiç bahsetmedin.”

Sırıtmak­ta olan Cam’i işaret etti.

“Bundan yani!”

“Siz ikiniz, şey misiniz?”

Jacob bizi işaret etti.

“Birlikte misiniz?”

Cevap vermeye fırsat bulamadım. Cam beni kendine çevirdi ve oracıkta, herkesin önünde öptü. Dudaklara kon­durulmuş dostça bir öpücükten bahsetmiyorum. Dillerimiz birbirine değdiğinde, çantam kolumdan kaydı ve buz tut­muş zemine düştü.

“Yok artık,” diye mırıldandı Jacob. “Az sonra bebek yap­maya girişecekler.”

Yanaklarım alev alev yanarken kendimi geri çektim. Cam gayet utanmaz bir tavırla alnıma bir öpücük daha kondurdu. Omzunun üstünden baktığımda Steph ile arka­daşının kocaman açılmış gözleriyle bizi izlediğini gördüm.
Belli ki onun da gelişmelerden haberi yoktu.

“Ders başlamadan önce profesörü görmem lazım, o yüz­den şimdi koşmak zorundayım,” dedi Cam, geri geri yürür­ken. “Dersten sonra görüşüyor muyuz?”

“Evet.”

Dudaklarım ve bedenimin çeşitli yerleri karınca­lanıyordu.

“Görüşürüz.”

Arkadaşlarıma döndüğümde, ikisi de bana az önce kar­şılarında üstümde ne var ne yok soyunmuşum gibi bakı­yordu. Eğilip çantamı aldım.

“Tamam, siz bana bağırıp çağırmaya başlamadan önce hemen söyleyeyim daha yeni başladık, yani dün filan. O yüzden size bir şey söyleyecek zamanım olmadı.”

Brit kollarını kavuşturdu.

“Telefon edecek bir saniyende mi yoktu ya da ne bileyim mesaj filan da mı atamadın?”