~BÖLÜM 25~

26 2 0
                                    

Hellooooo :)

🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

"Bir saniye. Aklım karıştı. Kızı yargılamadığını söylü­ yorsun ama keyfine milletle takıldığı sonucuna vardın, öyle mi? Sana göre o benim yatak arkadaşım yani? Varsayım­lara dayanarak fazla ağır bir yargıya varmış olmadın mı O» sence/

Kahretsin, haklıydı.

"Haklısın. Aranızda böyle bir şey olup olmadığını bilmiyorum. Belki de çocukluk arkadaşı filansınızdır."

"Değiliz."

O hınzır sırıtma yine gelip yüzüne yerleşmiş­ti.

"Ara sıra takılırız sadece."

"Haklıymışım işte! Neden beni yargılayıcı olmakla suç­ladın?"

"Ben sadece yaptığın şeye dikkatini çektim,"

diye cevap­ladı. Gözleri tepemizdeki lanet yıldızlar gibi ışıl ışıldı.

"Ay­rıca haberin olsun diye söylüyorum, çarşamba gecesi bir şey yapmadık. Onun herhangi bir girişimde bulunmamasından değil de, benim canımın çekmemesinden."

Kızın nasıl göründüğünü hatırladım ve sağlıklı bir er­keğin nasıl olup da onu canının çekmediğini merak ettim.

"Neyse ne. Çok aptalca bir konuşma bu."

"Ben sevdim bu konuşmayı."

Başımı iki yana sallayarak eğildim ve çantamı almaya davrandım ancak Cam bir anda ayağa fırlayıp ben daha parmaklarımı sapına değdiremeden çantamı kaptı. Elimi açıp ona doğru uzatarak iç geçirdim.

"Ver şunu bana."

"Benim niyetim de o zaten."

Ona iğrenme dolu bir bakış attım.
Kıkırdayarak bana doğru geldi ve çantanın sapını omzu­ma taktı. Parmakları enseme sürtündü ve o küçücük temas karşısında bile içimden hoş bir ürperti geçti. Geriye doğru bir adım attı ve el fenerini aldı.

"Gördün mü? Centilmenlik yapmaya çalışıyordum yalnızca."

Parmaklarım çantamın sapını sıkıca kavrarken

"Senin centilmen olduğunu hiç sanmıyorum," diye homurdandım.

"Ama yine de teşekkür ederim."

Defterini yerden aldı, artık kimsenin oturmadığı ban­ kın yanından geçerek Cam'in kamyonetine doğru ilerledik.
Meydandan geçerken Cam el fenerini önümüze tuttu ve yolumuzu aydınlattı. Sanırım beni haksız çıkarmak için kamyonetin yanma vardığımızda bana kapıyı açtı.

"Buyu­run hanımefendi."

"Teşekkür ederim,"

dedim, az öncekinden biraz daha ya­ pıcı ve takdir eder bir tonlamayla.
Cam kapıyı kapatmak yerine kapıya yaslandı ve bir eliy­ le arabaya dayandı.

"Ee, ne diyorsun?"

"Neye ne diyorum?"

Daha önce de yüzünde gördüğüm o ilgi dolu bakış geri gelmişti.

"Benimle bir akşam dışarı çık."

Gerildim.

"Neden?"

"Neden olmasın?"

"Bu bir cevap değil."

Emniyet kemerine asılıp kendimi onu yuvasına yerleştirme işiyle meşgul etmeyi seçtim. El­lerim yaprak gibi titrediği için tokayı bir türlü yerine denk getiremiyordum.

HEP SENİ BEKLEDİM ( Aşk Serisi 1#) ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin