🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀
" Teleskopa ihtiyacınız olmayacak. Gözünüzle ya da gözlükle ya da lensle, neyle bakarsanız bakın. Cuma gecesi ya da cumartesi gecesi görebilirsiniz ancak cuma günü hava biraz sıkıntılı olabilir, o yüzden akıllıca bir seçim yapmaya özen gösterin."
" Bir saniye,"
dedi ön tarafta oturanlardan biri.
" Bu haritayı nasıl kullanacağız?"
Cam, herkesin elden ele dağıttığı bir harita ile karelere bölünmüş birkaç yaprak kâğıt uzattı. Profesör Drage sınıfın ortasında durdu.
" Elinizle tutup bakarak,"
dedi. Dudağımı ısırarak gülmemi bastırdım. Soruyu soran öğrenci sinirle ofladı.
" O kadarını anladım ama nereye tutacağız? Gökyüzüne mi, başka bir yere mi?
" Bu şekildede yapabilirsin elbette. Veya önce takımyıldızları incelersin, şekillerini öğrenirsin ve sonra gözlerinle beynini kullanarak onları gökyüzünde tespit edersin."
Profesör duraksadı.
" Ya da Google'ı kullanın. Hepinizin yıldız gözlemleme ile haşır neşir olmaya başlamasını istiyorum. Bu dönem bunu bol bol yapacaksınız ve şimdilerde havalar soğumamışken yapmaya başlamanız gerekiyor. O yüzden partnerinizle bir araya gelin ve bir zaman belirleyin. Dağıttığım kağıtlar pazartesi günü bana teslim edilecek. Bugünlük bu kadar. İyi şanslar, evrenin gücü sizinle olsun."
Birkaç öğrenci bu yoruma güldü ancak benim paçalarım tutulmuştu. Sınıfta telaşla etrafıma bakınırken,
"Partner mi "
dedim alçak bir sesle. Neredeyse herkes hareketlenmiş, başka biriyle konuşuyordu.
" Ne zaman partner seçtik?"
" Pazartesi günü,"
diye cevapladı Cam, defterini kapatıp çantasına tıkarken.
" Sen yoktun."
Kalbim yerinden fırlayacak gibi atmaya başlamıştı. Kahretsin. Profesör Drage çoktan sınıftan çıkmıştı. Öğrencilerin yarısı da koridora fırlamıştı.
" Amy?"
Ben şimdi nasıl partner bulacaktım kendime? Pazartesi günü küçük bir çocuk gibi kaçmamalıydım. Hepsi benim hatamdı.
" Amy."
Neredeydi bu profesörün odası? Adamı bulup partnerim olmadığını açıklamalıydım. Eminim odası da tuhaf kokuyordur, naftalin filan gibi.
" Amy."
" Ne?"
diye patlayıp Cam'e döndüm. Neden hâlâ burada oturmuş bana bakıyordu?
Kaşları havaya kalkmıştı.
" İkimiz partneriz."
" Nasıl?"
" Senle. İkimiz. Partneriz,"
diye tekrarladı ve sonra iç geçirdi.
" Gördüğün gibi Drage pazartesi günü dersin hemen başında herkese partnerini seçtirmiş. Ben de derse geç girdim ve dersin sonunda bana çarşamba günü derse katılacak biriyle partner olmamı , yoksa tek başıma kalacağımı söyledi. Tek başıma kalma fikrinden hoşlanmadığım için ikimiz partner olduk."
Öylece ona baktım.
" Tek başımıza yapma şansımız var mı yani?"
" Evet ama kim gece vakti çıkıp tek başına gökyüzünü izlemek ister ki?"
diyerek ayağa kalktı ve sırt çantasını omzuna takıp sıraların arasından ilerlemeye başladı.
" Hem ödevi yapabileceğimiz mükemmel bir yer biliyorum. Ancak cumartesi yapmak zorundayız, çünkü cuma günü için planlarım var."
"Bir saniye."
Ayağa kalkıp arkasından koşturdum.
" Ben varım."
" Senin de cumartesiye mi planın var."
Kaşları çatıldı.
" O zaman ben belki..."
" Hayır. Cumartesiye planım yok ama ödevi tek başına yapmayı isteyecek kişiler arasında ben varım. Partner olmak zorunda değiliz,"
diye açıkladım. Tam kapının önünde birden öyle bir durdu ki az kalsın pazartesinin tekrarı yaşanacaktı.
" Neden tüm ödevleri -ders planına bakarsan daha bir sürü olduğunu göreceksin- tek başına yapmak isteyesin ki?"
" Yani, istediğimden değil."
Ağırlığımı bir ayağımdan diğerine verdim.
" Ama sen benim partnerim olmak zorunda değilsin. Demek istediğim, kendini bana borçlu hissetmene filan gerek yok."
" Ne demek istediğini anlamadım."
Cam başını bana eğdi.
" Demek istediğim..."
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀
Evetttt. Uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım.Oy vermeyi unutmayın ve takip etmeyi canlarımmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEP SENİ BEKLEDİM ( Aşk Serisi 1#) ( TAMAMLANDI)
Chick-LitBazı şeyler beklemeye değer... Beş sene önce bir partide Amy Morgansten'in tüm hayatı değişti. Evden çok uzakta bir üniversite, şimdi her şeyi geride bırakmak için harika bir fırsat. Tek yapması gereken, derslere zamanında girmek, sol bileğindeki b...