Merhaba 🤗
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀
Cam o mavi gözlerini babasından almıştı. Aynı şekil de mizah anlayışını ve... bu dünyadaki en karmaşık mantık yürütme becerisini de. Richard Hamilton’ı böylesine başarılı bir avukat yapan da bu olsa gerekti. Birkaç saatlik sohbetin ardından az kalsın beni hayatımda ilk kez kurutulmuş geyik etinin tadına bakmaya ikna edecekti.
Neredeyse.
Cam iki dakikada bir kulağıma devamlı “Bambi” diye fısıldamasaydı, pes edecektim. Fakat Bambi’yi yiyemezdim;
Bay Hamilton bunun ne kadar lezzetli olduğunu iddia etse de.Ferah ve geniş mutfakta, dört beş kişinin rahatlıkla sığabileceği yıpranmış meşe masada oturuyor ve Cam’in annesinin yaptığı kahveyi içiyorduk. Cam ile babasına gülmekten karnıma ağrılar girmişti.
İkisi birbirinin kopyasıydı.
Dalgalı, yele gibi saçları, haylazlıkla parlayan parlak mavi gözleri ve her lafı kıvırmadaki nadir görülen yetenekleri.
“Bak baba, kendini rezil ediyorsun burada.”
Babası bana baktı, kaşlarını tam Cam’in yaptığı gibi kaldırmıştı.
“Rezil olmuş gibi bir halim var mı Amy?”
Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırarak başımı iki yana salladım. Cam bana kendisine hiç yardımcı olmadığımı anlatan bir şekilde baktı.
“Sen burada oturmuş beni, annemi ve Amy’yi maymunlar varsa, Koca Ayak da vardır diye ikna etmeye çalışıyorsun ama?”
“Evet!” diye bağırdı baba Hamilton. “Buna evrim denir oğlum. Üniversitede size hiçbir şey öğretmiyorlar mı?”
Cam gözlerini devirdi.
“Hayır baba, bize üniversitede Koca Ayak’ı öğretmiyorlar.”
“Aslına bakılırsa,” dedim, boğazımı temizleyerek, “primatlarla ilgili olarak kopuk bağlarla ilgili bir sürü teori vardır.”
“Sevdim bu kızı.” Bay Hamilton bana göz kırptı.
“Hiç yardımcı olmuyorsun,” diye homurdandı Cam.
“Tek söylemeye çalıştığım, ormana gidip de benim duyduğum sesleri duyacak olursan,” diye devam etti babası, “Koca Ayak’a da inanırsın, chupacabra’ya da.”
“Chupacabra mı?” Cam’in ağzı bir karış açıldı. “Yapma baba ya.”
Bayan Hamilton başını iki yana salladı. “İşte benim oğullarımın her zamanki halleri. Ne kadar gurur duysam az.”
Koyu kahvemden bir yudum alıp güldüm.
“Bir araya geldiklerinde gerçekten bambaşka oluyorlarmış.”
“Başka bir şey?” Kocasının boş fincanın alıp masadan kalkarken ofladı. “Dingil olduklarını söylemenin kibarcası işte.”
“Hey!” Bay Hamilton’m kafası bir anda eşine döndü, gözleri fıldır fıldırdı. “Bana bak kadın.”
“Bana bir daha kadın diye hitap edersen, gözlerini oyarım, baktığım zaman hiçbir şey göremezsin.”
Bayan Hamilton elindeki fincanı doldurdu ve şekere uzandı, “istersen bana dava da açabilirsin.”
Cam iç geçirdi ve başını önüne eğdi.
Elimle ağzımı kapatarak kıkırdamamı bastırmaya çalıştım.
Ailesi... harikaydı. Dost canlısı ve sıcakkanlıydılar. Hiç benimkine benzemiyorlardı. Annemin kahve makinesini kullanmayı bildiğinden ve babam bile olsa, kendisini başkasına hizmet edecek kadar alçaltacağından şüphelerim vardı.Bayan Hamilton doldurduğu kahve fincanını kocasının önüne koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEP SENİ BEKLEDİM ( Aşk Serisi 1#) ( TAMAMLANDI)
Chick-LitBazı şeyler beklemeye değer... Beş sene önce bir partide Amy Morgansten'in tüm hayatı değişti. Evden çok uzakta bir üniversite, şimdi her şeyi geride bırakmak için harika bir fırsat. Tek yapması gereken, derslere zamanında girmek, sol bileğindeki b...