24. BÖLÜM

151 6 1
                                    

Multimedya: Benan ve Mahur

Bölüm Şarkısı: The Weeknd- Earned It


"GÜVEN"

MAHUR'DAN

Hayatınızın tüm hükümleri sizin ellerinizdedir. Zamanında kötü olaylar yaşamış olabilirsiniz, kalbiniz kırılmış ve ümitsizliğin can yakıcı pençesi altında acıyla kıvranmış olabilirsiniz.

İnsan hayata bir kere geliyor cümlesini çok duymuşsunuzdur. Siz isterseniz yaşadığınız hayatla dövüşün, isterseniz de sevin. Ama korkmayın! Hayattan korkmayın! Yaşamaktan, pişmanlıklarınızdan ders çıkarmaktan ve aşık olmaktan bıkmayın.

Öleceğiniz güne kadar hayatı dolu dolu yaşayın. Yarın son gününüzmüş gibi düşünün ve ona göre hareket edin. İşte o zaman hayatla dövüşmenin ne kadar aptalca bir şey olduğunu anlayacaksınız.

Sandalyemi önümdeki masadan uzaklaştırdım ve bedenimi biraz esnetmeye çalıştım. Adliyede tonlarca dosyayı incelemekten beynim uyarı veriyordu. Gözüm karşımdaki duvar saatine kaydı. 16:00'ı geçiyordu. Neyse ki son dosyayı da tamamlamıştım. Görünüşe göre bugün erken çıkabilirdim.

Odamın kapısı çalınca "Girin." komutunu verdim. Stajyer savcı kollarına aldığı bir yığın dosyayla içeri girince gözlerim büyüdü. Yüz ifademi görünce hafif bir şekilde tebessüm etmişti.

Kollarındaki dosyaları masama bıraktı ve birkaç adım uzaklaşarak bana bakıp ben sormadan açıklama yapmaya koyuldu.

"Efendim tebrik ederim."

"Ne?.. Durduk yere neden tebrik ediyorsunuz beni? Hem bu dosyalar nereden çıktı böyle? Tüm dosyaları daha yeni bitirmiştim."

"Ankara'dan istediğiniz davanın yeni savcısı sizsiniz. Anlaşılan yolladığınız faksı alan savcı davayı bırakmaya dünden razıymış gibi apar topar elindeki tüm belgeleri buraya yollamış."

Bu işlerin zorlayıcı olduğunu kabul ediyordum ama mesleğini severek yapmıyorsan, bırakıp sevdiğin bir işe yönel.

"Peki siz beni neden tebrik ettiniz? Hâlâ anlamadım."

"Cumhuriyet Başsavcılığı dava dosyasının size geçmesiyle davayı lehinize taraf kapatıp failleri bulduğunuz takdirde makamınızı yükseltme kararı almış. Yani-..."

"Başsavcı olacağım."

"Evet efendim."

"Tebrik etmek için çok erken."

"Benim, sizin bu dosyayı da başarılı bir şekilde sonuçlandıracağınızdan yana bir şüphem yok."

Stajyer savcının dile getirdiği düşüncelerine hafifçe gülümseyip teşekkür ettim ve elimi masaya bıraktığı dosyalardan birine uzatıp önüme çektim. Dosyaya hafif bir göz attıktan sonra geri yerine koydum.

"Yarınki programım nedir?"

"Yarın mı?"

"Evet, yarın. Neden bu kadar şaşırdınız?"

"Efendim, yarın hafta sonu. Gece nöbetiniz de yok."

"Yarın hafta sonu mu? Ciddi misiniz?"

Sorum üzerine başını olumlu bir şekilde salladı. Unutkanlığım ve zaman algım komple birbirine girmiş vaziyetteydi. Yaşlanıyor muydum ne? Gerçi başımdaki sorunlar dört bir yanımı sardığı için nefes bile alamıyordum.

GÜZEŞTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin