15.BÖLÜM

294 24 1
                                    

Multimedya: Benan ve Mahur

Bölüm Şarkısı: Ölünce Sevemezsem Seni


"SESSİZ ÇIĞLIK"

MAHUR'DAN

Ne yapacağımı bilmiyordum? Benan ve Dağhan'ı ne hâlde bulacağımı... Onları sağ bulsam bile yüzlerine nasıl bakacağımı...

Öğrenebildiğimiz şeyler ise azdı. Karabasan'ın eline nasıl düştüklerini öğrenmiştik önce. Dağhan'ı boş bir sokakta yedi kişi birden saldırmıştı. Dağhan ilk başta direnmişti ama kafasından aldığı darbeyle bayıltılıp bir arabaya bindirmişlerdi. Benan'ı ise hastane otoparkında dört kişi zorla alıkoymuştu.

Ne Dağhan'ın telefonundan ne de Karabasan'ın beni aradığı numaradan sinyal alamıyorduk. Zaten Benan'ın telefonu hastane otoparkında düşmüştü şu an ise elimde öylece duruyordu.

Mobese kayıtları her iki arabanında aynı orman yoluna doğru ilerlediklerini gösteriyordu bu yüzden hem havadan hem karadan orman ve ormanın içindeki sığınaklar tek tek inceleniyordu. Tabi bu da bizi yavaşlatıyordu.

Yanımda savcı arkadaşım Selen, operasyona katılan askeri birliğin komutanı Barış ve polis özel harekat birliğinin komutanı Savaş vardı.

Hepimiz silah geçirmez uber model arabanın içinde gelen tüm bilgileri değerlendiriyorduk. Ta ki çemberde son iki alan kalana dek. Bunlardan birisi yıkık dökük bir ev diğeri ise terk edilmiş bir depoydu. Daha hızlı olabilmek adına planımı açıkladım.

"Bence ikiye ayrılalım."

Dediğimle beraber üçü de bana çevirdi yüzlerini. Selen başını olumsuz anlamda salladı.

"Ama bu çok riskli. Özellikle senin açından. Dışarı çıkmamalısın. Hatta sen burada oturup beklemelisin. "

Barış, Selen'in sözlerine katılır gibi başını sallamıştı. Savaş ise kaçırılma olayını duyduğundan beri robottan farksız olmuştu. Ne olaylara tepki veriyordu ne de konuşuyordu.

"Benden önce rehin alınanları düşünelim ve hızlıca dediğimi yapıp harekete geçelim."

"Çok dikkatli olmalıyız. Her adımımızı dikkatli seçmeliyiz. Karabasan'ın buralarda olduğumuzu bildiğini anlamamak saçmalık olur."

"Dikkatli oluruz Selen bu kadar dert etme. Sonuçta onun bana bir şey yapamayacağını biliyoruz. Çünkü en ufak bir şeyde kendisinin ve örgütünün başını nasıl belaya gireceğini az çok tahmin ediyordur. Bu yüzden kimse bana dokunamayıp ailem üzerinden saldırıyor ya..." dedim ve arabadan indim.

Benle birlikte herkes indi. Selen, Barış ve askeri birlikler bulunduğumuz konuma yakın olan yıkık eve gidecekti. Ben, Savaş ve özel harekatçılar terk edilmiş depoya helikoptere binerek gittik.

Yolda Savaş'a, tek kelime eder belki diye durmadan baksam da hiçbir tepki göstermemişti. Helikopterle depoya en yakın yerde indik. Savaş'ın komutuyla birliğin yarısı depoyu çevreledi.

Savaş depoya doğru ilerlerken bende silahımı çıkarıp arkasından adımımı atmıştım ki bana döndü ve yine o ters bakışlarından attı.

"Ne oldu Savaş Bey? Niye durdunuz?"

GÜZEŞTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin