17.BÖLÜM

313 20 30
                                    

Multimedya: Mahur ve Benan

Bölüm Şarkısı: Billie Eilish- Lovely

"Burnumda tütüyorsun denir ya özlenenlere,
Ah be sevdiceğim;
Sen benim kalbimde
Alev alev yanıyorsun"

Nazım Hikmet Ran

"SÜKÛT"

BENAN'DAN

Karanlıktan tekrardan sıyrılarak gözlerimi açmıştım. Tüm olaylar sondan başa doğru sıralanıyordu beynimde. Hemşire bana uyuşturucu enjekte etmişti. Yamaç beni kolları arasına alıp sakinleştirmeye çalışmıştı. Çünkü...

"Mahur!" diye haykırarak yerimden aceleyle doğruldum. Karşımda bu sefer sadece Yamaç yoktu. Abim de vardı. Beni kolumdan tutarak tekrardan yatağa yatırmaya çalışıyordu.

"Benan... Abicim sakin ol."

"Bırakın beni artık! Beni bu odada tutmaya çalışarak elinize ne geçiyor? Mahur'un yanında olmalıyım anlıyor musun?"

Abimin ellerinden sıyrılarak kapıya doğru gittim. Daha doğrusu gitmeye çalışmıştım. Vücudumdaki ağrılarla başa çıkarım diye düşünmüştüm ama çok zorluyordu.

Ben kapıya yetişememişken Yamaç önüme geçip engel oldu çıkmama.

"Kendine gelirsen buradan çıkabilirsin Benan. Yaşadığın travmanın etkisindesin hâlâ. Biraz daha... Çok az daha toparlarsan kendini, Mahur'u görmeye gücün olabilir."

Yamaç'ın dedikleriyle beraber sıkıca gözlerimi yumdum ve gözyaşlarımın akmasına engel olmadım. Gözlerimi açtıktan sonra, önce abime sonrasında Yamaç'a baktım gülerek. Gülümsemem yüzümde zamanla sinirli bir ifadeye bürünmüştü.

"Gerçekten mi!? İnanamıyorum size!" diye bağırarak elime geçenlerle ortalığı dağıttım.

"Benim kardeşim dediğim dostum bu lanet yerde can çekişirken benim burada kalmamı ve sabırlıca oturmamı istediğinize inanamıyorum!"

Bir müddet sonra elimde atacak ve dağıtacak bir şey kalmadığı için öylece yere bıraktım kendimi. Abim omzuma dokunduğunda sinir krizimi az da olsa yatıştırmıştım. Ayağa kalkarak abimin önünde dikildim.

"Mahur'u benden daha iyi bilemezsiniz! Onun ihtiyacı var. Hemde hepimize. Benim de onun yanında olmaya ihtiyacım var. Söz veriyorum sakin olmaya çalışacağım. Şimdi ona söyle kapının önünden çekilsin!"

Abim gözlerimin içine bakarak, Mahur'un yanına bu psikoloji ile gitmemin ne kadar doğru olduğunu düşünüyordu.

"Sakin olacağına dair söz verdin bak... Gideceksen de birlikte gideriz. Yoğun bakıma alınalı baya oldu zaten."

Yamaç kapının önünden çekilip kapıyı açtı. Bende vücudumdaki ağrıların izin verdiği kadarıyla hızlı adımlarla yoğun bakıma ilerliyordum.

Mahur'un kaldığı yoğun bakımı öğrenip bulunduğu kata indik. Kata vardığımızda yoğun bakımın kapısı açıktı ve dışarıda ne Dağhan ne de Alaz gözüküyordu.

Yoğun bakıma bu sefer hızlı değil yavaş adımlarla yaklaştıkça kalbim sökülecek gibi hissediyordum. Yoğun bakımın kapısının önünde durduğumda yere bakıyordum.

GÜZEŞTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin