30

1K 109 65
                                    

Banyoya geçmiş, üstlerimizi çıkartıyorduk. "Ben yıkanıp çıkmak istiyorum ama."  dudak büzüp başını salladı. Onu ilk gördüğüm haldeydi şimdi. Sadece ince, kısa bir bakstır vardı. İç çamaşırlarımızı da çıkartacak mıydık? Ama çok utanırdım ben. İkimizde sadece iç çamaşırlarımızla birbirimize bakarken gülmeye başladık. Tamamen soyunup kabine girdik. "Suyu çok sıcak açma sakın." şaşırdım. "Neden?" yüzünü asıp baldırlarını ovdu. "Kuyruğum tahriş oluyor..." mızmızlanır gibi söylemesine küçük bir kahkaha atıp ellerimi yanaklarına koyarak dudaklarına öpücük kondurdum. "Merak etme, sevgilimin kuyruğunu yakmak istemem." gülerek ısıyı ayarladıktan sonra onu da suyun altına çektim. Tek istediğim güzelce yıkanıp, yine güzelce sevgilimle kahvaltı yapmaktı.

Ama öyle olmadı.

Üstümüzden su akarken elleri belimi buldu. Bedenlerimiz ve malum yerlerimiz birbirine değerken ellerimi, kollarına sürterek omuzlarına çıkardım. Atmosfer çok hızlı değişmişti. İkimizde bunu planlamamıştık ama birbirimize çok iyi uyum sağlıyorduk. Yüzlerimizi yakınlaştırıp ıslak bir öpüşme başlattık. Ellerim rahat durmayıp boynuyla göğsü arasında gidip gelirden o da ellerini kalçama indirmişti. Başımı geri çekip soluklandım biraz. "Sanırım zamanı geldi ha?" gülüp sudan dolayı alnıma yapışmış saçmlarımı geri attı. "Bunu söylemem için daha çok erken ama yine de bil diye söylüyorum." kaşlarımı kaldırıp merakla ne diyeceğini beklemeye başladım. "Bizim soyumuzdaki erkekler de hamile kalabiliyor. Biliyorum şimdi söylemem çok mantıksız çünkü baya erken ama yine de bil işte." böyle bir şeyi beklemiyordum. Böyle bir şeyi kesinle, hiç beklemiyordum. Ağzım istemsizce şaşkınlıktan açılırken içine su girmesiyle tükürüp suyu kapattım. Olaya bakın be! Bir erkek bir erkeği hamile bırakabilecekti ve çocukları alacaktı!

"Jungkook siktir et duşu, çocuk yapıyoruz gel!" elinden tutup  çekiştirerek kabinden çıkartmaya çalışmıştım ama o, kahkaha atmaktan ayağını kaydırıp yere düşmüştü. "Ya aptal dikkat etsene, ileride hamileyken ya böyle düşersen ve çocuklarımızı kaybedersek?" gözünden akan yaşları silerek ayağa kalktı. "Tanrım... Yoongi buraya gel, çocuk falan yapmıyoruz." Yüzüm düşerken kabine geri girip kapısını kapattım. "Ne demek çocuk yapmıyoruz, iki kız istiyorum ben." tekrar gülüp suyu açtı. "İlk önce yıkanmaya ne dersin?" suyu geri kapattım. "Hayır derim. Alttaki kalktı, çocuk yapalım." hâlâ gülüyordu ama göz devirdi. "Çocuk için daha erken. Ama yine de başka bir şey yapabiliriz. Hmm, ne dersin?" eliyle kalçamı avuçlayıp sıktı. Parmağıyla da deliğimi okşadığında altta olacağım bir kez daha yüzüme çarptı. Lanet olsun.

"Bebeğim bu kadar korkma. Evet biraz canın yanacak ama çok iyi hissettireceğim sana, merak etme." derince yutkunup kollarımı boynuna dolayarak dudaklarına kapandım. Bana karşılık verirken arkamdan yine suyu açmıştı. Adam göl insanıydı. Mantıken suda sevişmek daha çok hoşuna gidiyordu. Öpüşmemiz hızlanırken elimle saçlarını karıştırarak alttan kendimi sürtüyordum. Aklıma takılan soruyla dudağını çekiştirip başımı geri çektim. "Bir şey soracağım." Kararmış bakışlarıyla hızlı hızlı başını salladı. "Sen şimdi insan formundayken sevişeceksin ama kuyruğun varken nasıl sevişeceğiz, popon veya penisin çıkıyor mu?" bir süre durup dediklerimi algılamaya çalıştı. "Yoongi bütün hevesimi kaçırıyorsun ama ya. Bu ne alaka şimdi? Of yapmıyorum ben, yıkan sen." kabinden çıkıp, onun için çıkardığım havluyla kurulanmaya başladı. Lan, hayır. Bu halde bırakmaz heralde beni?

Suyu kapatıp ben de yanına vardım. "Jungkook şaka yapıyorsan hiç komik değil." omuz silkip kıyafetlerini giymeye yeltendiğinde ciddi olduğunu anladım. Ne oldu birden ya? Kolunu kavrayıp durdurdum onu. "Jungkook saçmalama istersen, ne oluyor?" elimden kurtulup giyindiğinde ben de yıkanmak için geri kabine girdim. Ben suyu açıp saçıma şampuan dökerek köpürtürken o ise giyinmiş, klozet kapağının üstüne oturarak beni izliyordu. Umursamayıp saçlarımı duruladıktan sonra suyu kapatıp kendimi rahatlatmak için çekmeye başladım. Çoktan erekte olmuştum, ne yapabilirdim ki?

"Buraya gel." çekmeye devam ederken olduğu yerden seslenmişti. Duymamış gibi yaparak işime devam ediyordum ki bir anda bedenimi kendine çevirip aletimi ağzına aldı. Tek kelimeyle, SİKTİR! "Ahm~! J-jungkook h-haber verse-ydin bari! Imh~! De-vam et!" kendimi ağzına doğru itip tamamımı almasını sağlarken hiç istifini bozmadan ağız işine devam ediyordu. Tanrım, çok iyiydi! Boşalacağımı hissettiğim an geri çekilecekken kalçalarımı avuçlayıp, ağzına gelmemi sağladı. Ağzındakileri yutarak çömeldiği yerden kalkıp dudaklarımı öptü. "Az önceki tavrın neydi? Heveseni kaçırdığımı bilmiyordum, bir dahakini başkasıyla yaparsın ve böylelikle hevesin kaçmaz. Ha, ne dersin?"

Bir cevap vermeden bornozumu giydirip odaya geçmemizi sağladı. "Saçma saçma konuşma. Çok korkuyordun ve kendini hazır hissetmediğin çok belliydi." dudaklarımı büzüp üstümü giyinmeye başladım. "O değilde, sen kabin kapısını nasıl bu kadar sessiz açtın, hiç duymadım sesini." gülüp tarak ve kurutma makinesini çıkarttı. "Kurutmak istemiyorum ama tarayabilirsin." önüne oturup saçlarımı taramasını bekledim. "Soruma hâlâ cevap vermedin bu arada. Kuyruğun varken sevişebiliyor musun?" gözlerini devirip kıkırdadı. Yine cevap vermiyordu. "Ya, Jungkook-ah. Cevap versene, hani tüm sorularımı cevaplayacaktın?"

"Yoongi elbette kuyruğum varken de sevişebiliyorum. Çok saçma bir soruydu bu."

"Olsun her türlü sorularımı hevesini kaçırmadan cevaplamalısın. Çok kırıcıydı o hareketin." başımın üstünü öptü. "Özür dilerim bebeğim. Ama zaten sen de istemiyor gibiydin..." ayağa kalkıp elimi uzattım. İstemiyor gibiymişim, peh! Görür o, nasıl süründürücem ben onu.

***

-Eğlenerek yazdığım ve düzenli olarak yayımlamaya devam ettiğim başka bir ficim var. Adı unforgettable nigh, bir bakın bence 🙂✌🏻

 Adı unforgettable nigh, bir bakın bence 🙂✌🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lake Person | YoonKook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin