1

3.3K 188 102
                                    

Sonunda düzenli olarak bir yerde yaşayacaktım ve yaşayacağım yer tam da istediğim gibi bir yerdi. Ben Min Yoongi büyükannem ve büyükbabamla beraber yaşamak için büyük şehirin biraz dışında bir yere taşındım.

Annemle babam ayrıldılar ve ikisi de bana bakmak istemediğinden annemin ailesi olan büyüklerimle beraber yaşamak için zorunda bırakılmıştım ama hiç de sorun etmiyorum.

Şu an yaz tatilindeydim. İlk denememde kazanamadığım sınavı ikinci denemede başardım ve iyi bir üniversite kazandım. Aslında halimden gayet memnunum yani.

Yatağımdan kalkıp lavaboya gittim ve yüzümü yıkayıp mutfağa indim.

Büyükannemlerin evi iki katlı ve ahşaptandı. Dışarıdan bakıldığında sevimli ve çok eski bir ev gibi görünse de içerisi modern dizayn edilmişti.

Büyükannemin ve büyükbabamın yanağından öpüp sofraya oturdum. Annem ve babamın aksine onlar bana sevgilerini gösteriyorlardı.

Kahvaltımı bitirip ayaklandım ve odama gitmeden önce bugün yapacaklarımı açıkladım. "Bugün göle balık tutumaya gideceğim. Akşamüstü de ormanda biraz dolaşır gelirim."

İkisi de yüzlerindeki kırışıklıkları belirginleştirip gülümsediler ve başlarıyla onayladılar. Odama geri çıkıp siyah kot ve beyaz bir tişört giydim. Güneş çarparsa diye de başıma keplerimden birini geçirip dış kapıya yöneldim.

Olta takımımı alıp göle doğru gidiyordum. Açıkcası balık tutmayı bilmiyorum ama videolarını izlemiş ve öğrenmiştim.

Büyükbabamın dediğine göre buradaki insanlar her ne kadar balık tutmak için göle gidip saatlerce uğraşsalar da bir balık bile tutamayıp evelerine geri dönüyorlarmış. Bu yüzden uzun bir süredir kimse balık tutmaya gitmemiş.

Ama ben bugün bir tane bile olsa tutacaktım. Evet iddialıyım çünkü uzun bir süredir bunun için çalışıyorum. Yani video izliyordum.

Göle vardığımda hemen bitişiğindeki ağacın altına kuruldum. Bu ağaca bayılıyorum, çok güzel gölge yapıyordu. Sandalyemi de kurup oltanın ucuna yem taktım ve göle doğru attım.

Bir dakika ya, hiç hayal ettiğim gibi olmadı. Ucunun gölün ortalarına doğru gitmesi gerekiyordu, önüme düşmesi değil. Somurtup ucu misinayla geri çektim.

Fırlatıp, yine aynı sonuca ulaştığımda bu işe video ile değil gerçekten çalışmam gerektiğini anladım. Misinayla tekrar geri çekerken bir kıkırdama sesi duydum.

Ayaklanıp etrafa baktığımda kimse olmadığını fark ettim. Yanlış duydum herhalde. Tekrar fırlattığımda bu sefer diğerlerine göre bir tık daha uzağa gitmişti.

Yine aynı kıkırtıyı duyunca hızla sesin geldiği tarafa baktım. Suyun üstünde bir insan(?) kafası beni gördüğü anda ciddileşip hemen suya geri daldı.

Yerimden kalkıp hızla daldığı yere gidip suyun üstünden bakmaya başladım. Birkaç dakika boyunca baktım ama ne geri yüzeye çıkmıştı ne de suyun altında görüntü vardı...




Yeni bir hikaye yayımlayım dedim ve ortaya bu çıktı. Umarım beğenirsiniz :) 🎍

Lake Person | YoonKook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin