5 YIL SONRA
"Yoongi~ güzelim uyan hadi." yumuşak sesle beraber gözlerimin üstüne konulab ıslak öpücükler çok hoşuma gitmişti ama uyumak istiyordum... "Jungkook ya, birazcık daha. Lütfen..." kıkırdadığını duydum. Yanıma oturup karnımı okşadı. Gözlerim hâlâ kapalıydı ama hareketlerini hissedebiliyordum.
"Ama bebeğimizin beslenmeye ihtiyacı var." gözlerimi aralayıp elimi karnına koydum. "Tamam git ye o zaman. Bana ne diyorsun. Ayrıca Jaeun'u ve MinHo'yu da besle." karnının üstüne koyduğum elini alıp benim karnıma koydu. "Senin yemen lazım çünkü bebeğimizi sen taşıyorsun." elini itip yatakta hızla doğruldum.
"Hayır! Geri alıyorsun hemen!" kıkırdayıp yanağımı öptü. Bu, her ne yaparsan yap benim dediğim olacak demekti. Omuzlarımı düşürüp başımı eğdim. "Ama hayatım Jaeun ve MinHo'yu da ben taşıdım karnımda. Neden sen yapmıyorsun bir kere de?"
İç çekip eliyle yanağımı okşadı. "Senin vücudun daha uygun. Bende çoğunlukla kas var ama-"
"Tamam şimdi gerçeği söyle. 10 yıldır beraberiz. Her hareketinden ne demeye çalıştığını ne yapmaya çalıştığını anlıyorum. Söyle hadi, çekinme benden."
"Off peki. Korkuyorum. Hatırlıyor musun hamile kalabildiğimi söylediğim zaman gece bebeği taşımak istemediğini söylemiştin. Ben de bozulmuştum. Çünkü korkuyordum. Sen taşımayacaksan ben hiç taşıyamazdım..."
"Yaa sevgilim... Gel buraya." boynuna sarılıp yanıma uzanmasını sağladım. "Evde zaten 3 bebek var, 4. de yolda. Ne yapacağım ben sizinle?" gülüp göğsüne uzanmamı sağladı. "Bebeğin mi oldum şimdi ben senin?" flörtöz bir şekilde konuştuğunda dudaklarından öptüm. "Seviyorum seni aptal. Ama baştan söyleyeyim bulantılarımda burnundan getiririm. Ben kusuyorsam sen de kusacaksın. Uf kadınlar nasıl çekiyor bunu ya..."
Kollarını belime sarıp bedenimi yana atarak üstüme çıktı. "İki kere doğurdun zaten. Daha neyin söylenmesi bu?"
"Yaa öyle mi Jungkook Bey... İyi sen istedin bunu. Hadi bebeğimle bana besleyici bir kahvaltı hazırla. Çocukları da beslemişsindir umarım."
Gülümseyip burnunu boynuma sürterek derin bir nefes aldı. "Her şey hazır ve mükemmel bir kahvaltı masası seni bekliyor. Çocuklarımız karnını doyurdum ve salondaki oyun alanında koydum orada oynuyorlar."
Her şeyi hazırlayıp tek tek rapor vermesi çok hoşuma gidiyordu. "Aferin Kocama. Öpücük ver bir de." dudaklarını büzdüğünde öpüp kalktım yataktan. Artık yüzümü yıkayıp bir şeyler yemek istiyordum. İşlerimi halledip salonda beraber vakit geçiren meleklerime baktım. Birbirlerine peluş topu atıyorlardı sıra sıra. Yanlarına gidip yanaklarından öptüm sulu sulu.
"Hey, ben kıskanırım ama..." arkadan Jungkook'un sesini duyduğumda MinHo'nun başını okşayıp mutfağa yöneldim. "Sana içeride özel ilgi. Gel." peşimden geldiğini bildiğim için mutfağa girer girmez kollarımı doladım boynuna. "Benim büyük bebeğim de mi ilgi istiyormuş?" keyifle gülümseyip o da bana sarıldı. "Doyamıyorum sana. Hep yanımda ol istiyorum." yıllardır beraberdik ama hâlâ bu sözlerine heyecanlanıyordum.
"Üçüncü çocuğu yapmamızdan anladım onu zaten." ikimiz de gülerken karnım guruldadı. "Ovv benim kocacım acıkmış mı? Gel besleyeyim seni." kendisi oturup beni de kucağına çektiğinde kıkırdayıp omzuna vurdum. "32 yaşındayım Jeon, kucağa oturmak için fazla yaşlıyım." çatalla kahvaltılıklardan yedirmeye başladı.
"Jungkook ben bir yerde çalışmak istiyorum artık. Boşuna mı okudum üniversiteyi?"
"Rahat edeceğin bir yer- Yoongi sen ne düşündüğünün farkında mısın?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lake Person | YoonKook |
FanficYoongi, sadece gölde balık tutmak istemişti ve bir göl insanıyla karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu. Tabii o göl insanıyla da ruh eşi olmak... aklının ucundan bile geçmezdi. Başlangıç: {27.08.20} Bitiş : {04.07.21} #1-yoonkook #1-göl #1-s...