18. Bölüm Kışkırtma 🔞

1K 55 46
                                    


Çalıştığın kafede oturmuş mesainin bitmesini bekliyordum. Filtre kahvemi içerken düşüncelere dalmışım.

Kaç gün olmuştu bana hala bir cevap vermemiştin. Aklımı kurcalıyordu bu durum. Neden kabul etmiyordun benimle aynı eve taşınmayı? Zaten çoğunlukla beraberdik.

Sana sorduğum günden beridir de bende kalmaya gelmiyordun. Yurdunda kalıyordun hep. Beraber yaşamayı isteyecek kadar sevmiyor muydun beni?

Kafamda bu düşünceler dönüp dururken, birden birinin adımı seslendiğini duydum. Seslenen kişiye dönüp bakınca, tepemde dikili duran güzel bir kız olduğunu gördüm. Yüzü çok tanıdık gelmişti.

"Beni hatırlamadın mı? Prim ben. Beraber aynı lisede okumuştuk." dedi sevimli bir şekilde.

"Ah, tabi ki de hatırladım Prim. Nasılsın? Görüşmeyeli çok uzun zaman oldu." Hala ayakta dikili duran kızın arkasından, sana doğru baktım. Uzaktan bize bakıyordun. Yüzünde korkunç bir ifade vardı. İntikam soğuk yenen bir yemekti.

"Otursana vaktin varsa?" dedim kıza. Mutlu olmuştu. Teklifimi kabul edip, karşıma geçip oturdu. Şimdi anılarım canlanıyordu. Bu kızla bir iki kez görüşmüş, birlikte olmuştuk. Yine ciddiyetten uzak bir ilişkim daha karşıma çıkmıştı geçmişten.

"Buralarda olduğunu duymuştum ama seni göreceğim aklımın ucundan bile geçmemişti. Çok şanslıyım demek ki." ağzı kulaklarına varıyordu. Belli ki hala benimle bir şansı olabileceğini düşünüyordu. Zavallı, nereden bilebilirdi ki? Ben artık başka birine aittim tamamiyle.

Yan gözle senin olduğun tarafı kesiyordum bir yandan da. Kendini sinirden öyle bir kasıyordun ki bu halini fark etmemek imkansızdı. Hoşuma gitmişti bu durum. Oyunu devam ettirmeliydim.

En seksi gülümsememle kıza dönüp "Ben daha çok şanslıyım sanırım, kader tekrar buluşmamız için bize fırsat sundu desene." dedim. Kız kızarıp, kıkırdamaya başladı.

Masaya hızla çarpılan menülerle bir anda ne olduğumuzu şaşırdık. Keyifle kafamı kaldırıp sana baktım. Sinirliydin. Gözlerinde öfke ateşi yanıyordu.

"Siparişlerinizi alayım ben?" diye sormuştun sinirli bir tonda. Karşımdaki kız bu durumu anlamıyor, şapşal bir yüz ifadesiyle bakınıyordu etrafa.

"Tamam biz bir bakalım, karar verince sizi tekrar çağırırız." dedim. Seninle uğraşmak harika bir histi.

Gözlerini devirip gerisin geriye gittin. Uzaktan uzağa hala bize bakıyor, sinirden köpürüyordun.

Kısa bir karar sürecinden sonra siparişlerimizi vermek için tekrar seni yanımıza çağırdım. Pis bir sırıtışla siparişlerimizi verdim. Üstüne de ekledim "Rica ederim dikkatli olun. Bu sefer kimsenin üstüne bir şey dökmezseniz sevinirim."

Sinirle soluyarak, masadaki menüleri alıp gittin. Biz de o sırada sohbeti koyulaştırmıştık Prim'le.

Eskilerden konuşmaya başladık. Kız kıkırdadıkça benim de keyfim daha çok yerine geliyordu. Alttan alta gülümsemeye devam ediyordum.

Sert bir şekilde içeceklerimizi önümüze koydun yine. Hatta benim bardağımdaki içecek biraz dökülmüştü masaya.

"Teşekkür ederim, içeceğim masaya döküldü biraz ama olsun."

"Rica ederim. Benim için bir zevkti."

Saate baktım çıkmana daha nerdeyse bir saat vardı. Aklıma başka bir plan daha geldi. İntikam alacaksam sonuna kadar götürmeli, tüm sınırlarını zorlamalıydım senin.

Firgun (+18) || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin