9. Bölüm Karmaşa

973 83 30
                                    

Mike ile beraber basketbol antermanından yeni çıkmıştık. Duşumuzu alıp üstümüzü giyindiğimiz sırada sana mesaj attım "Neredesin?" diye. Ortak alanda olduğunu söylemenle birlikte, spor salonundan çıkıp ortak alana doğru yürümeye başladık Mike ile. Artık her şeyi bildiği için onun yanında daha rahat davranabiliyorduk.

Alana vardığımız sırada toplanan kalabalık dikkatimizi çekmişti. Bir şeye bakıyorlardı. Onlara çok da fazla aldırış etmeden seni aramaya koyuldum. O sırada duydum işte o tanıdık sesi. Bağırıyordu, hakaretler savuruyordu.

Anladım, hemen koşar adım kalabalığa doğru gittim. İnsanları yara yara ilerliyordum. Ne için toplandıklarını anlamıştım. Nnevy karşısına seni almış kavga ediyordu. 

"Sen ne kadar adi birisin. İnsanların sevgililerini ayartmaya utanmıyor musun? Hiç gururun yok mu senin? Adi bir ibneden başka bir şey değilsin." Susuyordun, karşısında tek kelime dahi etmiyordun.

"NNEVY!!"

Gördüğüm manzara karşısında deliye döndüm. Hızla yanına geldim. Beni görünce birden telaşlanmaya başlamıştın. Ben ise sinirli gözlerle karşımdaki Nnevy'ye bakıyordum.

"Naptığını sanıyorsun sen? Kime neyin hesabını soruyorsun?"

Kolumdan tuttun.. "Yapma." diyordun sadece. Beni sakinleştirmeye çalışıyordun belli ki. "Gidelim lütfen boşver. Daha fazla rezil olmayalım." diyordun beni çekiştirerek.

"Evet, evet daha fazla rezil olmayın zaten. Kaçın. İnsanlar sizin ne kadar iğrenç birer insan olduğunuzu duymasın daha fazla."

"Nnevy yeter! Derdin benimle. Neden Win'i bu işin içine karıştırıyorsun?" kolumu senden kurtarıp, Nnevy'nin üzerine  doğru yürümüştüm. Etrafımızdaki insan kalabalığı daha da artmıştı. Ne kadar da meraklılar kavgaya.

"Sizi gördüm geçen gün kütüphanede. Birbirinizi öpüyordunuz. Midemi bulandırıyorsun! " dedi Nnevy tiksinerek. 

Kolundan sertçe tutup, canını acıtmaya başlamıştım içimdeki öfkeye hakim olamayarak. Beni durdurmaya çalışıyordun, bırak diyordun sürekli. Dönüp sert bir şekilde sana da baktım, geri çekildin.

"Evet, Win ile birlikteyim. Evet, onun için seni terk ettim. Şimdi mutlu musun? Rahatladın mı? Canının acısını benden çıkarman gerekiyordu. Burada herkesin içinde Win'e hakaretler ederek değil. Asıl kendini küçük düşüren sensin. Midemi bulandırıyorsun bu basitliğinle." 

Ağlamaya başlamıştı. Ona acımıyordum, insanların ne düşündüğüyle ilgilenmiyordum tek önemsediğim sendin.

Onu bırakıp, senden tarafa döndüm. Tüm o kalabalığın önünde elimi uzattım sana tutman için. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordun, insanlar bizi izliyordu. Benim ise elim havada seni bekliyordu....

Avucumun içine koydun, titreyen elini. Seni çekip çıkardım o kalabalıktan. Arkamızdan ağlamaklı bir sesle bağırıyordu Nnevy.

"Baban yaşayan tek oğlunun bir erkekle birlikte olduğunu duyarsa sence ne tepki verir?"

Onu duymazlıktan geldim. Hala elini tutmuş seni oradan bir an önce uzaklaştırmanın derdindeydim.

Benim evime gelmiştik, seni yalnız bırakamazdım bu haldeyken. Hala titriyordun, sakinleşmen için sana su verdim. Ellerin o kadar titriyordu ki suyu içerken ağzının kenarından döküldü. Elimle dudaklarının kenarını sildim. Gözlerimin içine baktın, titreyen dolmuş gözlerinle. İçim acıdı. Seni böyle görmektense tüm dünyayı yakardım daha iyi.

Firgun (+18) || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin