Çağırıyorsun

19.2K 1.4K 199
                                    

Evden ayrılalı birkaç saat geçmişti sanırım. Gördüğüm bir parka geçip salıncağına oturmuştum.

"Burası boş mu?" diye soran Berk ile ayaklarımı diğer salıncağa uzattım ve "Artık boş değil." dedim.

"Peki." dedi ve birkaç adım ilerideki kaldırıma oturdu.

Çantasından termos çıkarırken "Sıcak kahve ister misin?" diye sordu.

Onu hiç duymuyormuş gibi yaptım. Konuşmak istemiyordum.

Termosu elime tutuşturdu ve "Hava soğuk. Sıcak sıcak iyi gelir." dedi.

"Daha görmedin sanırım. Masanın üstündeki kağıtta istediğin bilgileri yazılı. Gidip bakabilirsin." dedim.

"Ailen nerede yaşıyor?" diye sordu.

"Buradan çok uzakta. Onların yanına gitme imkanım yok." dedim.

"Buralar geceleri güvenli olmaz. Hadi ayağa kalk. Bizde istediğin süre boyunca kalabilirsin." dedi.

"İki kişilikli misin?" diye sordum.

"Nasıl?" diye sormasıyla "Bir kovuyorsun, bir çağırıyorsun." dedim.

"Bugün girdiğim toplantı benim için değerliydi. Geç kalma düşüncesi bile sinirlerimi bozmuştu. O an sinirle patladım." dedi.

"Teklifin için sağ ol ama gelmiyorum." dedim.

"Nereye gideceksin?" diye sordu.

"Senin olmadığın bir yere." dedim.

"Peki öyleyse görüşürüz." deyince ayağa kalktım ve termosu salıncağa koydum. Yavaşça yürümeye başladım. Karın ağrısından doğru düzgün yürüyemiyordum.

"Termosu bırakmama gerek yok ve bunlar da senin için." dedi ve elindeki bez torbayı salıncağın ortasına koydu.

Hiçbir şey dememe izin vermeden yerinden kalktı ve yürümeye başladı.

Merakla bez torbayı açtım, içinde ağrı kesici, tatlılar, ped ve nakit para vardı.

Berk'in arkasından baktım. Arabaya binmişti ama daha gitmemişti.

Torbayı ve termosu alıp arabasına gittim.  Şoför koltuğunun sağ tarafındaki camı tıktıkladım.

Camı açınca "Teklifin hala geçerli mi?" diye sordum.

Arabanın kapısını açtı ve "Hadi, bin." dedi.

Gülerek arabaya bindim ve kapıyı kapattım.

Kitap EvreniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin