Geri bağlanırken "Ben yokken neler yaptınız?" diye sordum.
"Küfürleştik." diyen Selim'e "Çok ayıp. Arkadaşına küfür söyleme, Selim. Yoksa ceza köşesine gidersin." dedim.
"Kapa çeneni." dedi Selim. Artık sabrını taşırmıştım. Yine de bu akıllanacağım anlamına gelmez.
"Kardeşin var mı?" diye sordum merakla.
"Yok." dedi.
"Annen, baban nerede yaşıyor?" diye sordum.
"Yoklar." deyince endişeyle "Öldüler mi?" diye sordum.
"Terk ettiler." deyince derin bir nefes aldım.
Selim "Bu senin için güzel mi?" diyerek bana yaklaşınca "Öyle mi göründü oradan? Acaba gözlerin bozuk olabilir mi? Bence olabilir. Şey bu arada parfümünü beğendim. Markası ne? Ayrıca saçını ortadan ikiye ayırırsan daha hoş bir hava verebilir. Böyle arkaya atınca çok korkunç gözüküyorsun." dedim.
"Benden korktun mu?" diye sordu.
"Berk'ten daha fazla korkuyorum. Sessiz insanlar her şeyi yapabilir." dedim.
Berk buna gülerken Selim "Bu halde hiçbir şey yapamaz." dedi.
"Belki de haklısındır." dedim. Berk'in kaşları çatılırken bu dediğim Selim'in hoşuna gitmiştir.
"Hep Berk'i düşünerek hareket ediyorsun. Belki bende de birkaç numara vardır." dedim.
Selim bu dediğime gülerek bana yanaştı ve "Ne yapabilirsin?" diye sordum.
"Mesela şu an duruş şeklin çok yanlış. Ayaklarını omuz hizasında açmışsın. Benim de sadece ellerim bağlı. Şunu yapabilirim." dedim ve dizimle özel bölgesine vurdum. Acıyla diz çökerken kafasına tekme attım.
Adamları hızla beni tutarken aklıma Taylan'ın "Zihin okuyabilen hortlak." dediği geldi. Kahkahalarıma engel olamazken Selim'e baktım.
Sinirle ayağa kalktı ve elini bana vurmak için kaldırdı. Tam elini indiriyordu ki duyulan ateş sesiyle yerinde tökezledi.
Deponun girişinde elinde tabancayla Taylan'ı görünce Selim'e baktım. Sırtından vurulmuştu. Yere yığılırken ağır bir küfür savurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap Evreni
FantasyKitaplarına sığınmış yalnız bir kız, okuduğu kitabın içine çekilirse ve okuduğu kitabın ana karakter olursa geri gerçek dünyaya nasıl dönmeyi başarabilir? Daha doğrusu başarabilir mi?