Kitap Evreni

Havuz

Berk "Sen ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırınca "Evden gidiyorum."  dedim ve arkamı dönüp kapıya yöneldim.

"Buraya gel!" diye bağırınca umursamadan kapıdan çıktım.

Bahçe kapısının önünde korumalar vardı, bahçeden çıkmaya çalışsam tutarlardı.

Bahçeye yöneldim ve hızlı adımlar atmaya başladım.

Berk arkamdan koşmaya başlayınca koşmaya başladım.

"Eninde sonunda seni yakalayacağımı biliyorsun, değil mi?" diye bağırınca ona bakarak "Geç yakalanmayı tercih ederim." dedim.

Geri önüme döndüğümde havuza düşecekken tişörtümün sırt kısmından tuttu.

"Bence konuşup anlaşabiliriz." dedim.

"Çok ağırsın be." deyip beni bırakınca yüz üstü havuza düştüm.

Yüzümü buruştururken havuzun kenarındaki merdivenlere baktım. Havuzun en altına kadar gidiyordu.

Merdivenlere tutunarak havuzun en dibine indim.

Nefesimi tutarken Berk havuza atladı. Onun bu haline gülmemek için kendimi zorluyordum.

Bana bakınca kaşlarını çattım. Yukarı çıkmam için işaret yapınca omuz silktim.

Belimden tutup çekmeye çalışınca merdivene sarıldım.

Bana sinirle bakınca dil çıkardım. Su yutunca hızla elimle ağzımı kapadım.

Berk bu halime onaylamaz derecede kafasını sallarken nefesim bitiyordu.

Su yüzüne çıktım ve derin bir nefes aldım.

"Kızım sen aptal mısın?" diyerek su yüzüne çıkan Berk'e "Evet." dedim.

"Fark ediliyor." deyince yüzümü buruşturdum.

Ne zaman geldiğini bilmediğim Ece "Abi." deyince "Selam." dedim.

"Selam havuzumuzda abim ile duran tanımadığım insan." diyen Ecem üzerine "Şakamatik bir kız, sevdim." dedim.

Berk beni bırakıp havuzdan çıkınca "İnsan çıkmama yardım eder." diye söylendim.

"Kaçmasaydın düşmezdin." demesiyle "Bırakmasaydın düşmezdim." dedim.

"Tutmasaydım da düşecektin." dedi.

"Tuttuğun için düşmeyebilirdim. Tek yapman gereken dengemi sağlamama yardım etmekti." dedim.

"Düşüp düşmemen benim elimdeydi ve keyfim düşmeni istedi." dedi.

"Aman ne iyi bir keyif o." dedim ve havuzdan çıktım.

"Havuzdan çıktığına göre şimdi yaptıklarının hesabını verebilirsin." dedi.

"Geri havuza atlayabilir miyim?" diye sordum.

Olumsuz anlamda kafasını sallayınca ofladım ve "En azından bir havlu alabilir miyim?" diye sordum.