Kitap Evreni

Sahte

Taylan bir deponun önünde arabayı durdurunca etrafa bakındım. Çok sessizdi. 

"Doğru yer olduğuna emin misin?" diye sordum. 

"Evet." diyen Taylan ile "Sağ ol." dedim ve arabadan indim. 

"Benimde gelmemi ister misin?" diye sordu. 

"Yok. Eve dön ve Ecem'e duygularını aç. O da sana aşık." dedim. 

Taylan şaşkınlıkla "Zihin okuyabilen hortlak." demesini aklımın bir kenarına kazıdım. Daha sonra buna gülecektim. 

Hızlı adımlar ile depoya girdim. Kapının önündeki iki adam beni durdurunca tiplerine baktım. Bunlar evin çevresindeki adamlardı. 

"Beni hatırlamadınız mı? Çağda. Hani deli gibi davranan kız." dedim. 

Birbirleriyle bakışmaya başlayınca "Tırsmaya başladım. Berk'in yanına girmem gerekiyor." dedim. 

Sağ taraftaki adam "Benimle gel" deyip kolumu tutunca "Patronunuzdan bile daha kabasınız. Kendim yürüyebilirim." dedim.

Deponun içinde Berk'in ellerinden tavana bağlandığını görünce "Oh no." dedim. Gülerek bana bakan Selim ile bir kez daha "Oh no." dedim. 

Selim "Kızı da bağlayın." deyince "Oh no no no no." dedim. 

Adam kolumdan tutup ellerimden tavana bağlayınca sadece parmak uçlarım yere değebiliyordu. 

"Acaba ipi düzeltebilir miyiz?" diye sordum.

Adam, Selim'e bakarken Selim "Düzelt." dedi. 

Adam ipi düzeltirken tipine bakıyordum. Kitap görselleşirken sadece son sayfadakilerin tipini görebiliyordum. Yani şerefsiz olduğunu bildiğim insanların sadece adını biliyordum. Tiplerini bilmiyordum. Adamları arasında bir köstebek vardı. Sanırım bu oydu. 

Merakla "Osman Gültekin sen misin?" diye sordum. 

Şaşkınlıkla "Evet." deyince Berk'e döndüm ve "Ben bu adamın da hain olduğunu yazmıştım. Nasıl olur da yakalamazsın?" dedim. 

Berk derin bir nefes verdi ve "Sahte kimlik." dedi.

"Zekiceymiş ama adamlarının arasında bir hain olduğunu biliyordun." dedim. 

"Başka bir hain daha varmış. Bu iti hallettim sanarken başka bir iti halletmişim." dedi Berk. Öldürdüğü adam kitapta hain olarak geçmemişti. Demek ki kitapta bilmediğim olaylar da olabiliyor.