Kitap Evreni

Kırıcı

Poşettekileri yerken "Aklında bulunsun, baharatlı yiyecekleri tatlıdan daha çok severim." dedim.

Berk bu dediğime gülümserken arabayı garaja park etti.

Arabadan inecekken "Çağda." dedi.

Ona dönüp "He gülüm." dedim.

"İş işten geçti, biliyorum ama özür dilerim. Fazla kırıcı olduğumu biliyorum." dedi.

"Evet, fazlasıyla kırıldım ama yüzsüzlük yapabilirim." dedim.

"Yüzsüzlük yapmana gerek yok. Sadece neler hissediyorsan yaşa." dedi.

"O zaman bir şey söylemem gerekiyor." dedim ve derin bir nefes aldım.

"Seni dinliyorum." deyince "Bu tatlılar bana yetmedi. Açım." dedim.

"O zaman eve geçelim." demesine "O kadar kalbim kırıldı. Yemeğe çıkartılmam gerekirdi, neyse sende haklısın. Eve geçelim." dedim.

"Ecem'e haber vereyim, hep beraber gidelim." dedi.

"Adamsın. Birde Taylan da gelsin. Onunla da tanışmak istiyorum." dedim.

Telefonunu çıkarırken "Onu nereden bildiğini daha sonra soracağım." dedi.

"Daha önce demiştim. Müneccim boku yedim." dedim.

Benim bu halime gülerken Ecem'i aradı. Keşke benim de böyle bir abim olsaydı.

"Abicim biz garajdayız. Gel de dışarı çıkalım." dedi.

Ecem konuşmaya başlarken Berk telefonu hoparlöre aldı.

"Sana trip atıyorum, abi. Gelmeyeceğim." dedi Ecem.

"Niye?" diye sordu Berk.

"Kızı yolladın, giderken üzülmüştü. Ona kendini affetirmeden benimle de konuşma. Zaten kıza silah da doğrulttun, çok kabaydın." dedi Ecem.

Gülerek "Bence de çok kabaydı. O yüzden gel de abine bir şeyler ısmarlattıralım." dedim.

Ecem "Çağda!" diye bağırınca "Ecem!" diye bağırdım.

"Uçarak geliyorum!" deyip telefonu kapatınca gülümsedim.

"Kardeşin çok iyi birisi. Senin tam zıttın." dedim.

"Nasıl yani ben kötü müyüm?" diye sordu Berk.

"Boş yapma da Taylan'a haber ver." dedim.

"Taylan'ına sokayım." diyerek telefonuyla uğraşmaya başlayınca "Ne iyi bir arkadaşsın." dedim.

"Bundan haberim var." demesiyle "Egoist." dedim.

Berk bu dediğime gülerken kendimi tutamayıp güldüm.