Kitap Evreni

Market

Markete geldiğimizde Berk market arabasını alıp market içinde gezinmeye başladı. Gülerek arkasından tam bastığı yerlere basarak yürümeye başladım. 

"Arkamda neler yapıyorsun?" diye sorması ile sırıtarak "Seni taklit ediyorum." dedim. 

"Benim kadar yakışıklı olamazsın." dedi.

Yüzümü buruşturarak "Egoist." dedim. 

Berk belimden kaldırıp market arabasına oturtturunca "Küçük çocuk değilim." dedim.

"Abinin gözünde hep küçük çocuksun." deyince gülerek "Abicim bir gün başka bir adam beni alacak, bilmelisin." dedim.

"Abiliği siktir et." demesi güldürmüştü.

Market arabasını sebzelerin önünde durunca somurttum. Annem gibi sebze yemeği mi yapacaktı?

Sebzelerin hemen karşısında aburcuburlar vardı.

Uzanarak market arabasına çikolata ve jelibon attım.

Berk bana bakmadan "Çağda." deyince "Hı." dedim.

"Gizlice almak yerine düzgünce istediğini al." dedi.

"Kendi başını yaktın." dedim ve market arabasına daha çok aburcubur attım.

Berk de aldığı sebzeleri market arabasına koyunca arabayı ittirmeye başladı.

"İlk gün ağır olduğumu söylüyordun. Ne değişti?" diye sordum.

"Hala ağırsın. Sadece dile getirmiyorum." dedi.

"Çok kabasın." dedim ve önüme döndüm.

O bu halime gülerken somurtuyordum. Neden bir kadına kilolu der insan? Salak işte! Salak!

Kasaya geldiğimizde Berk'i beklemeden tek başıma market arabasından indim.

Berk trip attığımı fark etse de ses etmemişti. Göt. Bir daha nah yüz veririm.

Ben böyle düşünüyorum ama kitapta bu iç sesimi de duyuyorlar mıdır? Duyuyorsanız merhaba sevgili Ecem, Taylan ve diğerleri!

Birde şu salak Berk'e benim için sövün. Yaptığı ayıp yani.

Berk aldıklarımızı poşete koyup eline alınca onu beklemeden marketten çıktım.

"Trip mi yiyorum?" diye sorunca "Bir şey mi dedin? Seni umursamıyordum da duymadım." dedim.

"Yok, bir şey demedim." deyince "İyi, iyi." dedim.

Berk bana gülerken yüzümü buruşturdum. Gıcık.