Yavuz abi, topuzumdan firar eden saçımı okşayarak kulağımın arkasına ittirdi. Ilk defa bu kadar yakındık ve ilk defa saçlarıma dokunmuştu. Bu hareketi yutkunmamı sağladığında merhem sürmeyi bitirdiğim elini bırakıp kullandığımız eşyaları tekrar kutu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6.Bölüm
Ertesi gün uyandığımda kendimi direkt olarak Hatice teyzelerin evinde bulmuştum.Çünkü bizi kahvaltıya davet etmişlerdi. Abim Sevil abla ile kahvaltıyagideceğiiçin bizim yanımızdadeğildi. Serkan da dershaneye gitmişti ve sadece ben, babam ve annem gelmiştik. Önümdeki sudan bir yudum alarak kaçamakbakışlarlakarşımda oturan Yavuz abiye baktım. Önündeki kahvaltıtabağıylauğraşmaktanbaşka bir şeyyapmıyordu. Sonra bakışlarımı fark etmiş olmalı ki kafasınıkaldırıp bana baktı. Elimdekibardağı sakince yerine bırakarakbakışlarımı ondan çektim. Zira dün yaşanan olay hâlâ aklımdançıkmıyordu.
Rümeysa koluyla beni dürttüğünde yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirerek onadöndüm. "Bugün bir yerlere mi gitsek?" Fısıltışeklindesorduğu soruyla birlikte başımı olumlu manada salladım. "Zeynep'i de çağırırız hem." Dediğimde Rümeysa çatalına taktığı domatesi yerken başını salladı.
Herkesiçin sakin benim için ise gergin geçenkahvaltınınardından eve giderek üzerimi değiştirdim ve yüzüme hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımın bir kısmını ise yarım bir topuz yapmıştım. Telefonumu ve içerisinde cüzdanımın bulunduğuçantamı alarak evin önüneçıktım. Rümeysa da evden çıktığındabirlikte Zeynep'i beklemeye başladık. Çoksürmeden Zeynep de yanımızageldiğinde otobüse bindik.
Duraktan indikten sonra Rümeysa benim koluma girmişti Zeynep ise telefonda abisiyle konuşuyordu. Üçümüz yan yana yürüyerek Ankara'nın işlek sokaklarındangeçiyorduk. Güzel yerdi Ankara. Güzeldi Ankara'nın insanları. Ankara'nın her şeyigüzeldi.
"Off!"
Rümeysa'nın içli bir of çekmesiyleikimiz de ona döndük. Zeynep abisiyle konuştuktan sonra Rümeysa'nınkolunagirmişti.